Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı adlı örgütün öldürdüğü sekizi Türkiyeli 10 kişi için Berlin'de devlet töreni düzenlendi. Başbakan Angela Merkel konuşmasında kurbanların ailelerinden özür diledi ve cinayetlerin tamamen aydınlatılacağına söz verdi.
Berlin'in Gendarmenmarkt Konser Salonu'nda düzenlenen törene Başbakan Merkel ve çok sayıda politikacının yanı sıra neo-nazi cinayetlerinde öldürülen 10 kişinin aileleri ve yakınları katıldı.
Cinayetlerin çok uzun süre karanlıkta kaldığını söyleyen Merkel, Almanya'da çok az sayıda insanın cinayetlerin arkasında aşırı sağcı bir eğilimin saklı olduğuna ihtimal verdiğini belirtti. Cinayetlere kurban gidenlerin yakınlarının güvenlik birimlerince gördüğü muameleyi de eleştiren Merkel, "O yıllar kurban yakınları için tam bir kabus olmalı. Bu durum bizler için çok can sıkıcı. Bunun için kurban yakınlarından özellikle özür diliyorum" diye konuştu.
Anma toplantısında kurbanlar için 12 mum dikildi. Mumlardan onu Neo-Naziler tarafından öldürülenler; bir tanesi şimdiye kadar ırkçı cinayetlerin tüm kurbanları ve bir tanesi de Almanya'nın geleceğine dair "umut" için yakıldı.
Törene katılamayan işverenler ve sendikalar öldürülenlerin anısına saat 12:00'de bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Almanya genelinde bayraklar yarıya indirildi.
Kurbanların aileleri zan altında tutulmuştu
Törende, öldürülenlerin yakınları adına konuşan Semiya Şimsek, "Bir kenara çekilip beklersek, bu bize bir şey kazandırmaz. Bu konuşmayı yaptığımda babamın benimle gurur duyacağını biliyorum" derken, babasını kaybetmesine rağmen uzun yıllar sanki uyuşturucu mafyasıyla bağlantıları varmış gibi zan altında tutulduklarını hatırlatarak, o dönemde annesine yapılan baskıyı ve çocuk olarak yaşadığı travmaya dikkat çekti.
Törende Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi Senfoni Orkestrası Cemal Reşit Rey ve Johann Sebastian Bach'ın eserlerini çaldı.
Oyuncu Erol Sander, Ahmet Muhip Dranas'ın "Kar" şiirini okurken, Alman sanatçı Iris Barben de Alman yazar Heinrich Böll'den bir alıntı yaptı.
Babasını kaybeden Gamze Kubaşık ise Nazım Hikmet'in "Davet" şiirini okudu:
"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim..." (ÇT)