*Zeynep'in ismi değiştirildi.
Zeynep 45 yaşında, bir tekstil firmasında çalışıyor ve İstanbul’da yaşıyor. İlkokulu bitirdikten bir sene sonra annesinin isteği üzerine İsmailağa Cemaati’nin İstanbul-Bayrampaşa’da bulunan bir yatılı kursuna gönderilen Zeynep, kursta yaklaşık dört yıl kaldıktan sonra farklı bir şehre taşınmaları nedeniyle buradan ayrılıyor.
"Yadırgamıştım ama aynı zamanda hoşuma gitmişti"
Medyascope'den Emine Bıçakçı'ya konuşan Zeynep şunları söyledi.
“Ailem ve tüm akrabalarım dindar. Hepsi farklı tarikatlara bağlılar. İlkokulu bitirince annem yatılı Kuran kursunda din eğitimi almamı istedi.
"Babam pek istekli değildi. Çünkü babam, anneme göre daha demokrat, din konusunda da daha ılımlıydı. İlkokul bittikten bir sene sonra ablam, kuzenim ve benim yatılı kurs sürecim başladı. Toplam dört yıl yatılı din eğitimi aldım.
Ben, asi, dik başlı, bildiğini okuyan, aktivist ruhu olan bir insanım. O zaman da asiydim, bir bahane bulurdum, hasta numarası yapıp sabah namazlarına kalkmazdım, abdestsiz safa geçerdim, abdest almazdım… Din ile, din dersleriyle aram aslında hiçbir zaman çok iyi olmadı.
“Birkaç kere gece uyandırılıp nedenini bilmeden sıra dayağı yemiştik”
"Mesela çocukken uzun etek giymekten hiç hoşlanmaz, annemden gizli eteğimi kısaltırdım. Çarşaf giydiğim dönemlerde, bir yere giderken annem görmesin diye merdivende makyaj yapardım.
"Uzun topuk ve ojeye bayılırdım. Evimize başörtüsüz, hoş görünümlü, bakımlı bir misafir gelmişti, çok tuhafıma gitmiş, yadırgamıştım. Bize o kadar uzaktı ki bu yaşam tarzı. Yadırgamıştım ama aynı zamanda çok da hoşuma gitmişti.
"Çok şiddet gördüm diyemem. Birkaç kere gece uyandırılıp nedenini bilmeden sıra dayağı yemiştik. İnanın bu dayakları niye yedik ben de bilmiyordum.
“Okuyabilseydim eminim şu an iyi bir yerde olabilirdim”
Benimki çalınmış ve boşa geçmiş bir hayat aslında. Kızların okuması haram olduğundan okutulmadık. Yıllar sonra sitem ettiğimizde annem ‘Sanki çok meraklıydınız?’ diye savundu kendini. İyi de biz o kültürde yetişmedik ki. Okumanın önemini nereden bilecektik? O bilince nasıl sahip olacaktık?
"Kaldı ki ablamın polis olmak istediği için ağladığını çok iyi bilirim. Okuyabilseydim eminim şu an iyi bir yerde olabilirdim. Akademisyen, belki de gazeteci olabilirdim. Çünkü siyasetle çok ilgiliyim. Bu benim içimde çok ukdedir, yaradır, sızıdır, mutsuzluğumdur.
TIKLAYIN - Haberin tamamını okuyun
(EMK)