TBMM Genel Kurulu’nda olağanüstü halin 19 Ekim 2016 Çarşamba günü saat 01.00’den geçerli olmak üzere 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Ahmet Aydın başkanlığında dün OHAL’in uzatılması gündemiyle toplandı.
Kerbela
Açılış konuşmasında Aydın Kerbela’yı andı: "Kerbela olayı, şüphesiz bütün Müslümanların ortak acısıdır. İslam dünyasının birliğe ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu bugünler bizler için bir ibret vesilesidir. Bundan çıkaracağımız çokça dersler olmalıdır.”
Aynı konuda gündem dışı söz alan CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, Kerbela Matem Günü nedeniyle yaptığı konuşmada, "Dünyanın neresinde bir zulüm görülüyorsa orası Kerbela'dır. Nerede hayrın ve şerrin kavgası varsa orası Kerbela'dır. Orada İmam Hüseyin değil, insanlık onuru katledilmiştir." ifadesini kullandı.
MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu ise Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla gündem dışı bir konuşma yaptı. Konuşmasında imzalanan uluslararası sözleşmelere rağmen, Türkiye'de kız çocuklarının okula devam etmesinde sorunlar yaşandığını ve kız çocuklarının yüzde 13'ünün hala çocuk yaşta evlendirildiğini belirtti. Depboylu, Mecliste Çocuk Hakları Komisyonu kurulmasını istedi.
AKP Iğdır Milletvekili Nurettin Aras, Hazreti Hüseyin'in, İslam'ın kardeşliği için mücadele ettiğini bildirdi.
10 Ekim
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 10 Ekim 2015’de yapılan saldırıyı “terör saldırısı” olarak değerlendirdi ve “Bu süreçte birlik ve beraberlik içerisinde terörle mücadeleye devam etmemiz çok önemlidir” dedi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Ankara Garı'nda geçen yıl düzenlenen saldırısında öldürülenlerin barış mirasına sahip çıkacaklarını söyledi. Siyasi cinayetleri de en sert şekilde kınadıklarını dile getiren Baluken, hiçbir gerekçenin, bu siyasi cinayetleri meşrulaştırmak için öne sürülemeyeceğini belirterek, demokratik siyaset alanının genişletilmesini istediklerini ifade etti.
Siyasi cinayetler
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, özellikle son zamanlarda AKP’li siyasetçilere yapılan saldırıları şiddetle ve nefretle kınadıklarına değindi.
OHAL
TBMM Genel Kurulunda, ülke genelinde devam etmekte olan olağanüstü halin, 19 Ekim 2016 Çarşamba günü saat 01.00'den geçerli olmak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi'nin görüşülmesine başlandı.
TIKLAYIN - OHAL UZATMA TEZKERESİ MECLİS’TE
Hükümet adına konuşmayı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yaptı.
Bozdağ: Güvenlik tehdidinin büyüklüğü
OHAL'in üç aylık süreyle ilan edildiğini hatırlatan Bozdağ, o zaman, bu üç ayın yeteceğini, belki üç ayı tamamen kullanmadan da amacına ulaştığı zaman olağanüstü halin kaldırılabileceğini ifade ettiklerini söyledi. Ancak gelinen noktada üç ay daha uzatma ihtiyacının ortaya çıktığını dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Çünkü karşı karşıya olduğumuz güvenlik tehdidi ve sorununun yapısı, büyüklüğü, çetrefilliği ve ortaya koyduğu çalışma anlayışı nedeniyle bu yapının tasfiyesi devlet için, ulusal güvenliğimiz için tehlike ve tehdit olmaktan tamamen çıkarılması için yeni bir zamana ihtiyaç olduğu tartışmasızdır ve zaman baskısı olmadan atılacak adımların daha sağlıklı, daha doğru atılabilmesi açısından da buna ihtiyaç vardır.
“Bu nedenle, MGK'nın tavsiye kararı aldığını ve Hükümetin bu tavsiye kararına uyarak 3 Ekim 2016 tarihli prensip kararıyla OHAL'in üç ay daha uzatılmasına ilişkin tezkereyi TBMM'ye sevk ettiğini kaydeden Bozdağ, buna ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Baluken: Meclis’i boşa çıkarmayı tercih ettiler
Tezkere üzerinde HDP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili İdris Baluken, 15 Temmuz'da darbe kalkışması yaşandığını ancak bu darbe girişiminin püskürtüldüğünü belirterek, "O kalkışmadan sonra Meclis, bütün sürecin kendisi üzerinden gitmesini talep etti, ancak Cumhurbaşkanı ve Hükümet darbeyi boşa çıkarmış olan Meclis'i boşa çıkarmayı seçtiler" diye konuştu.
Darbe girişiminden sonra Hükümetin yaptıklarını eleştiren Baluken, "Bizim çağrılarımıza OHAL ile cevap verdiniz. Şırnak'ta ölüm rejimi inşa ettiniz. Şırnaklılar bile 7 aydır illerine giremiyor. Şırnak üzerinden bütün Kürt halkını cezalandırmayı seçtiniz. Bir vekilimiz Şırnak'a adımını attığı zaman vali aracılığıyla o ile girmesini engelliyorsunuz” dedi.
Baluken, KHK'larla Meclis iradesinin ayaklar altına alındığını da belirtti:
“Bu kadar önemli bir KHK'nın gerekçesi sadece 3-4 cümleden oluşuyor. Meclis'i sıradanlaştırıyorsunuz. Bırakın bu tezkereye evet oyu vermeyi, bunu yırtıp atmak gerekiyor”.
“OHAL'le yapılmak istenen tek adam rejimini sağlamak. OHAL'i siz, tek adam rejimini tahkim etmek için getiriyorsunuz. Seçimde tek adam diktatörlüğünü alamadınız. O zaman alamadığınız yetkilerle şimdi yürütmeyi, yasamayı, yargıyı ve medyayı kendinize göre dizayn edecek tek adam rejimliği üzerinden OHAL'i buraya getiriyorsunuz.
“Meclis'in hiçbir yetkisi yok. KHK çıkıyor 550 milletvekili de seyrediyor. Medyayı tamamen biat ettirdiniz, muhalif olan sese izin vermiyorsunuz. Yargı da aynı, AKP'li birini görünce 100 metreden önünü ilikleyen bir yargı. Belediyelere kayyım atadınız. Ha darbe yaptınız ha kayyım atadınız, ikisi de aynı şey. Binlerce kurumu kapattınız, kapattığınız dersane, okul ve hastanelerin açılış kurdelelerini siz kestiniz. Zamanında Cumhurbaşkanı Bank Asya'yı açtı, şimdi 'Bank Asya'ya para yatırdı' diye, para yatıranı işten atıyorsunuz."
Bostancı: Halk her seçimde reddediyor
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "14 yıldır her seçimde millet iradesiyle iş başına gelmiş bir gruba 'darbeci' diyor Sayın Baluken. Bunu reddediyorum ama benim bunu reddetmem önemli değil çünkü halk her seçimde reddediyor zaten” ifadelerini kullandı.
Akçay: Gerekçesi yetersiz
MHP Grup Başkanvekili Akçay ise bu tezkerenin, bugüne kadar sunulan bütün tezkereler içinde gerekçesi en yetersiz olan tezkere olduğunu savundu.
“15 Temmuz akşamı, TSK'nın içine sızmış cemaat kisveli bir örgütün, ülkeyi ele geçirme kalkışmasını yaşadıklarını belirten Akçay, bu kalkışmanın sadece Hükümete değil topyekün millet iradesine, bütün kurumlara karşı yapıldığını ve Türk milletinin varlığıyla hedef alındığını kaydetti. Erkan Akçay, "15 Temmuz, emperyalist işbirlikçilerinin Türkiye'de isyan çıkarma ve Türkiye'nin bölünmesi hamlesidir.”
“Bu görüşmeyi partiler arasında ve iktidarla muhalefet arasında tesis edilen ilişkilerin çok özel ve hassas dengeleri içerisinde gerçekleştiriyoruz. Bu dengelerin, Türkiye'nin bekasına yönelik tehdit bertaraf edilinceye kadar devam etmesi gerekmektedir. MHP sadece bu çerçevede OHAL'e destek vermektedir.”
Gök: OHAL uzatılmasına ret oyu vereceğiz
CHP Grubu adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 15 Temmuz gecesi yurttaşların ve TMBB'de milletvekillerinin bir darbe girişimine karşı silahların ve bombaların gölgesinde yaralanma ve hayatlarını kaybetme pahasına emsalsiz bir direniş gösterdiğini söyledi.
Darbe girişimi karşısında Meclisteki tüm partilerin, Meclis dışındaki tüm siyasi faktörlerin darbenin karşısında net bir duruş sergilediğini ifade eden Gök, "O gece tüm partiler burada uzlaşarak 'parlamento çalışmalıdır, çalışacaktır, bunu dosta düşmana ve darbecilere göstereceğiz' dediler. Sabaha kadar burada nöbet tutarak, bombalarla tahrip edilen Mecliste bütün milletvekilleri destan yazarak bu parlamentoyu çalıştırdılar" diye konuştu.
“Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da 'arkadaşlar biz kısa tutacağız olağanüstü hali. 1.5 aya kadar işimizi bitirir olağanüstü hali kaldırırız, Türkiye normalleşir' dedi. Olağanüstü halin 3 ay daha uzatılmasının gerekçelerini Türkiye bilmelidir."
"Meclisin devre dışı kalmasını hiç kimse kabul etmemelidir. Türkiye hükümet olarak, olağanüstü hal ilan edildikten sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine bir mektup sundu ve 13 kişisel ve siyasal haklar sözleşmeninin maddesini askıya alacağını bildirdi. Toplam madde sayısı 27. Türkiye yarısını askıya alacağını ilan etti."
“Sonuç olarak Avrupa Birliği normları, kendi yasalarımız, kendi uygulamalarımız ve geçmişten gelen tecrübelerimize bakıldığında olağanüstü halin bir an önce sona ermesi, Meclisin çalışır halde olduğu gerçeği göz önünde tutularak olağan, normal düzene gelmemiz en gerçekçi yoldur. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak FETÖ'ye karşıyız, darbelere karşıyız ama hukuka saygılıyız, Anayasa'ya saygılıyız ve tüm dünyadaki evrensel normları biliyoruz. Bu açıdan, olağanüstü halin uzatılmasına ret oyu vereceğimizi hepinize saygıyla arz ederim." (HK)