Babala TV’nin sahibi Oğuzhan Uğur’un Maraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrası "Hatay Yarseli Barajı'nın duvarının çatladığı" yönündeki asılsız paylaşım nedeniyle yargılandığı dava başladı.
Uğur ile birlikte çalışan Ercan Özdemir ve Kaan Kayacan’ın da yargılandığı davada sanıklar ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak (TCK 217/A)’ yani dezenformasyonla suçlanıyor ve 4 yıl 6 aya kadar hapisleri isteniyor.
İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya üç isim de katıldı. İddianameye karşı savunma yapan Uğur deprem dönemini anlattı. Deprem gecesi çekimden çıktıkları için uyanık olduğunu, ekibiyle bir araya gelerek yardım etme kararı aldıklarını söyledi. Ekibini İstanbul'da bırakıp Hatay'a gittiğini, bu sırada da çok fazla sahte ihbar geldiği için bir teyit ekibi kurduklarını anlattı:
"Teyit ekibi yanlış haber yapmamak için kuruldu. Hatay'dan dönünce 1200 kişi olmuştuk. Devlet yetkilileriyle çok fazla insana yardım ederek çok fazla meseleyi çözdük. Bu sırada 'Baraj patladı yalanını neden yaydın Oğuzhan Uğur?' diye bir haber gördüm. Sonrasında ben de bunu ekibe sormak yerine o anki uykusuzluk ve yorgunlukla 'Nasıl böyle bir soru sorabiliyorsunuz?' diye karşılık verdim. Ben buna cevap verdiğim için bir hareket başladı. 'Attığınız tweetle infial yarattınız.' gibi sözler söylenmeye başladı. O dönemde o kadar fazla saldırı altındaydık ki o anın rehavetiyle öyle bir cevap vermiş oldum, keşke önce ekibime sorsaydım."
Uğur, "Bana 'Bu tweeti kim attı? diye sorulduğunda 5 günlük uykusuzluk sebebiyle teyit ekibinden Ercan ve Kaan'ın isimlerini verdim ama sonrasında bu tweetleri atmadıklarını öğrendim. Tweetin kimin tarafından atıldığını incelemelerimize rağmen hala tespit edemedik. Zaten tweet hatalı olduğu için kaldırılmış. İnternetin çekmediği bir ortamda tek bir tweetle infial yaratmak mümkün değildir ki yaratabilecek çok fazla gücümüz varken, bizim üzerimize böyle bir suç atılması moralimizi bozmaktadır. Benim dava konusu tweetin atılması ve kaldırılmasıyla ilgili herhangi bir bilgim yoktur." diye konuştu.
Paylaşım için "Karışıklık oldu" dedi
Sanıklardan Kaan Kayacan ise 4,5 yıldır Babala TV'de çalıştığını, depremin ardından insanlara yardım etme amacıyla bir araya geldiklerini ifade etti.
Kayacan, "Bahsi geçen tweeti attığımı hatırlamıyorum. Bu tweeti ben atmadım. Paylaşımları benim attığıma ilişkin tespitleri kabul etmiyorum. Orada çok fazla çalışan vardı. İnanılmaz yorgunluk ve uykusuzluk vardı. Bunlar da göze alındığında bir karışıklık olmuş olabilir." dedi.
"Baraj patladı haberi 3,5 saatimize mal oldu"
Söz alan müşteki Hasret Yıldırım ise söz konusu haberi gazeteci mantığıyla takip ettiğini, yapılan paylaşım nedeniyle bölgedeki arama kurtarma ekiplerinin 3,5 saatinin kaybedildiğini, böylece çalışmaların ve trafiğin durmasına neden olduğunu söyledi.
Sanıkların, savunmalarını Babala TV stüdyosunda konuşur gibi yaptığını kaydeden Yıldırım, "Hala 'Araştıracağız.' diyorlar, 2 senedir belirleyememişler. Ayrıca iddianamedeki bilirkişi raporları vesair olmasına rağmen. Tweeti hayaletler atmış sanki çünkü silen kişi de onlara göre belli değil. O zaman suçlu kim, hırsızın hiç mi suçu yok?" ifadelerini kullandı.
Ara kararını açıklayan mahkeme, söz konusu paylaşımların ardından yardımların sekteye uğrayıp uğramadığının sorulması için Kahramanmaraş ve Hatay AFAD müdürlüklerine yazı yazılmasına hükmetti.
Dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini kararlaştıran mahkeme, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarına konuşan Uğur, "Depremle alakalı bir mevzu vardı. Delillerimizi sunduk, açıklamalarımızı yaptık, bu kadar." dedi.
6 ŞUBAT DEPREMLERİ
“Baraj duvarının çatladığı” yönündeki paylaşımlara soruşturma
(HA)