Ankara'da tecrite karşı olan bir grup öğrenci eski ve şimdiki Adalet Bakanlarını protesto etti. İki öğrenci halen gözaltında.
Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğrenciler harç parası dışında ödenmesi zorunlu tutulan kayıt paralarını ödemezken Hukuk Fakültesi Dekanı öğrencileri kast ederek bölücülükle suçladı. Öğrenciler kayıt paralarını ödememekte ısrarlı.
Uludağ Üniversitesi öğrencileri belediyenin ulaşım zammına karşı okula yürüyerek gidip geliyor. 25 Eylül'den bu yana sessiz protestoları devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ise üniversitenin çözemediği ulaşım sorunu yüzünden derslere girmek için okul servislerine günlük 6 YTL veriyor. "Parasız Eğitim" diyerek yürüyen öğrenciler sıkıntının giderilmesini talep ediyor.
Tüm bunlar yaşanırken Kocaeli'de bir grup öğrencinin kurduğu "Öğrenci İmecesi" dayanışmayla pek çok öğrencinin barınma, beslenme, ulaşım ve iş bulma sorununa çözüm üretiyor.
Ankara'da Adalet Bakanlarını protestoya gözaltı
Ankara Üniversitesi(AÜ), Hukuk Fakültesi'nin Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin 80. Yılı münasebetiyle düzenlediği sempozyumun konuşmacılarından Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk öğrencilerce protesto edildi.
Çiçek sabah saatlerinde geldiği Cebeci yerleşkesinde, Türk ise öğleden sonra protesto edildi.
AÜ Eğitim Fakültesi öğrencisi Çağdaş Balcı'nın verdiği bilgiye göre sempozyum salonuna öğrenciler alınmadı.
Ancak iki öğrencinin içeri girebildiğini söyleyen Balcı, öğrencilerin Türk'e soru sorduğunu ancak sorulan sorudan Türk'ün hoşlanmadığını söyledi.
"Bunun üzerine iki öğrenci gözaltına alındı. Gözaltı sırasında polisin müdahale etmesiyle birinin kolu incindi. Öğrenciler serbest bırakılmadılar."
Yaklaşık yüz öğrenci ise sempozyum salonu önünde "Üniversitede katil istemiyoruz", "Tecridi kaldırın ölümleri durdurun" sloganları attı. Çevik kuvvet ekipleri ise öğrencilerin çevresini sararak engellemek istedi.
Balcı, öğrencilerin; tecrit uygulamasının halen devam etmesi ve tecride karşı ölüm orucu başlatan avukat Behiç Aşçı'nın durumunun görmezden gelindiği gerekçesiyle protesto ettiklerini söyledi.
Öğrenciler bugün de (5 Ekim) Devrimci "Demokrat Öğrenciler" imzalı basın açıklaması yaparak gözaltında bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi ve "Ülke ve dünya sorunlarına duyarsız öğrenciler haline gelmeyeceğiz. Tecride karşı mücadele etmeyi sürdürecek, bulunduğumuz her yerde katilleri teşhir etmeye, gerçekleri yüzlerine vurmaya devam edeceğiz" dediler.
Bursa'da ulaşım zammına karşı öğrenciler yürüyor
Bursa'da Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma, Milli Eğitim Müdürlüğü, Karayolları Bölge Müdürlüğü, ilçe belediyeleri ve şoför odalarının temsilcilerin yer aldığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) Bursaray, belediye otobüsleri, özel halk otobüsleri, minibüsler, taksi, dolmuş ve servis araçları taşıma ücretlerine yaklaşık yüzde otuz zam yaptı.
Bursalı Gazeteci Rüstem Avcı'nın verdiği bilgiye göre belediye ulaşıma geçen yıl da bu yıl da yüzde 60'lara varan zamları eğitimin başladığı dönemlerde gerçekleştiriyor. Avcı'ya göre bu durumun nedeni belediyenin öğrenciyi kar kapsı olarak görmesi.
Üniversite öğrencileri ise tek sıra halinde yürüyerek başlayan eylemlerini 25 Eylül'den bu yana devam ettiriyorlar.
Öğrencilerin talepleri şöyle:
*Ulaşım zamları geri çekilmeli,
*Aylık abonmanlık sistemi getirilmeli,
*"BuKart"lardan alınan yıllık vize uygulamasının kaldırılmalı,
*Üniversiteye giriş ve çıkış saatlerinde otobüs sayısının arttırılmalı.
İmza kampanyası başlatan öğrenciler her gün 12:30'da Atatürk Büstü'nün önünde buluşuyorlar.
İzmir'de kayıt parası ödemeyen öğrenciye dekanın 'bölücülük' suçlaması
Geçen haftalarda Ankara Üniversitesi'nin uyguladığı harç parası dışında "etkinliklere katılım ücreti" başlığıyla zorunlu para ödeme uygulamasının bir benzeri de Dokuz Eylül Üniversitesi'nde de yapılmış ve Öğrenci Kolektifleri eylem başlatarak parayı ödememişlerdi.
Öğrenciler geçen sene kendilerinden istenilen 50 YTL'lik kayıt parası için de açtıkları davayı kazandılar.
Öğrenciler yasal dayanağı olmayan kayıt paralarını ödemiyor
Pazartesi günü DEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof Dr Şeref Ertaş fakülte panosuna astığı bir yazı ile kayıt yenileme harcını ödemeye karşı çıkan öğrencileri kast ederek "bölücülükle" suçlamıştı.
Parasız eğitim taleplerinin "bölücülük" olmadığını söyleyen öğrenciler harç parası dışında istenilen paranın yasal bir dayanağı olmadığını dile getiriyorlar.
"Bizler üniversitelere yeterli kaynak aktarılmadığını biliyoruz. Ancak bunun çözümü; öğrencilerin, öğrenci ailelerinin sırtına kayıt parası, kimlik parası gibi sebepler ile yüklenilmesi değildir. Bunun çözümü eğitime bütçeden daha fazla kaynak aktarılması, eğitime verilen önemin arttırılması, üniversitelerin temel amacının işletme mantığı değil bilimi gerçekleştirmek olmasıdır."
Öğrenciler ayrıca ülkede son dönemde yükselen linç kültürünün söylemleriyle Fakülte Dekanının kendi öğrencilerini "bölücü" diyerek hedef göstermesinin bir hukuk fakültesinde hakkını arayan öğrenciler açısından akla gelecek son şeylerden birisi olması gerektiğini söylüyorlar.
İstanbul'da "Güvencemiz ordu" diyen Rektöre okuldan attığı öğrencilerden zincirli eylem
İstanbul Üniversitesi'nin (İÜ) 2006-2007 eğitim öğretim yılı törenle başlattı. Çarşamba (3 Ekim) yapılan törende Rektör Mesut Parlak "Vatanımızı bölmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Sıcak çatışmaların yaşandığı Irak'tan ülkemize sıçratılmak istenen kıvılcıma karşı en büyük güvencemiz, şüphesiz Türk ordusudur. Sadece dıştan değil, içten gelebilecek tehlikeler karşısında da en büyük güvencemiz Türk ordusu ve onun sağduyusudur" dedi.
"Afiş asmak" gibi gerekçeli kararlarla açılan soruşturmalar sonucu 12 öğrencinin atılmasının ardından 18 Eylül-22 Eylül tarihleri arasında atılan öğrenciler merkez yerleşke önünde çadır kurmuşlardı.
3 Ekim'de İÜ'de İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Rektör Parlak ile öğretim üyelerinin katıldığı açılış töreninin yapıldığı sırada atılan 12 öğrenciden 8'i kendini üniversite kapısına zincirledi.
8 öğrenci de kendilerini Fen-Edebiyat fakültesi kapısına zincirledi. Öğrenciler dün de ve bugün de oturma eylemi yaparak soruşturmaları protesto etti.
YTÜ'de verilen uzaklaştırma cezalarına karşı öğrenciler eylemde
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri de 2006-2007 eğitim dönemine eylemle başladı.
"Bizler 'suç' işlemeye devam edeceğiz" diyen öğrenciler Salı günü (2 Ekim) son dönemde üniversite öğrencilerine karşı sıklıkla uygulanmaya başlanan okuldan atma ve uzaklaştırma cezalarına karşı verilen cezaların geri çekilmesi ve anti demokratik uygulamaların son bulması talepleri ile üç gün tekrarlanacak oturma eylemine başladılar.
"Bizler bugüne dek birçok suç işledik. Bizler 'özerk demokratik üniversite istiyoruz, söz, yetki ve karar hakkı istiyoruz' dedik soruşturdular. Bizler, 'paralı eğitime hayır' dedik, 'emperyalist savaşa hayır' dedik uzaklaştırdılar!. Bizler, 'yaşasın halkların kardeşliği' dedik, okullarımızdan attılar" diyen öğrenciler basın açıklamasını ardından ağızlarını siyah bantlarla kapatarak oturma eylemini başlattılar.
BÜ'de çözülemeyen sorun; "zorunlu servis ücretine" eylem
Boğaziçi Üniversitesi'nin Kilyos-Sarıtepe Yerleşkesi'nde derslere girmek için servis kullanmak zorunda olan öğrencilerden, günlük gidiş-geliş 6 YTL yol parasının istenmesi, öğrencileri eyleme sevk etti.
Önceki gün (3 Ekim) Boğaziçi Üniversitesi Güney Kapısı'nda toplanan yaklaşık 250 öğrenci "Eğitim hakkımız engellenmez" sloganıyla rektörlüğün önüne kadar yürüdüler.
"Öğrenci enayi, Boğaziçi sanayi", "Müşteri değil öğrenciyiz", "Okul mu ticarethane mi?" sloganlarıyla rektörlüğe kadar yürüyen öğrenciler, rektörlük binası kapısı önünde oturma eylemi yaparak, taleplerini dile getirdiler.
Sorunları çözülene kadar eyleme devam edeceklerini söyleyen öğrenciler, kalıcı bir çözüm bekliyorlar.
Öğrenci Onur Serkan, "Yaşanılan bu durum yalnızca insanı insan yerine koymamakla ifade edilebilir. Ben Kilis'ten kazandım bu okulu. Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin en seçkin okulu diye geldik. Fakat bizi bekleyen problemlerden haberdar değildik. Yaptığımız şey sadece hakkımızı aramak. Dekana 350 dilekçe götürdük, cevap ise 'Bu kadar kâğıda gerek yoktu' oldu. Bugün biz burada birlik olmayı başardık. Herkesin problemi aynı olduğu için birbirimizin ismini bilmemize bile gerek yok" dedi.
Kocaeli'de öğrenci imecesi
Kocaeli Üniversitesi'nde bir grup öğrenci yaşadıkları barınma, ulaşım ve beslenme giderlerinin sıkıntısıyla birleşerek "Öğrenci İmecesini" kurdular.
Ev, ev eşyası, iş, ev arkadaşı arayan öğrencilerle iş bilgisi, kiralık ev bilgisi; kullanılmayan eşya bilgisi verecek, kullanmadıkları ders kitaplarını paylaşmak isteyen, birilerinin yanına ev arkadaşı olarak taşınmak isteyen öğrencilerin buluştuğu ve dayanıştığı imece şuana kadar 52 öğrenciye eşya buldu, 53 öğrenci eve yerleşti, 34 öğrenci ev arkadaşı buldu, altı öğrenci de işe girdi.(EZÖ)