Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) başlattığı Öğrenci Sendikası Girişimi yakında "GENÇSEN" adıyla sendikalaşıyor.
DİSK Uluslararası İlişkiler Uzmanı ve girişimin sözcüsü, yüksek lisans öğrencisi Kıvanç Eliaçık, öğrencilerin de - birçok sorunun yanında- eğitimleri sırasında sosyal güvencesiz işçileştirildiklerini, hiçbir haklarını savunamadıklarını dile getirdi.
GENÇSEN öğrencilerin ekonomik, akademik ve demokratik çıkarlarının korunması için mücadeleyi amaçlıyor.
Aralığın ilk haftasında İstanbul'da düzenlenecek geniş katılımlı bir forumla sendikanın çerçevesi çizilecek ve yasal süreç tamamlanacak.
GENÇSEN'le öğrenciye hak arama platformu
"Öğrenci sendikası nedir?" sorusuna -kendisi de öğrenci olan- Eliaçık, ekonomik, akademik ve demokratik hakları ve çıkarları için mücadeleyi amaçladıklarını söyleyerek cevap verdi.
Öğrenci sendikasının gündemine alacağı sorunlar şöyle:
* Üniversiteye giriş , Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), özelleştirme, sosyal-kültürel olanakların yetersizliği, burslar, barınma sorunu, beslenme sorunu, ulaşım sorunu, akademik kadronun yetersizliği, uyum sorunu, harçlar, yerleşkedeki teknik eksiklikler, bina-donanım eksiklikleri, emek ve vergi soygunu, mediko sosyal yetersizliği, güvenlik birimleri, polis, sivil polis işgali, soruşturmalar.
* Disiplin cezaları, kimlik kontrolleri, üniversitenin para karşılığı verdiği hizmetler, bir bütün olarak lise ve üniversite öğrencilerinin emek sömürüsü, notlama sistemleri, diplomalı İşsizlik, öğrencilerin haklarını bilmemesi, liselerde şiddet ve yozlaşma, meslek liselerinde emek sömürüsü, teknokentler ve KOSGEB birimleri aracılığıyla bilimin ve bilim emekçilerinin sömürülmesi, insanlık için değil piyasa için bilim anlayışı.
Eliaçık, yeni liberal eğitim politikalarının sonuçlarının bugün kendisini daha yakıcı olarak gösterdiğini, girişim öğrencilerin son yıllarda barınma, ulaşım, beslenme, sağlık, diplomalı işsizlik gibi sorunlara karşı tepkisini somut eylemleriyle ortaya koyduğunu hatırlatarak "Öğrenci sendikası da öğrencilerin ve yakınlarının en yakıcı olan sorunlarından paralı eğitime ve diplomalı işsizliğe karşı mücadeleyi esas alıyor" diyor.
Eliaçık, diplomalı işsizlik sorununun öncesinde artık "öğrenci işsizliği"nin de bir sorun olduğunu söyledi.
"Öğrenciler ekonomik sorunları ve eğitimin ticarileşmesi karşısında işçileşiyor. Öğrenci Sendikası Türkiye'de sendikal haklar alanında da yenilikler getirecek, çünkü güvencesiz işçilerin hakları için mücadele edecek."
"Meslek liselerinde çocuk işçiliği sömürüsü yapılıyor"
Ellerinde çalışan öğrencilerle ilgili sayısal veri olmayan ancak planlarında bu konuda araştırma yapmak olduğunu söyleyen Eliaçık, "Üniversitelerde öğrenciler bir yandan anketör, pazarlamacı, garson ya da bilişim sektörü elemanı, stajyer, okulun içinde kütüphane ya da fotokopi görevlisi olarak çalışıyorlar. Hiçbirinin sigortası, güvencesi yok. Öğrenciler işçileşmesi kayıt dışı ekonomi. Haklarını savunamıyorlar" dedi.
Öğrencinin üretim ilişkilerinde kayıt dışı ucuz iş gücü olarak görülmesinin sadece üniversitelere özgü olmadığını aktaran Eliaçık özellikle meslek liselerinde öğrencilerin öğrenciliklerini sürdürmek için çocuk işçiliği sömürüsüne ya çok az ücret alarak ya da hiç almayarak maruz kaldıklarını söyledi.
ÖSS ise sendika girişiminin çok daha derinlikli bakmaya çalıştığı bir sorun. Eliaçık'a göre öğrenciyi intihara bile sürükleyebilen ÖSS yanında müfredatın belirlenmesine kadar pek çok konuda öğrenciye söz hakkı verilmiyor.
"Sendika demek kalıcı hak demek"
"Neden dernek değil de sendika?" sorusuna Eliaçık'ın cevabı şöyle:
"Sonuçta işverenin de sendikası var. Sendika kalıcı haklar kazanır, yetkilendiğinde belediyeden, yemekhaneye, okul yönetimine pazarlık yapabilir. Öğrenci söz sahibi olabilir.
"Emekli Sen verdiği hukuk mücadelesini kazandı. Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalarda öğrencilerin sendikalaşması önünde engel yok. Anayasa 90. maddesiyle de bunu onaylıyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) toplu sözleşme hakkını eline alan bir örnek. Haklarımızı ve çıkarlarımızı kurmak için örgütleniyoruz."
Amaç kitlesel katılım
DİSK'in başlattığı girişimin dışında gerek gençlik örgütlerinin gerekse öğrenci toplumunun da aynı mücadele için uzun zamandır hazırlık yaptığını hatırlattığımız Eliaçık, değişik topluluklardan kendilerine katılım sağladıklarını söyleyerek zaten ortaya çıkacak sendikanın neden ve nasıl olması gerektiğine ilişkin geniş katılımlı bir forumu bu nedenle düzenlediklerini vurguladı.
"Sendikanın yasal olarak önünde hiçbir zorluk yok. Ama amacımız gerek medyada gerek akademik çevrelerde bu konunun tartışılması. Öğrencilerin kitlesel katılımın sağlanması."
Öğrencilerin sendikaya ilgisinin nasıl geliştiğini sorduğumuz Eliaçık "Sendikayı bir şekilde duyup DİSK'e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası'nın (Birleşik Metal İş) Anadolu'daki şubelerinden birine giderek başvuran öğrenciler inisiyatif olup bizden bağımsız toplantılara başladılar. İstanbul'da hemen hemen her üniversiteden öğrenci toplulukları çalışıyor" dedi.
Zorluklardan biri 12 Eylül hukuku
Girişim, sendika önünde gördüğü zorluklarıysa "Demokrasi kültürünün gelişmediği, 12 Eylül hukukunun hâlâ sürdüğü, geniş kitlelerin örgütlenmeye sıcak bakmadığı bir dönemde, dersliklere bu bilinci taşımanın bir aracı olan Öğrenci Sendikasının çeşitli biçimlerde engellenmeye çalışılacağı bir gerçek" diyerek aktarıyor.
Fransa'daki protestolar ve Türkiye'deki muhalif öğrenciler umut verdi
Sürecin DİSK'in 28-30 Temmuz 2000'de yaptığı 11. Genel Kurul'da, gençler, işsizler ve emekliler olmak üzere üç alanda örgütlenme kararı almasıyla başladığını aktaran Eliaçık, Tüm Emekliler Sendikası'ndan (Emekli-Sen) sonra çok yakın bir zamanda Öğrenci Sendikasının da yasal olarak kurulacağını açıkladı.
DİSK'i alınan ilkesel kararların ardından heyecanlandıran gelişmelerden biri Fransa'da İlk İşe Alım Sözleşmesi (CPE) karşıtı harekette Fransa Öğrenci Ulusal Birliği (UNEF) gibi sendikaların etkili mücadelesi. Diğeriyse Barışa Rock festivalinde toplanan muhalif öğrenci kitlesi olmuş. (EZÖ/TK)