Peki, kim düşünüyor öğrencilerin haklarını? Bu konuda bir şeyler yapmak isteyen bir grup üniversite öğrencisi etkin bir çalışma ile Öğrenci Haklan Derneği'ni (ÖHD) kurdular.
Nereden çıktı öğrenci hakları derneği kurmak fikri?
Kıta Avrupa'sında öğrenci hakları ve sendikacılığı hayli gelişkin. Özellikle Fransa'da oldukça köklü olan bu gelenek, öğrencilerin öğrenci olmaktan kaynaklanan sorunlarıyla ilgilenip, haklarını fiili mücadele alanında olduğu kadar, hukuk alanında da arayan bir yapıya sahip. Mesela bursu kesilen bir öğrencinin ya da vize sorunu yaşayan yabancı öğrencinin bu sorunları, devlet tarafından meşru temsilci olarak kabul edilen sendika tarafından gerekli yerlerde dile getiriliyor.
Oysa Türkiye'de üniversiter alana dair böyle bir organizasyon ve hak arama yöntemi yok. Geniş öğrenci kesimlerini kucaklayacak ve birleştirecek bir örgütlenmenin yaratılması için ise bugünden çabalamak gerekiyor. ÖHD, uzun vadede anlatılan bir örgütlülüğü Türkiye'ye uygun bir biçimini yaratmak için, kısa vadede ise öğrencilerin sorunları hakkında araştırmalar yapıp, haksızlığa uğrayanlara hukuksal destek vermek için yine kendisi de öğrenci olanlar tarafından kuruldu.
Kimler kurdu ÖHD'yi?
Yaklaşık iki yıl önce partilerden, şirketlerden ve devletten bağımsız bir öğrenci gazetesi kurmak için bir araya gelen öğrenciler (bunlar biz oluyoruz) Öğrenci Postası adında bir gazete yarattık. Nisanda 15. sayısı yayınlanacak olan gazetemiz yaklaşık 30 ilde öğrencilere ulaşıyor ve türünün en büyük örneği olmaya devam ediyor.
Gazetenin amacı da öğrencilerin sorunlarını ele almak ve çözüm yollarını tartışmak, ayrıca dayanışmacı ve paylaşımcı bir kültürün yaratılmasına katkıda bulunmaktı. Gazete çalışması esnasında olgunlaşan fikirlerimiz, çeşitli sayılarda yayınlanan incelemelerin bıraktığı izlenim ve derlediğimiz bilgiler ülke çapında yapılan iki büyük gazete toplantısında derinlemesine tartışıldı. ÖHD oluşan vizyonu hayata geçirmek için kuruldu. Yasal süreç geçtiğimiz yaz sonunda tamamlandı ve derneğimiz yasal bir çerçeveye de kavuşmuş oldu.
ÖHD'nin bir merkezi var mı?
Başlangıçta sadece İstanbul'da kurduk. Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa, Adana, Antalya gibi öğrenci kentlerinde de şubeler açmamız söz konusu olabilir.
Nasıl bir başlangıç yaptı ÖHD, şu an neler yapıyor?
Hemen bu ay içinde Türkiye'de bir ilke imza atarak, Fransız öğrenci sendikalarının öğrencilere yönelik hazırladıkları broşürlerin bir benzerini yayınlayacağız. Broşürde öğrencinin sahip olduğu temel haklar, önemli sorunlarının yasalardaki yeri, tartışmalı bazı başlıklar (türban, okul içinde ibadet-politika yapma hakkı, örgütlenme hakkı, toplu dilekçe, devletin öğrenciye karşı sorumlulukları... vs) yer alıyor.
Öğrencilere destek olmak isteyen, konu hakkında ilgi ve bilgi sahibi duyarlı avukatları da buradan bize destek vermeye çağırıyoruz. İstanbul dışındaki öğrencilerle de irtibatımızı kuvvetlendirmek ve öğrencilere hak arama alanında sanal buluşma noktası yaratmak için bir de İnternet sitesi kurduk.
Sitemiz geçen hafta çalışmaya başladı. www.ogrenciportali.net. En önemli çalışmamız ise, sayısı şu an sınırlı da olsa bazı gönüllü avukatlardan bir hukuk masası oluşturma çalışmamız. Bu masa bize çeşitli yollardan, telefonla, maille ya da sitedeki "bir derdim var" köşesinden ulaşan öğrenci arkadaşlara sorunları hakkında hukuki danışmanlık hizmeti vermeyi hedefliyor.
Derneğin finansmanını nasıl sağlıyorsunuz?
ÖHD'nin finansmanı sınırlı sayıda üyemiz tarafından aidatlarla, eksikler de duyarlı kişi ve kuruluşların bağışlarıyla sağlanıyor.
ÖHD'nin yaptığı bir "öğrenci hakları" tanımı var mı? Bu haklar nerede başlar, nerede biter?
Bu konuyla ilgili en temel metin, uluslararası öğrenci sendikacılığının ana çerçevesini çizen ve etkili bazı sendikaların benimsediği "Grenoble Sözleşmesi". Burada böyle bir tanımlama yapmıyor.
Ama kaba hatlarıyla eğitimin ücretsiz olması, öğrenciye elverişli barınma ve beslenme koşullarının yaratılması, üniversitelerde demokrasinin gelişmesi bağlamında özellikle önem kazanan okul içinde politikayla uğraşma hakkı, okul yönetiminin en azından denetleyecek mekanizmalara sahip olması, öğrencilerin kendini geliştirecek sosyal olanaklara kavuşması (ücretsiz kütüphaneler, spor tesisleri...) ve daha birçok şey sayılabilir. Bizce bunlar zaten en geniş anlamıyla birer insan hakkı olarak dahi düşünülebilecek haklar, ayrıcılık sayılmazlar.
Biraz daha açabilir misiniz?
Sonuç itibariyle öğrenciler ilerde bir tür kalifiye işgücü olması amacıyla eğitiliyor. Dolayısıyla bir çalışan adayı olarak üniversiteyi bitirdiği andan itibaren diğer çalışanlarla benzer sorunlar yaşayacak. Üstelik ilk başta deneyimsiz olması dolayısıyla daha da zorlanacak hem iş bulmakta, hem de belli bir ücret düzeyini tutturmakta, Uzun sözün kısası, devletin anayasada belirtilen sosyal devletliği gereği mezunlara hayatlarını kurmada, en başta iş bulma desteği gibi "kolaylıklar" sağlamasını hak olarak görüyoruz.
Daha da ileri gidersek, bizce serbest piyasa güzellemesi bir yana bırakılmalı ve yetişmiş insan gücü işsizlik batağında çürütülmemeli. Eğer ihtiyaç olmadığı iddia ediliyorsa da fazla bölümler kapatılmalı ve insanlar oyalanmamalı.
Gelecekte neler yapmayı planlıyorsunuz, projeleriniz var mı?
Yakında gerçekleşecek projemiz Bursa ve İzmir'de çalışmaları hayli ilerleyen, üniversite öğrencilerini buluşturmaya ve üretim temelinde kaynaştırmaya yönelik, kulüplerin ve öğrenci gruplarının da aktif öznesi olacağı öğrenci buluşmaları. Bu buluşmalarla amacımız, gitgide tüketici hale gelen gençlerle başka türlü bir birlikteliğin olanaklılığını sınamaya çalışmak. Ayrıca ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla da ortak çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.
Derneğin merkezi ve gazetenin bürosu olarak kullandığımız bir ofisimiz bile var. Meraklılarına duyurulur, çaylar tavşankanı. Adresimiz: Şair Leyla Sokak Sinan Paşa Mahallesi 24/3 Beşiktaş 70212 327 83 04 (BBY/KÖ)