Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği, ODTÜ Mezunları Derneği, ODTÜ Öğrencileri ve Çalışanları ODTÜ’de geçen hafta kayıt sırasında Öğrenci Kolektifleri ile başörtülü öğrenciler arasında yaşanan gerginlik ve akabinde kamuoyunda konuyla ilgili yer alan tartışmalar üzerine bir açıklama yayımladı.
“Kamuoyunu yanıltma çabalarına karşı zorunlu açıklama” denilerek başlayan metinde ODTÜ’nün öğrencileri, çalışanları ve mezunlarıyla büyük bir aile olduğu belirtildi.
“Kayıtların ilk günü 4 Eylül’de her görüşten öğrencilerimiz, yeni gelen öğrenciler ve velileriyle sorunsuz bir şekilde iletişim kurabilmiştir. Ancak 5 Eylül’de, ODTÜ öğrencisi olmayan kişiler üniversitemize girerek ‘yurtlarda fuhuş yapıldığı, kız öğrencilerin merdiven altlarında düşük yaptığı’ gibi yalanlarla açık bir karalama kampanyası yürütmüşlerdir.
“Bu kampanyayı yürütenlerin aynı zamanda ODTÜ ile ilgisi olmayan bir takım özel yurtlar adına çalışma yürütüyor olmaları dikkate değerdir.
“ODTÜ’yü kazanan öğrencilerimiz telefonlarla aranarak kendilerine üniversitemiz hakkında gerçek dışı ithamlarla propaganda yapılmış, öğrenci ve velilerimiz tüm bu yaşananlardan duydukları rahatsızlığı dile getirmişlerdir. Ayrıca, duruma tepki gösteren öğrencilerimiz, doğrudan hükümet yetkilileri tarafından hedef gösterilmiş ve bazıları gözaltına alınmıştır.
“ODTÜ, hiçbir öğrencisini bir diğerinden üstün tutmadan, anayasal bir hak olan eğitim-öğretim hizmetini sunan bir kurumdur. Ayrıca ODTÜ ailesi içinde hiçbir bireyin inancı sorgulanmamakta, herkes inancını dilediği gibi yaşayabilmektedir.”
Rektör Acar: Neden şikayetçi olmuyorlar?
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar ise Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer’e verdiği söyleşide kıyafet mağduriyeti diye bir sorun olmadığını ifade etti.
“Öğrencilerimizin kılık kıyafeti ya da görüşleri nedeniyle eğitim ve öğrenim hakkının kısıtlanması hiçbir şekilde söz konusu değil.
“O görüntülerde başı örtülü kızlar kayıt yaptırmaya gelen ODTÜ öğrencisi mi, bundan emin değiliz. Bizim görebildiğimiz kadarıyla olay kayıtlara gelen öğrencilerle ilgili değil. Aynı yerde yine başı örtülü olan, kayıtlar için gelmiş başka kız öğrenciler ve aileler de var. Onların yaşadığı hiçbir sıkıntı yok.
“Cemaat - tarikat yurdu tanıtımı yaptıkları ileri sürülen o grubun izinleri yok. İlke olarak biz üniversite içinde sadece kendi öğrenci topluluklarımızın stand açmasına izin veriyoruz. Dışarıdan gelen herhangi birisi de izin istemedi.
“Anladığım kadarıyla oradaki ailelere yanaşıp konuşuyorlar. Kapıdan ‘öğrenciyim’ ya da ‘ailesiyim’ diye girdilerse kontrol etmemiz mümkün değil. Kayıt dönemi yüzlerce insan geliyor.
“Demokratik hakların kullanımıyla ilgili ODTÜ’nün çizgisi belli. Şiddet olmayacak. Başkasının özgürlüğü engellenmeyecek. Üniversite faaliyetlerine engel olunmayacak. Çevreye zarar verilmeyecek. Bu dört çizgi aşılırsa özgürlük ortamını sürdüremeyiz.
“Bu olayda çizgiler aşıldı mı, bakıyoruz. Eğer çizgi aşılmışsa gerekirse disiplin işlemi uygulayacağız. Benim görebildiğim kadarıyla fiziksel şiddet yok. Zaten aksini söyleyen de yok. Sözlü taciz var mı? Hakaret var mı? Ona bakıyoruz. Ama kesinlikle ‘başörtünüzden dolayı sizi istemiyoruz’ gibi bir tavır yok orada. Zaten etrafta onlarca başı örtülü öğrenci ve veli var. Hiçbiri de böyle bir şey algılamamış.
“Bahsi geçen başı örtülü kızlar ve yanlarındaki erkeğin bir şikâyeti yok. Bizim yetkililerimiz onları Rektörlüğe davet etmişler ve ‘Şikâyette bulunacak mısınız’ diye sormuşlar, dilekçe verebileceklerini söylemişler. Ayrıca, ‘Karakolda şikâyet etmek isterseniz size yardımcı olabiliriz’ demişler. Ama onlar ‘Şikâyet etmeyeceğiz’ demişler.” (EKN)