Eğitim Çalışması Programı olarak gerçekleşen toplantıda, "Yerel Yönetimlere Kadın Bakış Açısı", "Sosyalist Feminizm Tartışmaları", "Toplumsal Cinsiyet" ile "Etkili İletişim ve Empati" konuları tartışıldı.
Yerel yönetimlerde kadın bakış açısının önemli olduğunu ifade eden ÖDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Fatma Ergün, küresel kapitalizmin olumsuz sonuçlarının yansımalarının Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde daha çok yaşandığına belirtti.
Türkiye'de solun neo liberal politikaların yarattığı tahribata karşı Demokratik Güç Birliğini oluşturduğunu kaydeden Ergün, "Demokratik Güç Birliği, yerellerde kendi adaylarını demokratik tartışmalarla belirledi" dedi.
Siyasi partiler yasası ve seçim yasaları nedeni ile seçimlere anti demokratik uygulamaların kıskacında girildiğini ifade eden Ergün, partiler arasında tanıtım ve propaganda açısından eşitsizlik yaşandığını söyledi.
"Partiler aldıkları oy oranına göre hazine yardımından yararlanıyor. Bizim gibi partiler ise, kendi olanakları ile çalışıyor" diyen Ergün, kadınların bu antidemokratik uygulamalarla "yarışa eşit olmayan bir noktadan başladıklarını" belirtti. Ergün, yasalarda pozitif ayrımcılığın yer almamasını da eleştirdi.
Kamu Yönetimi Temel Yasasını da eleştiren Ergün, yasanın Türkiye'nin ihtiyaçları çerçevesinde değil, uluslar arası çıkarları çerçevesinde hazırlandığını söyledi. Ergün, "İstediğimiz yerel yönetim anlayışı, bu yasalarla da gelişmeyecek. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, kendi dayandığı kitlelerin aleyhine olan bu yasaları uluslar arası şirketlerin çıkarları için çıkarmaya çalışıyor" dedi.
Kamu Yönetimi Temel Yasası ile kamu hizmetlerinden yararlanmak isteyenlere bedellerini ödemelerinin dayatıldığını kaydeden Ergün, "Bu süreçte daha etkili olmak için, karar süreçlerinde söz sahibi olunmalı, uygulama süreçlerinde ise denetleyici olunmalı" önerilerinde bulundu.
Kadınlar için değil kadınlarla birlikte
"Doğrudan demokrasinin, yerinden yönetimin hayata geçirilmesinin araçları olarak, çalışmaya mahallemizden başlıyoruz. Mahallemizde yaşanan sorunları birebir bizler yaşıyoruz" diyen Ergün, şöyle konuştu:
* Bizler yerelde yaşayan topluluğun eşit ve saygın üyeleri olmak istiyoruz. Yerinden yönetimin hayata geçirilmesi için; kadınlar için değil kadınlarla birlikte politika yapmak istiyoruz.
* Kadınlar işsizlikten, yoksulluktan öncelikle kadınların etkilenmesi nedeniyle, yerel yönetimlerde yer alamıyor. Adaylardan para istendiğinde ilk geri adım atan kadınlar oluyor. Adaylardan para alınmayan tek parti bizim partimiz.
* Eğitim ve bilgi teknolojisine kadınlar yoksullaşma nedeniyle ulaşamıyor. Kadınlar iş hayatında zaman, ekonomi gibi nedenlerle erkeklerle rekabet edemiyor.
* Yerel hizmetler de kadını eve kapatmaya yönelik kurslar açıyor. Bugün Türkiye'de kadınlar yönetimde yüzde 1 oranında temsil ediliyor. Bu temsil oranı da kadınların sorunlarını çözmede yeteli olmuyor.
* Türkiye'de yerel yönetimlerde rant üreten bir mekanizma var. Kadınlar doğaları gereği, yolsuzluk, rüşvet gibi çıkar ilişkilerinin içinde yer almak istemiyor.
"Kadınlar, taleplerini dillendirmeli"
Ergün, kadınlara şu önerilerde bulundu:
* Kendi alanlarımızda kazandığımız deneyimlere güvenmemiz gerekiyor. Evde, işyerinde kazandığımız bilgileri başka alanlarda da kullanabileceğimize inanmamız gerekiyor. İstihdamda öncelikle kadınlara yer verilmesini talep etmeliyiz.
* Yerel yöneticilerden kentsel güvenliğin sağlanmasını istemeliyiz. Yeterince kreş, eğitim, rehabilitasyon merkezleri açılmalı. Kadınlar yeterince siyasete katılmadıkça, yerel yönetimler, siyasiler sorunlarımızı görmezden gelip duyarsız kalacak. (AY/BB)