AKP hükümetinin hazırladığı tasarıyı eleştiren Kozanoğlu, Yasa merkezi yönetimin kamusal alandaki sorunlarını çarpık bir biçimde ortadan kaldırmayı amaçlıyor, bu yasanın yürürlüğe girmesi halinde toplumun sorunlarının azalmak bir yana, arttığı görülecektir dedi.
Tasarı yeniden düzenlenmeli
Kamusal alan piyasaya terk ediliyor diyen Kozanoğlu, sözlerini Bu taslak, emeğin mücadeleler sonucu kazanılmış haklarını piyasaya devreden bir modele dayanıyor. Özelleştirme ve yerelleştirme başlıklı neo-liberal uygulamaların kamusal alanı işgal etmesi anlamındaki bu yasa, benzer bir dizi yasanın da öncüsüdür şeklinde sürdürdü.
AKPnin yaklaşımını demokratikleşme önünde bir engel; adaletli, eşitlikçi, özgür bir toplumsal anlayıştan uzak bir tutum olarak değerlendiren Kozanoğlu, AKP hükümetinin tasarıyı barındırdığı anti-demokratik unsurlardan arındırmasını, tasarının kamusal yarar gözeterek yeniden düzenlenmesini istedi.
Devlet piyasa ajanına indirgeniyor
Kozanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Taslak, kamu hizmetini şirket yönetimi mantığına dayandırıyor. Halbuki kamu hizmeti, piyasa süreçlerine değil, kamusal haklar, kamu yararı ve toplumsal adalet ekseninde verilmeli. Aksi halde, demokratikleşme bireysel haklar eksenini aşamayan, özgürlükleri piyasa süreçlerinin ötesine taşıyamayan bir sloganın ötesine geçemez.
* Kamu hizmetini, sadece kamu kurum ve kuruluşları yerine getirebilir. Genel ilkesi süreklilik, eşitlik, tarafsızlık ve ortaklaşmadır. Bu ilkelerin kâr alanları içinde tanımlanması imkansızdır.
* Yasanın, geniş idari ve mali özerkliği yerinden yönetime özdeşleştiren yaklaşımı, siyasi katılım süreçlerini dışlıyor. Özerk kurullara yaptığı vurgusuyla da devletin işlevini piyasa ajanına indirgiyor. Yerinden yönetim siyasi olarak isabetli bir anlayışsa da, bunun kamusal niteliği önemlidir.
İş güvencesi, çalışanların hakları
* Kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırmayı, örgütlü mücadelesini yok etmeyi amaçlayan taslak, çalışanları sözleşmeli ve kısmi zamanlı çalışanlar olarak bölüyor; çalışanların sosyal haklarını buduyor.
* AKP bu taslak ile eğitim, sağlık, kültür, çevre, orman gibi toplumsal zenginliğin önemli unsurlarını il özel idarelerine veya belediyelere çarpık bir yönetsel anlayışla devrediyor.
* Hizmetlerin görülmesinde performans, verimlilik ön plana çıkarken, bölgesel farklılıklar, kültürel yapı, toplumsal haklar göz ardı ediliyor. Sivil toplum sadece iktisadi kimliğiyle anılıyor.
* Toplumsal alanda gözlenen yoksullaşma ve yoksunlaşma, bu yasa ile daha da artacak. Yerinden yönetimle bütüncül toplumsal yönetim arasındaki çizgiyi kamu hizmetlerinin niteliğinden koparan anlayış; demokratik katılım, demokratik planlama ve demokratik denetimi dışlıyor. Yerine karar süreci olarak sadece sermayeyi ve daha geniş anlamıyla piyasayı koyuyor. (BB)