Fotoğraf: Ebu Muhammed el-Cevlani, Suriye muhalefet yayını Orient TV.
Nusra Cephesi 2016 yılının 28 Temmuz'unda El Kaide'den ayrıldığını ve grubun adını Jabhat Fatah al-Sham (Şam Fethi Cephesi) olarak değiştirdiğini duyurdu.
Hareket, kendini "Suriye'deki çıkarları, militan savaşçılara karşı büyüyen uluslararası bir kampanyadan korumayı hedefleyen bir girişim" olarak görüyor.
Grubun Suriyeli komutanı Ebu Muhammed el-Cevlani'nin El Kaide'ye katıldığına ve 2000 yılının başlarında Irak isyanında ABD liderliğindeki güçlere karşı savaştığına inanılıyor.
2011'de Ebu Bekir el-Bağdadi (daha sonra El Kaide'ye liderlik eden IŞİD'in bir önceki lideri) TIME dergisinin o dönemdeki haberine göre Suriye iç savaşının neden olduğu iktidar boşluğundan yararlanmak istedi.
Bağdadi, Ebu Muhammed el- de Cevlani de dahil olmak üzere yedi üst düzey teğmeni Suriye'nin genişlemesine zemin hazırlaması için gönderdi.
TIKLAYIN - IŞİD Bağdadi'nin Ölümünü Teyit Etti
Suriye'de güçlenme süreci
Grubun varlığı, 24 Ocak 2012'de çevrimiçi olarak yayınlanan bir video ile resmen ilan edildi.
Videoda el-Cevlani, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimine savaş ilan etti ve Suriye'deki yönetim sistemi olarak "şeriat yasalarının" getirilmesi çağrısında bulundu.
- NOT: Şeriat terim olarak; Kur'an âyetleri, Muhammed'in söz ve fiilleri olarak anlaşılan (sünnet/hadis) ve İslâm bilginlerinin görüş ve yorumlarıyla oluşturulan dini kanunlar toplamıdır. Kelimenin diğer karşılığı "İslam hukuku"dur.
Ortadoğu Enstitüsü'nün kıdemli bir üyesi olan Charles Lister'e göre, Nusra Cephesi, ülkenin halk ayaklanmasının ilk ruhuna aykırı olan kentsel intihar bombaları da dahil olmak üzere "saldırılarının kanlı doğası nedeniyle başlangıçta Suriyeliler arasında popüler" değildi.
Grup o zamandan bu yana destek kazandı. Nisan 2013'te Bağdadi, Nusra Cephesi'nin IŞİD olarak bilinen grupla güçlerini birleştirdiğini açıkladı.
El Kaide'ye bağlılık teyidi
Nusra Cephesi, basına yansıyan kaynaklara göre böyle bir birleşmeyi reddetti ve IŞİD'in Suriye'de bir yer edinme girişiminden, bir yıldan kısa bir süre sonra 2014'te IŞİD'i çok acımasız olduğu için reddeden El Kaide'ye olan bağlılığını yeniden teyit ederek uzaklaştı.
Nusra Cephesi daha sonra Suriye hükümetine karşı 2015 yılında Esad güçlerini kuzeybatı İdlib vilayetinden çıkarmak ve ılımlı isyancı gruplara savaşta yardım etmek gibi askeri zaferler kazanarak yerel bir isyancı grup haline gelmeye odaklandı.
"Terör örgütü" ilan eden ülkeler
Nusra Cephesi, 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından terör örgütü ilan edildi.
ABD'nin ardından Fransa, Avustralya, Birleşik Krallık ve Kanada 2013'te; Suudi Arabistan, Yeni Zelanda, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Rusya da 2014 yılında örgütü "terör örgütü" ilan etti.
"Ilımlı imaj" çabaları
2015 yılında el- Celvani, Al Jazeera'ye verdiği bir röportajda ılımlı bir imaj gösterdi ve IŞİD'in kendi kendini halifelik ilanını "İslam hukukuna dayanmıyor" sözleriyle eleştirdi.
el-Celvani, grubunun Batı'ya yönelik saldırılarda bulunmayacağını taahhüt etti. Ancak sözleri uluslararası çapta itibar görmedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2015 tarihli bir raporu, grubun "sivilleri hedef alma, insan kaçırma ve infazlar da dahil olmak üzere sistematik ve yaygın ihlallerden sorumlu" olduğunu belirtiyor.
Raporda, ayrıca "kadınlar ve kız çocukları üzerinde ayrımcı kurallara sahip olmaları ve her ikisinin de aktif olarak var olması bakımından IŞİD'den farklı olmadığı" belirtildi. Raporda grubun çocuk askerler topladığı da vurgulandı.
İsim değişikliği neyi amaçlıyordu?
Nusra Cephesi 28 Temmuz 2016'da el-Kaide'den ayrıldıklarını duyuran diğer gruplarla birlikte isim değişikliğine gitti ve grubun adı "Şam Fethi Cephesi" olarak değiştirildi.
Örgüt, yeni adıyla birlikte hedeflerinin "Suriye devrimini savunmak" olduğunu öne sürdü. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'nın yaptığı saldırı 'bahanelerini' engellemek için bu adımı attıklarını açıkladılar.
Birleşmiş Milletler (BM), grubun adını değiştirmesine karşın "terör listesinde kalacağı" duyurdu.
Tahrir el-Şam'ın kuruluşu
28 Ocak 2017'de Şam Fethi Cephesi de dahil olmak üzere birçok selefî cihatçı grup birleşme anlaşması üzerinde anlaşarak Tahrir el-Şam (Şam'ın Kurtuluşu) adlı yeni bir grubun oluşturdu.
Şam Fethi Cephesi'nin yeni oluşumdaki en etkili gruplardan biri olması nedeniyle lideri Ebu Muhammed el-Celvani yeni grubun lideri oldu.
Dış destek iddiaları neler?
ABD hükümeti, Suriye İç Savaşı'nın başlangıç aşamalarında (CIA'nın gizli programı Timber Sycamore ile) 2012 başı ve 2013 sonu arasında Suriye'deki isyancılara silah gönderdi. Bu silahlardan bazılarının el Nusra'nın eline geçtiği bildirildi.
El-Nusra üyesi ve diğer örgütlerdeki isyancıların iddialarına göre Ahrar uş-Şam tarafından silahlar el-Nusra'ya devredildi.
Pentagon da, Eylül 2015'te eğitimleri ABD tarafından eğitilen "Yeni Suriye Kuvvetleri" adı verilen 30. Tümen'e bağlı isyancılarından oluşan küçük bir grubun, güvenli geçiş karşılığında el-Nusra'ya altı kamyonet ve mühimmatlarının bir kısmını verdiğini doğruladı.
Savaşta yaralanan bazı el-Nusra üyeleri İsrail'de tedavi oldu. Mossad'ın eski başkanı Efraim Halevy, Al Jazeera ile yaptığı röportajda, "İsrail'in sınırdaki yaralı isyancı savaşçıları tedavi etme politikasının bir parçası olarak" bu tür uygulamaların yapıldığını söyledi.
Katar'a da suçlama yöneltildi
Arap devletleri arasında Katar el-Nusra'ya yardım etmekle suçlandı. Ekim 2014'te, Obama yönetiminin Başkan Yardımcısı ve şu anki ABD Başkanı Joe Biden, Foreign Policy'nin haberine göre Türkiye'yi de katarak şu iddiada bulundu:
"Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Esad'a karşı savaşacak herkese yüz milyonlarca dolar ve on binlerce ton silah temin etti, ancak tedarik edenler el-Nusra, el-Kaide ve dünyanın diğer yerlerin gelen aşırı cihatçı unsurlar oldu."
TIKLAYIN-"SADAT benim üzerimden Nusra'ya silah gönderdi"
2015 yılında ise Britanyalı The Independent gazetesi Suudi Arabistan ve Türkiye'nin "Suriyeli isyancılara destekleri bakımından el-Nusra ile birleşik bir komuta yapısı olan Fetih Ordusu'na odaklandıklarını" öne süren bir haber yayınladı.
TIKLAYIN - Biden Tepkisine Beyaz Saray'dan Yanıt
(PT)