Norm fazlası öğretmenlerin resen atamaları durduruldu

“Proje okullar”da görevli öğretmenlerin “sürgün” edilmesine yol açan müdahaleye karşı çıkan öğrencilerin isyanı sürerken, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) norm fazlası öğretmenlerin resen atamalarının durdurulması kararı geldi.
bianet’e konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, söz konusu uygulamanın yalnızca proje okullarına yönelik olmadığını, ülke genelindeki norm fazlası öğretmenleri kapsadığını vurguladı.
Irmak, “Bakan [Yusuf Tekin], proje okullarında 6 bin öğretmenin kadro dışı kaldığını açıkladı. Diğer taraftan proje okulları dışındaki okullarda da norm fazlası var. Onların da bir yere gitmesi lazım. Bu bir kargaşaya sebep oldu. Resen atamaları ağustos-eylül ayına kadar erteleyerek yeni bir formül arayışına girecekler. Durum bundan ibaret,” dedi.
Lise öğrencileri ve velilerin gösterdiği tepkilerin bu kararda etkili olup olmadığına ilişkin soruya Irmak, “Bu tepkilerin elbette etkisi var. Ancak burada bir kafa karışıklığı da oluştu. Sanki bu sadece proje okullarıyla ilgili bir uygulamaymış gibi lanse edildi. Bazı sendikalar da bu yönde paylaşımlar yapınca algı daha da pekişti. Oysa konu çok daha geniş,” yanıtı verdi.
Norm fazlası nedir?
MEB yetkilileri tarafından “bir nedenle istihdam alanı daralanlar” şeklinde tanımlanıyor. Örneğin, bir dersin haftalık saatinin azaltılması, o branştaki öğretmenlerden birinin norm fazlası olmasına yol açabilir. Bu durumda, “hizmet puanı en az olandan başlamak üzere” öğretmenler norm kadro fazlası olarak belirleniyor.
“Sorunun kaynağı yıllardır yapılmayan planlama”
Irmak, yaşanan sorunun temelinde MEB’in uzun yıllardır eğitimle ilgili kapsamlı bir planlama yapmamasının yattığını söyledi:
“Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’da ciddi öğretmen ihtiyacı varken; başka bölgelerde öğretmen fazlalığı oluştu. Bu tamamen plansızlık sonucu ortaya çıktı. Bakanlık yıllardır eğitimin hiçbir alanıyla ilgili bir planlama yapmadı. Bu bölgelerde öğretmenleri tutmak için hiçbir teşvik mekanizması devreye sokulmadı.”
Ülkede bir yanda 100 bine yakın öğretmen açığı, diğer yanda 30-40 bin öğretmen fazlası olduğunu belirten Irmak, bu çelişkinin eğitim politikalarındaki plansızlık ve günübirlik kararlarla daha da büyüdüğünü söyledi.
Lise öğrencilerinin isyanının da yaşanan gelişmelere denk düştüğünü belirten Irmak, “Bakanlık, eğitimin devasa sorunlarını çözmek yerine, kendi kafasındaki eğitim anlayışını hayata geçirme çabasında. Büyük resmi göremediği için her gün yeni bir sorunla karşı karşıya kalıyoruz,” dedi.
Ne olmuştu?
Çeşitli kentlerde, eğitim dünyasında “proje okullar” olarak bilinen, orta öğrenim okullarında çalışan 20 bini aşkın öğretmenin, görev yerleri 8 Nisan’da “norm kadro” gerekçesiyle değiştirilmiş ve atamalar öğretmenler, öğrenciler, veliler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Türkiye’nin birçok ilindeki okullarda protesto eylemleri gerçekleşirken sendikalar Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde açıklamalar yapmıştı.
Bakan Yusuf Tekin Türkiye genelinde 38 bin öğretmenin görev süresinin dolduğunu ve yüzde 80'inin görev süresinin uzatıldığını belirtmişti. 14 Nisan'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tekin, yaklaşık 6 bin öğretmenin görev süresinin uzatılmadığını söylemişti.
"Proje Okul" nedir?
Milli Eğitim Bakanlığının 2014'te başlattığı uygulamayla “başarılı” ve “seçkin” liselerin özel bir statüye alınarak, daha esnek ve özgün programlarla "proje geliştiren kurumlar" hâline getirilmeleri amaçlanmıştı. Ancak uygulamada birçok sorun ortaya çıktı.
Türkiye’de yaklaşık 300'den fazla proje okul var. Özellikle fen liseleri, anadolu liseleri, sosyal bilimler liseleri ve bazı meslek liseleri bu kapsama alınmıştı. MEB her yıl yeni okulları bu listeye ekleyebiliyor.
Ancak uygulamada proje geliştirmesi beklenen okulların merkezi denetime bağımlılığı arttı. Esnek yönetimle yenilikçiliğe yönelmesi beklenen okullar öğretmenlerin keyfî tayin işlemleriyle huzursuzluğa sevkedilirken başarıyı çoğaltma iddiası öğrenci ve mezunların sisteme isyanına yol açtı.
İsyanlar
Okul yönetimlerinin merkezi atama ile değiştirilebilmesi, öğrencilerin ve öğretmenlerin karar alma süreçlerine katılımını aşağı çekerken, bu nitelikleriyle öne çıkan okulların “kimlik” ya da “geleneği” zedeleniyordu. Kimi okullarda sevilen ve deneyimli öğretmenlerin gönderilmesi öğrencilerde büyük tepkiye yol açtı. Özellikle Kadıköy Anadolu Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Bornova Anadolu Lisesi, Vefa Lisesi gibi köklü okullarda öğrenciler "Biz proje değil, öğrenciyiz!" sloganıyla protestolar düzenledi.

Vefa Lisesi öğrencilerinden oturma eylemi

Lise öğrencileri öğretmenleri için eylemde: "Zaman eğlenme zamanı değil"
(AEK/VC)