Nobel Barış Ödülü Komitesi, bu yılki ödülü Finlandiyalı diplomat ve uluslararası arabulucu Martti Ahtisaari'ye vereceğini açıkladı. Ödül için aralarında Irak'ın işgaline katılan eski Britanya Başbakanı Tony Blair'in de olduğu 167 aday vardı.
Ödülü veren Norveç Nobel Komitesi, gerekçesini Ahtisaari'nin "birçok kıtada ve otuz yıldan fazla süre uluslararası uzlaşmazlıkları çözmedeki önemli çabaları" olarak açıkladı. Komiteye göre bu çabalar daha barışçıl bir dünyaya ve "uluslar arasında kardeşliğe" katkıda bulundu.
"Diğerleri de Ahtisaari'den ilham alsın"
Komite "önde gelen bir uluslararası arabulucu" diye nitelendirdiği Ahtisaari'nin "yorulmak bilmez çabaları ve aldığı iyi sonuçlarla türlü arabulucukların uluslararası uzlaşmazlıkların çözümünde nasıl rol oynadığını gösterdiğini" bildirirken "diğerlerinin de [Ahtisaari'nin] çabalarından ve başarılarından ilham almasını umduğunu" açıkladı.
Türkiye Komisyonu üyesi
1937'de doğan Ahtisaari 1993-2000 arasında Finlandiya Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra "Türkiye Üzerine Bağımsız Komisyon"un üyesi olmuştu. Bu komisyon 2004'te hazırladığı raporda Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerine başlamasını savunmuştu.
İlkokul öğretmeni olan Ahtisaari, diplomatlığı boyunca Tanzanya, Namibya, Mozambik ve Güney Afrika’da sömürgecilik ve ırk ayrımcılığından doğan uzlaşmazlıkların çözüm süreçlerinde yer aldı.
2000’de Britanya hükümetince İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) silah teslimi sürecine müfettiş olarak atandı. Liderliğini yaptığı "Bağımsız Kriz Yönetimi Girişimi" (CMI) 2005’te Endonezya hükümetiyle Özgür Aceh Hareketi arasındaki barış görüşmelerini başarıyla sonuçlandırdı. 2006’da da Kofi Annan tarafından BM Kosova özel temsilciliğine atanan Ahtisaari 2007’de bu görevini bıraktı.
Ahtisaari aynı yıl UNESCO'nun Barış Ödülü'nü de aldı.
"Teröristle de müzakere edilir... Ben ettim"
Ahtisaari, bianet'ten Ertuğrul Kürkçü'ye geçen yıl verdiği röportajda "Bütün meslek hayatım, şu ya da bu zaman 'terörist' diye damgalanmış gruplarla müzakere yürütmekle geçti" demiş ve Türkiye üzerine konuşurken eklemişti:
“Eğer arkasına siyasi irademizi yığar, bize destek olacak bütün gerekli oyuncuları devreye sokarsak çözülmeyecek uzlaşmazlık yoktur. Uzlaşmazlıkların çoğunda ne yapmamız gerektiği zaten malumdur. Sorun sadece ilerlemede gösterilen tereddütle ilgilidir." (TK)