Van'da 27 Eylül’de kaybolan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cansız bedeni dün (15 Ekim) Tuşba ilçesi Mollakasım Mahallesi'nde Van Gölü kıyısında bulundu.
Ön otopsi işlemleri tamamlanan Kabaiş, Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı'nda defnedildi.
Cenaze töreninin ardından taziyeleri kabul eden baba Nizamettin Kabaiş, kızının ölümüne dair Mezopotamya Ajansı'dan (MA) Müjdat Can ve Heval Önkol’a konuştu.
Rojin Kabaiş'in cenazesi Diyarbakır'da toprağa verildi
"Yurt erken haber verseydi belki bulunurdu"
Kızının ölümünde en büyük sorumluluğun kaldığı yurtta olduğunusöyleyen baba Kabaiş, yurt sorumlularının görevlerini yerine getiremediğini ifade etti.
Kızının yurda dönmemesine rağmen kendilerine haber verilmediğini belirten Kabaiş, "Yurt yetkilileri diğer gün ancak bizi aradı ve 'Kızınız yurda gelmedi' dedi. Yurt, erken haber verseydi belki kızımız erken bulunur ve hayatta olurdu" dedi.
Vali ve emniyet yetkilileriyle bir odada baş başa yaptıkları görüşmede kendisine "intihardır" dediklerini ifade eden Kabaiş, şöyle devam etti: "’İntihar ise bu cenaze bu kadar uzağa nasıl gider?’ dedim. Bana, 'Su altında cenaze gider' dediler. Ben de bunu asla kabul etmeyeceğimi söyledim. Yürüyerek bile o kadar uzağa gidemez. Molla Kasım'a kadar 24 kilometrelik yolu uçarak mı gitti bu kız?"
18 gündür kayıp olan Rojin Kabaiş'in cansız bedeni bulundu
"Kim yaptıysa cezasını çeksin"
Yetkililerin "intihar" diyerek olayı kapatmak istediğini ifade eden Kabaiş, "Üniversitenin adı kirlenmesin. Van'ın adı çıkmasın istiyorlar. Bir can yitirilmiş gerçek neyse ortaya çıkarılmalı. Kim yapmışsa cezasını çeksin. Bu vicdansızlar kimse ortaya çıkarılsın. Ağır cezalar verilsin. Bir daha kadınlara el uzatılmasın" dedi.
Teşhis için kızını gördüğünü darp ve benzer izlere teşhis esnasında rastlamadığını belirten Kabaiş, 100'ün üzerinde numune alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini aktardı.
(RT)