*"Living Sculptures", Merve Morkoç, 2021
Bursa, Nilüfer Belediyesi'nin "Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları" isimli sergisi 31 Temmuz'a kadar ziyaret edilebilir.
İktidarları sorguluyor
Sergi, şehrin kültürel kimliği, tarihi, dönüşümü ve geleceği ile diyaloğa geçen lokasyonlarda mekân ve sanat arasında ilişkiler kuruyor. Kişileri kontrol altında tutmak için yapılanmış iktidarları sorgulayan ve insanlara özgürlük alanları açan yaşamsal stratejileri deneyimleyen sanat eserlerini bir araya getiriyor.
*"Ürperti Serisi", Ateş Alpar
"Ne zaman boyun eğmeyi bırakır, neden, nasıl yukarı bakarız?" düşüncesinden yola çıkan seçki, söylemin getirdiği çağrışım noktalarına odaklanıyor.
Nilüfer'deki farklı sanat mekanları
Punk'tan ilham alan ve renkli temasıyla dikkat çeken Pancar Deposu; Anne-Charlotte Finel, Ateş Alpar, Berat Işık, Berk Kır, Eda Soylu, Erinç Seymen, Ghazel, Gözde İlkin, Güneş Terkol, Merve Morkoç, Şafak Şule Kemancı, Vahit Tuna ve Bihter Yasemin Adalı'nın çalışmalarına "Haz, Işıltı ve Kahkaha" başlığı altında ev sahipliği yapıyor.
*"Mediterranean", Tayfun Serttaş
Gölyazı Kültürevi'nde yer alan "İnce Elemek Sık Dokumak" adlı sergi; Fatoş İrwen, Gözde İlkin, Güneş Terkol ve Şafak Şule Kemancı'nın çalışmalarına yer veriyor. Sanatçıların hafiflikle eleştirmek üzerine üretimleri, kültürler arası etkileşim ve iletişim için önemli bir sembol olan, restore edilerek kültürevine dönüşen kilisede hayat buluyor.
Özgürlüğün ancak içeriden dışarıya doğru olabileceği ve bilinçaltının açığa çıkmasıyla ilgilenen çalışmaların yer aldığı Balat Kültürevi'nde; "Özgürlük Köşenin Hemen Arkasında" başlığı altında CANAN, Dan Perjovschi, Emilia Kabakov & İlya Kabakov, Fatoş İrwen, Henning Christiansen, İnci Eviner, Merve Morkoç, Rebecca Horn ve Vahit Tuna'nın üretimleri konumlanıyor.
Misi'deki Fotoğraf Müzesi'ndeki "Siyah Yandığında" adlı sergi, Marguerite Bornhauser'in fotoğraflarından oluşuyor. Yine Misi'de bulunan Edebiyat Müzesi'ndeki "Türkiye'nin Yeraltı Suları: Fanzin Edebiyatı" adlı sergi, Onur Sarıkaya küratörlüğünde, 1960'lardan bu yana Türkiye'de fanzine odaklanıyor.
Nâzım Hikmet Kültürevi; "Doğa Tarihi Müzesi" serisiyle Tayfun Serttaş, "Efsunlu Dünya Hayal Değil, Üstündeyiz" sergisiyle CANAN ve Extramücadele'nin kapsamlı seçkilerine yer veriyor. İnsan ve hayvan arasındaki ilişki, masallar ve eleştirel yaklaşım üç sanatçının üretimi üzerinden mekâna yayılıyor.
*"Hu Hu Serisi", Güneş Terkol
Kahkaha ve yukarı bakmak...
Küratör Yekhan Pınarlıgil sergiyle ilgili şunları söylüyor:
"Yukarı bakmak gökyüzünün derinliğinden uçuruma kendini bırakmak demek. Kalıplardan kurtulmak, normalleştirmeye, sıradanlaştırılmaya, tektipleştirilmeye izin vermemek, öznelliğin çoğul hâlini, çeşitliliğini, farklılığını tanımak... Kahkaha atmak başını yukarı kaldırmanın en geçerli, en heyecanlı nedeni olsa gerek. Boyun eğmemek ve dünyayı yeniden düşünmek için yapılmış en asil hareket belki de boyun eğdirenlerin hükmüne gülüp geçmek, onları hicvin gücüyle, ironinin kıvraklığıyla etkisiz hâle getirmektir. Sergi, dansın, şiirin ve kahkahanın otoriteyi derinden sarsan başdöndürücü gücünü gösterecek, kendini çok önemli addeden hiyerarşinin zayıf noktalarını ortaya çıkararak, onun de ne derece kırılgan olduğunu anlatacak."
(AÖ)