"Öyle bir geçim derdine düşmüşüz ki; açıkçası 1 Mayıs aklımıza gelmiyor. Bu koşuşturmaca içinde hiçbir şey düşünecek halimiz yok. Genellikle 1 Mayıs'larda çalışıyorum, İşimi gücümü bırakıp gidemiyorum. Ayrıca 1 Mayıs mitinglerinin sorunlu geçmesi de beni tedirgin ediyor."
1 Mayıs'ın resmi tatil olması gerektiğini düşünen Akkoç,"Her şey yolunda olsaydı, tabii ki ben de mitinge katılırdım" diyor.
Akkoç'a, yarınki mitingde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) uyguladığı politikaların protesto edileceğini hatırlattığımızda ise, "AKP hükümeti, önceki yönetimlerden ne daha iyi ne de daha kötü. AKP, geçmiş yönetimlerin yaptığı hataların faturasını ödüyor" şeklinde görüş bildiriyor.
"1 Mayıs'ın kârını gördüm, çok simit sattım"
İstiklal Caddesi'nde simit satan Dursun Gökmen, 29 yaşında. Aslen Tokatlı olan Gökmen, 17 senedir İstanbul'da yaşıyor. Günde ortalama 150 simit satan Gökmen, 1 Mayıs'ı bayram olarak değerlendiriyor. Son yıllarda düzenli olarak 1 Mayıs kutlamalarına katılan Gökmen, yarın da alanlarda olacağını söylüyor. Ama onun mitinge katılma nedeni, 1 Mayıs'ı kutlamak değil, daha çok simit satmak:
"Yarın işi bırakmayacağım, ben de çalışarak 1 Mayıs'ı kutlayacağım. Bu yılki kutlamaların güzel geçeceğini düşünüyorum..Şu ana kadar 1 Mayıs'ın hep kârını gördüm, herhangi bir zararını görmedim. İnşallah yarın da öyle olur."
"1 Mayıs tatil olmasın"
Doğma büyüme İstanbullu olan Hasan Şavak, 51 yaşında bir ayakkabı boyacısı.Üç çocuk sahibi olan Şavak, kazandığı parayla zar zor geçindiklerini belirtiyor.
Şavak, yarının işçi bayramı olduğunu biliyor ve "mitingin sorunsuz bir şekilde geçmesini" istiyor. Şu ana kadar hiçbir kutlamaya katılmayan Şavak, "1 Mayıs'ın hep, ideolojik hareketlerin gölgesinde kutlandığını ve bu nedenle mitinglere katılmadığını" söylüyor.
"Benim bu tip hareketlerle ilgim yok" diyen Şavak, "işlerin iyi gitmesi için" 1 Mayıs'ın resmi tatil günü olmasını istemiyor.
"Mitingler olaylı geçiyor"
15 yaşındaki Fatih Ezer ise, sokak aralarında köfte-ekmek satarak geçimini sağlıyor. "Babamın mesleğini aldım" diyen Ezer, 5 yıldır çalışıyor. Altı çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Ezer, diğer kardeşlerinin de kendisi gibi çalıştığını söylüyor.
Ortaokulu ikinci sınıftan terk eden Ezer, 1 Mayıs'la ilgili olarak, "Ben, 1 Mayıs mitingine katılmayı düşünmüyorum. Çünkü her miting, olaylı geçiyor. Bu yılki kutlamalar da öyle olacak" diyor.
1 Mayıs'ın kendisi için ne ifade ettiğini sorduğumuzda ise,"Tabii ki bizim, yani tüm işçilerin bayramı. Ama çalışmak zorunda olduğum için pek bir şey ifade etmiyor" şeklinde cevap veriyor.
"Mitinge katılıp bayramımızı kutlayacağım"
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle 3 sene önce Ağrı'dan gelen 15 yaşındaki Recep Çetin de, geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olan çocuk işçilerden.
"Geldiğinden beri çalıştığını" belirten Çetin, "kendisinden küçük 6 kardeşinin olduğunu, onlar için ayakkabı boyacılığı yaptığını" söylüyor. İlkokulu ikinci sınıftan terk eden Çetin, 2 senedir 1 Mayıs'a katılıyor.
Çetin, "1 Mayıs işçilerin dayanışma günü. Ben de bir işçiyim. Yarın mitinge katılıp bayramımızı kutlayacağım" diyor.
"Bekarken çok dayak yedim, ama şimdi evliyim"
28 senedir İstanbul'da yaşayan Ömer Sezgin, Galata'da manav olarak çalışıyor. 32 yaşındaki Sezgin, yıllardır 1 Mayıs'ı takip ettiğini belirtiyor. Sezgin, "halkta birlik olmadığı sürece Türkiye'nin aydınlığa çıkamayacağını"; "bu kötü gidişe hayır diyebilmek için," insanların el ele vererek yarın alanlara çıkmaları gerektiğini söylüyor.
Yarınki mitinge katılamayacağını ifade eden Sezgin, "Önceki 1 Mayıs'larda çok sopa yedim, ama o zamanlar bekardım. Şimdi ise evli ve çocuk sahibiyim. İster istemez onları düşünüyorum" şeklinde konuşuyor.
"1 Mayıs'ın gerçek anlamı alana yansımıyor"
Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi'nde rehberlik okuyan Yöntem Yurtsever, yaklaşık bir yıldır 3. Mevki Lokantası'nda çalışıyor. 25 yaşındaki Yurtsever, son yıllardaki 1 Mayıs mitinglerine katıldığını belirtiyor. 1 Mayıs'ı işçi bayramı olarak görmeyen Yurtsever,1 Mayıs'a ilişkin olarak şunları söylüyor:
"Bugünlerde 1 Mayıs. Ama yarın mı yoksa öbür gün mü? Açıkçası hatırlamıyorum. Hatta kaçırdım mı diye bir ara tedirgin oldum. 1 Mayıs'ın bir yandan gerekli olduğunu düşünüyorum ama bir yandan da yapılan kutlama biçimini çok doğru bulmuyorum. 'İşçiyiz, emekçiyiz hadi halay çekelim demek' biraz anlamsız kalıyor."
Yarının 1 Mayıs olduğunu hatırlattığımızda katılacağını söyleyen Yurtsever, "Ben, 1 Mayıs konusunda İki tezat duygu yaşıyorum. Son yıllardaki kutlamaların biraz kalıplaştığını düşünüyorum. Bu da, 1 Mayıs'ın gerçek anlamının alanlara yansımasını engelliyor" diyor.
"Eski 1 Mayıs'lardaki coşku yok"
29 yaşındaki İsmet Toymaz, 6 yıldır bir lokantada çalışıyor. O, "1 Mayıs'ın resmi kurumların belirlediği yerlerde hep aynı şekilde kutlanmasını '1 Mayıs' için olumsuzluk olarak" görüyor. Toymaz kutlamalara ilişkin, "Otobanda belli bir düzen içinde yürüyorsunuz, dört yanınız polislerle çevrilmiş. Her an bir müdahaleye açıksınız.Bu anlamda 1 Mayıs'ın amacına ulaştığını düşünmüyorum. Ama yine de katılıyorum. Yarın da katılacağım" diyor.
Son yıllardaki kutlamalarda "eski 1 Mayıs'lardaki coşkuyu, kitlelerin dayanışma ruhunu göremediğini, bu anlamda hayal kırıklığı yaşadığını" belirten Toymaz, 1 Mayıs'ın birçok resmi bayramdan daha anlamlı olduğunu" vurguluyor.
Toymaz, sözlerine şöyle devam ediyor:
"Çok az insan 1 Mayıs'ın gerçek anlamını biliyor. Bu bilinç, alanlara da çok fazla yansımıyor ne yazık ki. Türkiye'de çok büyük bir işçi gücü var. Bu insanların hepsi bir araya gelmeli ve o dayanışma ruhunu yansıtmalı. Bunu otobanda Abide-i Hürriyet Caddesi'nde yansıtmanız imkansız. 1 Mayıs mitinglerinin İstanbul ve tüm ülkede bayram havasında geçmesini çok isterim. Yarın, Irak'ın işgali için alanlarda olacağız. Tabii ki kendi ulusal sorunlarımızı da dile getireceğiz. Bu yılki 1 Mayıs çok daha anlamlı olacak.".
"1 Mayıs'ın gerçek anlamı..."
Kamu emekçisi Nazmiye Kaya, tüm emekçileri,"Seslerini duyurmak ve haklarını savunmak" için yarın alanlara çağırıyor.
Aynı zamanda Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi olan 39 yaşındaki Kaya, "her yıl işi bırakarak 1 Mayıs'a katıldığını" söylüyor. 1 Mayıs'ın yasal bir bayram olması gerektiğini düşünen Kaya, katılımın artması için sendikaların yeterince çaba harcamadığına dikkat çekiyor. Kaya, "Afiş bastırıp, bildiri dağıtıp, Taksim'e karanfil bırakarak bu işler olmuyor. 1 Mayıs'ın gerçek anlamının mitinglere yansıması için demokratik kitle örgütlerine, basına ve sendikalara çok iş düşüyor" diyor. (GE/BB/NK)