BİA'nın aktivitesinin başlamasıyla bu aktivitenin önderliğini yapan Nadire Mater ve Ertuğrul Kürkçü başta olmak üzere diğer meslektaşlarımıza saldırılar başladı ve bitmek bilmiyor.
Bu bizi rahatsız ediyor; şu anlamda ama; BİA' yı tanımayanlar peşin hükümlü oluyorlar ve ona göre de değerlendirme yapıyorlar, dolayısıyla bizler de bundan nasiplenmiş oluyoruz. Yoksa kendimizden şüphemiz yok ; en azından ben kendi adıma konuşuyorum ve BİA üyelerinin tümü de aynı düşünceler içerisindedir...
BİA'nın arkasında kimler var!
Bazı gazetelerde okuyorum; falanca yazar ya da falanca siyasetçi diyor ki "Ertuğrul veya Nadire veya..................." kişi BİA projesini bizden çaldı. Veyahut da; "Bu fikir bize aitti ama onlar erken davrandı."
Yahu arkadaşlar, ne olursunuz realiteden kaçınmayın. Kendinizi kandırdığınız yetmiyor gibi basının gerçek emekçileri olan bizleri, yerel basın içinde yıllardır mücadele veren ve bu işin gerçek sahipleri olanları kandırmaya kalkmak ancak, kışkırtıcılıkla olur. Oyun bozanlıkla olur. Pişmiş aşa su katmakla olur... Bırakın da "atı alıp Üsküdar'ı geçmiş" olan, temeli sağlam BİA' yı bozmaya kalkmayın, zaten buna da gücünüz yetmez...
"BİA'nın arkasında Anadolu basını var"
Çünkü; BİA' nın arkasında Anadolu basını var. Bunun arkasında büyük Atatürk ' ün söylediği "Basın milletin müşterek sesidir" dedikleri güç var. Yani halk vardır, taban vardır, Türkiye vardır, asıl iş verenimiz olan okurlarımız, abonelerimiz, dinleyicilerimiz ve izleyicilerimiz vardır. Bu da BİA' nın arkasındaki gücü gösterir...
Hürriyet Gazetesi'nin yazarı Emin Çölaşan ' ı BİA' ya karşı, BİA' nın adına bu işin öncülüğünü yapan sevgili Nadire ile Ertuğrul ' u akıl almaz bir suçlamayla dil uzatan düşüncenin, dolayısıyla bu yazıların arkasında "Tekelci Medya" mı yer alıyor?... Bu düşünceyi özümsemek bizim gerçeğimizdir.
Çölaşan neyi temsil ediyor?
Zaten yıllardır Anadolu basınını yiyip bitirmeye çalışan Tekelci Medya değil mi?... Yazar Çölaşan da bunları temsil etmiyor mu yani?... BİA' nın kuruluşunda bir arkadaşımızın ifadesiyle "İki Telliye iki bin telli geliyor" un gerçekleşmesinin işaretini gören zihniyet, BİA' nın bu gidişini engellemek için işin vitrin kısmındaki arkadaşlarımızı, -savundukları felsefeden dolayı- suçlamaya kalkmak ne kadar doğrudur?...
İşte bu BİA' ya karşı görünmez güçler tarafından oynanan Bizans entrikasının günümüze uyarlanan bir oyunudur.
"Ne olmuş vatan mı battı!"
Bunun adına siyaset demek biçimsizlik olur. Buna yasa dışı örgüt parmağı var demek kışkırtıcılık olur. Buna, "kedinin ciğere yetişemeyip de mundar demesi" yakıştırılır.
Avrupa Birliği'nden (AB) desteklenerek BİA' nın kuruluşu gerçekleşmiş olabilir. Hani hiç de fena edilmemiş. Ne olmuş? Vatan mı battı? Sözüm ona "Bağımsız Basın"ın "Hür"lüğü mü gitti elden...Hayır hayır; BİA ve buraya bağlı kişiler tıpkı "Büyük Türkiye" gibi dimdik ayakta.
BİA'nın yaptığı Türkiye' nin Batı'ya teknolojik alanda erişebilmesi, yerel basının güçlendirilmesi, sağlıklı adımların atılması mücadelesidir.
"Dikkat edelim!"
Bunu yapanların başında Nadire ile Ertuğrul veya diğer arkadaşlar var. BİA engellemeleri aşıp yeterli çalışmayı gerçekleştirir ise Anadolu basınının gücü ortaya çıkacak, dolayısıyla halk desteği görülecek. Bu da ülkemizde, 'yerel basında rönesans'ın olduğunu gösterecektir...
Sevgili BİA üyeleri, kışkırtmalara dikkat edelim. Ama unutmayalım ki saldırılar bize doğruyu gösterecektir.
(YK/YÖ/NU)
İletişim için e-mail: [email protected]