Parti harcamalarını da Yargıtay'ın denetlemesi gerektiğini söyleyen Kurtuluş, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Yürürlükteki yasal düzenleme uyarınca Meclis'te temsil edilen Anavatan Partisi (ANAP), Demokratik Sol Parti (DSP), Doğru Yol Partisi (DYP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Saadet Partisi (SP) ile 1999 seçimlerinde barajı geçemeyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ve Büyük Birlik Partisi (BBP) hazine yardımı alacak.
Siyasi partiler yasası değişmedi yardımlar muamma halinde
* Hazine yardımına ilişkin yasa hükmü, 1984'te getirildi. İlk haliyle seçim barajını aşmış partilere verilen yardım daha sonra, yüzde 7 üzerinde oy almış partilere de uygulandı.
* Sonra 10 milletvekili olanlara, daha sonra ise 3 milletvekili olan partileri de kapsayacak şekilde genişletilerek uygulanıyor. Yine seçim dönemindeki yıl Hazine yardımı mevcut miktarın üç katı olarak veriliyor.
* Anayasa'da Hazine yardımıyla ilgili bir hüküm yokken, 1995 anayasa değişikliği ile Anayasal hüküm olarak düzenlendi. Buna göre, "siyasi partilere, devlet yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın......tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir" deniliyor.
* Anayasa böyle demesine karşın Siyasi Partiler Yasası'nda önceki yasa hükümleri değiştirilmediğinden, Maliye Bakanlığı mevcut hükümleri uyguluyor.
* Bu durum ise, çeşitli suiistimal savlarını beraberinde getiriyor. Seçim kararı alındıktan sonra, 3'er milletvekili transfer eden BBP, ÖDP ve CHP Hazine yardımı almaya hak kazandı. Bu yardım tutarı, milletvekili sayısı arttıkça katlanıyor.
* 3 milletvekiline sahip bir parti, bugün için 2.8 trilyon yardım alıyor. Bu uygulama, partiler arasındaki demokratik rekabeti olumsuz etkilediği gibi, zaten kıt olan kaynakların yersiz yere sarf edilmesine neden oluyor.(NK)