Azımsanacak başarı mıydı AB'ye girmek? Batılı anlamda bir refah seviyesine adım atmak... Demokrasiyi ileri götürmek... İnsan haklarına saygılı olmak... Bireyin devlete, "devletlüler"e değil, devletin ve devletlülerin bireye hizmet ettiği bir sistemi hedeflemek...
Kıbrıs'ın Kuzey'inden olmak...
Sabahın 04:30'unda Lefkoşa'dan başlayan, 1 saat 25 dakikalık uçuş sonrası İstanbul'da 4 saate yakın beklemenin ardından 13:15 sıralarında Atina Havaalanı'na inişle süren yorucu seyahatten yorulmuş vaziyetteki biz Kıbrıslı gazeteciler, Polonyalının sevincini kursağında bırakmak zorundaydık: "Biz Kıbrıs'ın Kuzey tarafındanız..."
Ağzından dökülmese de içinden "vah vah" dediğini duyar gibi olduk. Yüz ifadesinden belliydi; bize acımıştı. Bir an ne diyeceğini bilemedi. Sonradan "Peki siz nasıl katılacaksınız AB'ye?" diye sordu. Sordu ama yanıt alamadı: Zira kelin ilacı yoktu!...
Türk Hava Yolları (THY) uçağının havalandığı meydan Atatürk, 1 saat 5 dakika süren hafif sallantılı uçuştan sonra indiği alan ise Venizelos adını taşıyordu ve elimizdeki pasaport ve vizeler her iki alanda da sorun oluyordu. Vizenin "neden taşıdığımız pasaportlarda değil de ayrı bir A-4 kağıdında olduğunu" anlatmak için yalnız Atina'da değil, İstanbul'da da akla karayı seçmek zorunda kalıyorduk...
Nereden bakılırsa en fazla 1, bilemediniz 1.5 saat sürecek bir yolculuk yerine 11 saati aşan işkence yetmezmiş gibi havaalanlarında "ne idüğü belirsiz"ler gibi muamele görmekte ve utanmaktaydık...
Yunanistan'ın başkentine işte bu hiç de hoş olmayan duygularla geldik. Kentte AB Zirvesi için anormal sayılabilecek güvenlik önlemleri alınmış. AB Devlet ve Hükümet Başkanları ile BM Genel Sekreteri Annan gibi önemli isimler, dünden beri akın akın Atina'ya geliyor. Liderlerin Venizelos Havaalanı'na inişleri Basın Merkezi'ndeki kapalı TV yayınlarında canlı olarak gösteriliyor...
Arka arkaya gelen uçaklardan birinde kocaman harflerle "CYPRUS" yazıyor. Gözlerimiz ister istemez dev ekrana takılıyor: Uçağın merdivenlerinde iki kişi görüyoruz. Ağır adımlarla, ama kararlı ve mağrur bir edayla inmeye başlıyorlar basamakları birer birer... Önde Papadopulos... Arkasında Denktaş... Kıbrıs'ı bir bütün olarak AB'ye sokacak imzayı atmaya gelmişler. İkisi de gülüyor...
Omzumda bir el hissediyorum: "Yazıyı bitirdiysen otele dönelim." Bilgisayar ekranından yansıyan yüzümün asık olduğunu fark ediyorum. Bir de uçaktan yalnızca bir kişinin indiğini...(NK/BB)
*Vurgular ve ara başlıklar Bianet'e aittir.