Suriye’de haber takip ederken öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için adalet arayan 7’si tutuklu gazeteci 14 kişi hakkında dava açıldı.
Cumhuriyet Savcısı Furkan Kafalı; gazeteciler Gülistan Dursun, Can Papila, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin ve Osman Akın ile Gülistan Dursun, Haci Ugış, İmam Şenol, Mahsum Sağlam, Pelin Laçın ve Yadigar Aygün hakkında hazırladığı iddianamede örgüt propagandası ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlaması yöneltti. Bu isimlerin 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Öğrenci olan Yağmur Filiz’in ise ‘kamu görevlisine hakaret’ ve 2911 sayılı Kanun’a muhalefet suçlamasıyla 5 yıla kadar hapsini istedi.
Gazetecilere ve protestoya katılanlara dava açan Furkan Kafalı, Ayşe Barım’a 12 yıl sonra Gezi soruşturması açan ve tutuklamasını isteyen savcı. Aynı zamanda savaş karşıtı paylaşım yaptığı ve haber retweet ettiği için ‘örgüt propagandası’ nedeniyle yargılanan gazeteci Elif Akgül’ün davasında mütalaayı okumadan “Cezalandırılmanı istedim” diyen isim.
Kafalı, iddianamede Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin çağrısıyla Şişhane’de Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için yapılacak eylemin Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandığını belirtti.
Buna rağmen toplanan grubun ‘’Özgür basın susturulamaz’’ ‘’Direne direne kazanacağız’’ ‘’Baskılar bizi yıldıramaz’’ ‘’Nazım Daştan - Cihan Bilgin ölümsüzdür’’ sloganları atarak yürüyüş yapmak istediğini buna karşın da polisin müdahale ettiğini kaydetti.
Savcı eyleme katılanları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğrafını taşımakla ve gözaltı esnasında kenetlenmekle suçladı. Ancak örgüt propagandası suçlamasına herhangi bir gerekçe sunmadı. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in ‘örgüt üyeliğinden’ kaydı olduğunu iddia etti.
Atılan sloganların da Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk silahlı Kuvvetleri’ni hedef gösterici ve aşağılayıcı olduğunu savundu.
(HA)
