Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin, 2 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rektör atamalarına karşı “özerk” ve “demokratik üniversite” talebiyle başlattığı direniş 341’inci gününde devam etti.
49. haftadır eylem yapan akademisyenler “Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz” diyerek 230. kez rektörlük binasına sırtını döndüler.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz” “Vazgeçmiyoruz” yazan dövizler, üzerinde "Can Candan Yalnız Değildir" yazan Can Candan fotoğrafları ve derslerine son verilen Feyzi Erçin’in fotoğraflarını taşıdılar.
Akademisyenler Naci İnci’nin “kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının 109. günü” olduğunu hatırlatan akademisyenler, Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümü Öğretim Görevlisi Can Candan’ı görevden almasının 144’üncü Candan’ın İnci’nin talimatıyla kampüse alınmayışının 61. günü olduğunu ifade ettiler.
2021-12-10 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Açıklaması (Nöbet no. 230) from Can Candan on Vimeo.
Akademisyenler haftanın her son iş günü olduğu gibi bugün de açıklamalarını okudular ve açıklamalarında atanmış yönetimin şikayeti ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ifadeye çağrılan meslektaşlarının yanında olduklarını beyan ettiler: "Baskı devam ediyor""Temmuz ayında yapılan oylamada üniversitemizin yüzde 95'inin ret oyu verdiği Naci İnci ve ekibinin üniversitemiz öğrencileri, hocaları, mezunları ve idari çalışanları dâhil, tüm bileşenlerini hedef alan baskıcı uygulamaları artarak devam ediyor. Mesnetsiz suç duyuruları, disiplin soruşturmaları, kişiye özel men etme yöntemleriyle özgür, özerk, demokratik üniversite mücadelemizi ve dayanışmamızı yok edebileceklerini sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Liyakate dayanan ve bileşenlerinin iradesini yansıtan bir üniversite yapısı için verdiğimiz haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. "Kayyımlık yazısı delil sayıldı"Bu hafta gayrimeşru rektörlüğün kabarık siciline eklenen yeni bir uygulamaya şahit olduk: Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünün şikâyetiyle üniversitemizin 16 hocası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ifadeye çağrılmaya başlandı. Atanmış rektör ve yönetimini kabul etmediğimizi ifade eden akademik nöbetimiz ve rektörlük girişine iliştirdiğimiz "kayyımlık" yazılmış kâğıtlar ceza davasına konu olacak suç delilleri olarak görüldü. "Suç yaratma çabası"Rektörlük, üniversitemizde meşru itirazlarımızı ifade etmemizden zorlama bir suç yaratma çabasında. Oysa bizler kurumumuzun akademik niteliğini yükseltmek, demokratik işleyişini korumak ve geliştirmek için buradayız. Senelerdir özveriyle bilim ve öğrenim hayatına katkıda bulunduğumuz Boğaziçi bir kamu üniversitesidir. Hepimizin söz ve takdir hakkı gözetilerek yönetilmelidir. Kuruma verilen zararları dile getirmek de bizim kamuya karşı sorumluluğumuz ve görevimizdir. "Yeldan'ın kampüse almadılar"Yaklaşık bir yıldır sürdürdüğümüz mücadelemizi üniversiteler arası dayanışmayla, mezunlarımızla ve bize destek olan birçok değerli meslektaş ve ailelerle çoğaltmaya çalıştık. Atanmış rektör ve yönetimi bunu da engellemeye çalışıyor. Geçen cuma tam da 'Duvarlar' konusunda düzenlemeyi planladığımız akademik etkinliğimizin rektörlük tarafından kabul edilemez bir müdahaleyle sansürlenmesini kınamak için toplandığımızda, eski mezunumuz, Kadir Has Üniversitesi Dekanlarından Erinç Yeldan'ın kampüse alınmadığını öğrendik. "Erinç Yeldan'ı fişlediler"Böylece, okulumuz hocaları Can Candan ve Feyzi Erçin'den sonra Erinç Yeldan'ın da atanmış yönetimin sosyal medya paylaşımlarından dolayı fişlendiği açıkça ortaya çıkmış oldu. Bu yasakçı uygulamayı kurumumuz adına utanç verici buluyoruz. Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen meslektaşımız Can Candan ile dersleri iptal edilen Feyzi Erçin, Seda Binbaşgil ve Özcan Vardar'ın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini bir kez daha talep ediyoruz. "Öğrencilerimiz rehin tutuluyor"Gayrimeşru Rektör Naci İnci'nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan öğrencilerimiz Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen 66 gündür haklarında bir iddianame bile bulunmaksızın cezaevinde rehin tutuluyor. Öğrencilerimiz ve hocalarımıza yönelik tüm soruşturma ve davalar son bulmalı, öğrencilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır. Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları ve enstitü müdürleri seçimle göreve gelmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Mühendislik Fakültesi Dekanı, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürleri bir an önce görevlerine atanmalıdır. Atanmış Rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz." | ||
(RT)