Ana ihtiyaçlar temiz içme suyu, barınma malzemeleri, su arıtma tabletleri, yemek pişirme donanımı, sineklere karşı cibinlikler, gıda, temel ilaçlar ve uygun atık giderim tesisleri.
Sudan kaynaklanan bulaşıcı hastalıklar önemli bir tehlike. UNICEF şimdiden temiz su ve atık giderimi yoksunluğundan ishal vakalarında artış olduğunu bildiriyor. Bu beş yaş altındaki çocuklar için ölüm riski demek.
Yüz bin kişinin ölmüş olmasından kaygılanılan ülkede, bu temel ihtiyaçların yokluğundan dolayı yeni ölümlerin gerçekleşmesinden korkuluyor.
Bu uydu fotoğrafları 3 Mayıs'taki kasırganın ülkeyi nasıl etkilediğini gösteriyor. Alttaki fotoğraf 19 Nisan, üstteki 7 Mayıs tarihli. Siyah veya koyu mavi renk suları, yeşil bitki örtülü alanları, kahverengi çıplak toprağı gösteriyor. 19 Nisan'da turuncu, kırmızı renkli noktalarda yangın var.
Altyapı kalmadı
UNICEF değerlendirme ekibi yaklaşık 53 milyon nüfuslu ülkede kasırga sonrasında evler ve okullar yıkılırken, güvenli su ve elektriğin neredeyse olmadığına, çocukların sokaklarda yaşamak zorunda kaldığına, pirinç hasadının zarar gördüğüne dikkat çekiyor.
UNICEF şimdiye kadar "aile sağlığı paketi" denen paketlerden ve 3 milyon su arıtma tableti dağıtmaya çalışıyor. Ancak bunlar yaklaşık 155 bin kişiye kısa bir süre için yeterli olabilecek. Birleşmiş Milletler bir milyon kişinin evsiz kaldığını tahmin ediyor.
Askeri hükümetin derdi anayasa referandumu
Bu arada, ülkeyi yöneten askeri cunta çok partili seçim sistemine 2010'da geçmeyi öngören ancak kendi yetkilerini sağlamlaştıran anayasa için referandumda ısrarlı. Devlet radyo televizyonu bugün "Yurtseversen ve milletini seviyorsan anayasaya evet dersin" kampanyasına başladı.
Daha önce bütün ülkede 10 Mayıs'ta yapılması planlanan referandum, kasırgadan etkilenen bölgeler için 24 Mayıs'a ertelenmişti. Yeni anayasa askeri yönetime parlamentodaki koltukların yüzde 25'ini, önemli bakanlıkları ve istediği zaman anayasayı askıya alma yetkisini veriyor.
BM Genel Sekreteri Ban-ki Moon, askeri yönetimi referandum yerine insanların ihtiyaçlarına odaklanması için uyarmıştı. Askerler uluslararası yardımı kabul ediyor, ama dağıtım için yabancı yardım çalışanlarına izin vermiyor.
Su ve gıda fiyatlarında rekor artış
Kasırgadan en çok etkilenen bölgeler ülkenin yaklaşık beş milyon nüfuslu en büyük kenti Rangun ve pirinç üretiminin merkezi olan Irrawady deltası.
Son üç günde su fiyatları beş kat, pirinç fiyatları da yüzde 60 artmış durumda.
İnsani gelişmede 132. sırada
Myanmar BM Kalkınma Programı'nın (UNDP) İnsani Gelişme Raporu'na göre 132. sırada. Türkiye aynı raporda 84. sırada. Ortalama ömür beklentisi 60,8 yıl. Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 90'ının okuma yazması var. Beş yaş altı her bin çocuktan 105'i ölüyor. Kişi başına düşen milli gelir bin 27 dolar.
Nüfusun yaklaşık dörtte üçü kırsal bölgelerde yaşıyor. Çoğunluğu, nüfusun yaklaşık üçte ikisini etnik olarak Çin ve Tibet'te yakın olan Burmanlar oluşturuyor. Diğer önemli etnik azınlıklarsa nüfusun yüzde 10'undan daha azını oluşturan Karen ve Shan grupları.
İnsan hakları
62 yıldır askeri yönetim altındaki ülke insan hakları savunucuları tarafından sık sık yargının bağımsız olmaması, ifade özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle eleştiriliyor. Myanmar silah ithalatında dünyada 15. sırada. En çok silahı Rusya, Ukrayna, Çin ve Hindistan'dan alıyor.
90'larda şimdi Chevron'un bir parçası olan petrol şirketi Unical'e karşı milyonlarca dolarlık bir tazminat davası açılmıştı. Sorun şirketin işçileri kölelik koşullarında çalıştırmasıydı. Chevron Unical'i satın almadan önce bu davada uzlaşmaya gitti.
Myanmar uluslararası insan hakları sözleşmelerinden Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni 1997'de, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni de 1991'de onayladı. Ama ırk ayrımcılığına karşı sözleşme, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Ekonomik, Kültürel ve Sosyal Hakları Sözleşmesi, İşkenceye Karşı Sözleşme hâlâ imzalanmamış durumda. Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmelerinin çoğu da imzalanmış değil.
Myanmar mı, Burma mı, Birmanya mı?
Myanmar'ın kuzeyinde Çin, doğusunda Laos, güneydoğusunda Tayland, batısında Bangladeş, kuzeybatısında Hindistan, güneydoğusunda da Bengal Körfezi bulunuyor.
Ülkenin adının nasıl anılacağı basında da uluslararası ilişkilerde de bir sorun.
1948'de Britanya'nın sömürgesiyken bağımsızlığını kazanan ülkenin adı "Burma Birliği" oldu. Burma, aynı zamanda İngilizce'de de kullanılan addı. Bugün birçok İngilizce yayın ülkeye Burma demeyi sürdürüyor. Ancak Birleşmiş Milletler Myanmar adını kullanıyor.
1962'deki askeri darbenin ardından 1974'te ülkenin adı "Burma Birliği Sosyalist Cumhuriyeti" oldu. 1988'de yeniden Burma Birliği, 1989'daysa "Myanmar Birliği" adı yine askerler tarafından kondu.
Myanmar sözcüğü yerel dildeki "Myanma Naingngandaw"dan geliyor. "Myanma" bölgede 13. yüzyıldan beri kullanılan bir ad. Etimolojisi bilinmiyor.
"Birmanya"ysa İspanyolca ve İtalyanca'daki adı.
Ülkenin dilinde Myanmar resmi ad, ancak halk arasında gündelik dilde Burma'nın kökü olan Bama veya Bamar kullanılıyor. İlginç olan, telaffuzda Myanmar'la Bamar arasındaki fark, yazımdakine göre çok daha az.
Bugün bazı yayın kuruluşları "Burma olarak da anılan Myanmar" ifadesini kullanmayı tercih ediyor. (TK/GG)
* Bu metni Tolga Korkut uluslararası haber ajanslarından, BM metinleri ve raporlarından, Wikipedia'dan Türkçeleştirdi ve derledi.