Çünkü dört yılı aşan müzakerelerde AB'nin kendi iç dinamikleri nedeniyle, üzerinde anlaşmaya varılmış bile olsalar dosyaların tekrar açılarak değişen koşullar çerçevesinde tekrar müzakere edilmesi gereği doğacaktı.
Müzakereler iki seviyede
AB ile tam üyelik müzakereleri biri hükümetler arası görüşmeler diğeri teknik toplantılar olmak üzere iki seviyede yürütülüyor:
Siyasi konuların ele alındığı, üye ve aday ülkelerden bakanların katılımıyla gerçekleşen hükümetlerarası toplantılarda, temel pozisyonlar ve stratejiler ortaya konuluyor. Müzakerelerin esas kısmını oluşturan teknik toplantılar ise Avrupa Birliği daimi temsilcileri ve aday ülke baş müzakerecisi başkanlığındaki müzakere heyetleri arasında yapılıyor.
İlk aşama mevzuat taraması
İlk aşamasını mevzuat taramasının oluşturduğu müzakere sürecinde öncelikle AB müktesebatına uygun olmayan mevzuat belirleniyor. Bu tarama sürecini, AB Komisyonu yürütüyor.
Komisyonun müzakere sürecindeki diğer görevleri ise Konsey için gerekli belgeleri temin etmek, aday ülkelerin pozisyon belgelerine karşılık dönem başkanlığı ile birlikte Avrupa Birliği pozisyon belgelerini hazırlamak, müzakerelerle ilgili teknik konuları koordine etmek ve gerekli hukuki düzenlemeleri hazırlamak...
Müzakereler süresince Avrupa Parlamentosu da aday ülkeler için hazırladığı raporlarla tutum belirliyor ve son aşamada basit çoğunluk oylama sistemiyle katılım antlaşmalarını onaylıyor.
Ekonomik kriterler ön planda
Türkiye'nin 2005 yılında başlamayı hedeflediği müzakere sürecinde önüne bu kez siyasi değil ekonomik kriterler ve mevzuat uyumu konusu çıkacak ve bu görüşmeler de 31 konu başlığı üzerinde yoğunlaşacak. Bu 31 konu, her biri bir politikayı ve onun müktesebatını temsil eden 30 konu başlığı ve bu başlıklar kapsamına girmeyen alanların yer aldığı "Diğer" olarak adlandırılan bölümden oluşuyor.
Balıkçılık, ekonomik ve parasal birlik, telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri, tüketiciyi koruma ve tüketici sağlığı, gümrük birliği gibi konular daha önceki adayların kolay çözümledikleri alanlar.
En zor ve kapsamı itibarıyla uyumlulaştırılmasında en fazla sıkıntıyla karşılaşılan konu başlıkları ise tarım, çevre, adalet ve içişleri, kişilerin serbest dolaşımı, finansman ve bütçe.
Mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı, şirketler hukuku, rekabet, ulaştırma, vergilendirme, enerji, istihdam ve sosyal politika ise geçiş düzenlemeleri sağlanarak aşılan konu başlıklarını oluşturuyor.
Üç kritik nokta
Bu aşamada Türkiye'nin karşısına çıkacak üç kritik noktanın da Türkiye'nin katılımının Avrupa Birliği bütçesine etkisi, ağırlıklı oy kullanma sorunu ve serbest dolaşım olacağı tahmin ediliyor.
Müzakere heyeti önemli
Müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanması için ise müzakere heyeti ve yetkileri de büyük önem taşıyor. Daha önce AB'ye katılan ülkelerde müzakere heyeti oluşturulurken, izlenen tek tip bir yapılanma yerine üç farklı model göze çarpıyor, Avrupa Bakanlığı kurulması, müzakere koordinasyonunu Dışişleri Bakanlığı'nın üstlenmesi ya da başbakanlıkta bir birim oluşturulması.
1 Mayıs 2004'te AB üyesi olan ülkelerin müzakere heyetlerine bakıldığında, Polonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Estonya'da AB işlerinden sorumlu bakanlık kurulduğu dikkat çekiyor. Letonya ve Macaristan'da Dışişleri Bakanlığı'na, Malta, Güney Kıbrıs, Litvanya ve Slovakya'da ise başbakana bağlı müzakere heyetinin görüşmeleri yürüttüğü görülüyor.
Ankara'da 17 Aralık zirvesinde alınacak karar doğrultusunda AB ile müzakerelerin vakit geçirilmeden başlayacağı beklentisi hakim. Müzakerelerin başlaması için en sık telaffuz edilen tarih ise 1 Temmuz 2005. (BB)