Bayramoğlu, Kıbrıslı Türkler ile Türkiyenin çıkarlarını gözetecek yeni politikalar üretilip uygulanması gerektiğini söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde (KKTC) geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin sonuçlarını, Kıbrıs Türkleri için hem ABnin hem de millet bütünlüğünün eş derecede önemli olduğunun göstergesi olarak değerlendiren Bayramoğlu, Sonuçlar hem çözümsüzlüğü sürdürmek isteyen statüko partilerinin hem de Ne pahasına olursa olsun ABye girelim, Annan Planını kayıtsız şartsız kabul edelim diyen muhalefet partilerinin önünü kapattı diye konuştu.
Yaraları sarma dönemi başladı
Bayramoğlu, Türk tarafının Kıbrısta çözüm için uğraşması bir zorunluluktur, ancak ABnin Kıbrıs dayatması da kabul edilemez dedi.
Uluslararası anlaşmalara göre, Türkiye tam üye olmadan Kıbrısın da ABye tam üye olamayacağını belirten Bayramoğlu, şöyle konuştu:
* Seçime katılan partiler ve kamuoyu oluşturan güçler, propaganda döneminde birbirleri aleyhinde hırpalayıcı kampanyalar yürüttüler. Ancak şimdi, tansiyonu düşürme, yaraları sarma, hep birlikte çözüm arama dönemi başladı.
* Seçim sonuçlarında ortaya çıkan siyasi tabloya herkes saygı göstermeli. Dış müdahalelerin çok yoğun hissedildiği bir seçim olmasına rağmen, sağduyu kazandı.
* Seçimden kriz çıktı, kaos çıktı şeklindeki dış kaynaklı değerlendirmelerin rüzgarına kapılmamak gerekir. Seçimde çoğunluk oyu alan partinin hükümeti kurup kuramayacağı belirsiz.
* Buna rağmen yapılması gereken, Meclis çatısı altında çözüm için bir araya gelmek, Annan Planı ya da başka planlar çerçevesinde görüşmelere hazır olunduğunu beyan etmek, dünyaya çözümden yana olunduğunu kanıtlamaktır.
* Hükümet de, bu konuda belirleyici ve öncü rol üstlenmelidir. Kıbrısta çözüme ve uzlaşmaya dayalı birliktelik, Türkiyenin de AB konusunda önünü açacaktır.
* Kıbrıslı Türkler ile Türkiye'nin çıkarlarını gözetecek yeni politikalar üretip uygulanmalıdır.
Kıbrıs, Kopenhag kriterleri dışındadır
* Türkiye'ye karşı kararsız tavrını sürdüren AB de seçim sonuçlarından gerekli dersleri çıkarmalıdır. 1 Mayıs 2004'e kadar zamanı çözümsüzlükle doldurmaya çalışan Rumları bir plan çerçevesinde, masaya oturmaya razı etmelidir.
* Türkiye tam üye olmadan Kıbrıs'ın AB'ye tam üye olamayacağı, Londra ve Zürih antlaşmalarında bunun çok açık yer aldığı, Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerine başlayabilmesi için Kıbrıs'ı ön plana koymak istemesinin Kopenhag kriterleri dışında yeni bir kriter olacağı aşikardır. (BB)