Tuncelililer Derneği Federasyonu ve İnsan Hakları Derneği'nden sonra bu kez de festivale davet edilen yazar, gazeteci, sanatçı, STK temsilcileri "erteleme kararını" bianet 'e değerlendirdiler.
28-31 Temmuz tarihleri arasında yapılması planlanan 6. Munzur Festivali'nin Valilikçe yasaklama nitelikli erteleme kararına, karşı çıkan aydınlar, ertelemenin yasakçı bir zihniyetin ürünü olduğunu belirttiler.
Valilik tarafından Belediyeye gönderilen yazıda "huzur ve güvenliğe dönük gelişebilecek olası provokatif eylemler ve can ve mal güvenliği" ertelemeye gerekçe göstermesini "yapay bir gerekçe" olarak nitelendiren 78'liler Vakfı Başkanı Celalettin Can "Mülki erkan, güvenliği gerekçe yaparak, bunu yasaklaması onların aczini, kültür konusundaki tavırlarını ortaya koyuyor" dedi.
Valiliğin "güvenlik" gerekçesiyle 45 ertelediği Munzur Kültür ve Doğa Festivali, gayri resmi olarak başladı. Festivale davetli aydınların ortak düşüncesi, güvenlik sorununun yaşanmayacağı yolunda.
SDP Genel Başkanı Filiz Koçali, Ahmet Hakan Coşkun, Ece Temelkuran, 78'liler Vakfı Başkanı Celalettin Can, Ragıp Duran, Tuğrul Eryılmaz, Avukat Fethiye Çetin'in ortak düşüncesi, erteleme kararı yasakçı bir zihniyetin ürünü ve barışı sabote etmeye yönelik olduğu yolunda.
Gazeteci Ahmet Hakan Coşkun güvenlik gerekçesinin, yeterli bir gerekçe olmadığı kanısında:
"Doğru bulmuyorum. Keşke yapılabilseydi. Ertelenmesinin gerekçesini de öğrenebilmiş değilim. Güvenlik deniyor. Ancak ben güvenlik sorununun yaşanabileceğini sanmıyorum".
6. Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne davetli olmalarına karşın, erteleme kararıyla birlikte Tunceli'ye gitmeyen yazar, gazeteci, STK Temsilcileri'nin bianet'e yaptıkları değerlendirmeler şöyle:
Çetin: "Velilik güvenliği sağlamakla yükümlü"
"Festivalin altıncısı olacaktı. Yapılıyor. Son derece barışçıl ve kaliteli bir kültür festivali. Sanıyorum böyle bir festivalin kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Eğer demokrasiden yanaysak, insan haklarını savunuyorsak, gerçekten insanlarımızın mutluluğunu istiyorsak bu tür festivalleri desteklemek lazım diye düşünüyorum.
O nedenle ben ertelenme gerekçesini hiçbir şekilde kabullenemiyorum Ertelenmeye karar veren makam oraya gelen güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.Güvenliği sağlayamam erteleyin demek, güvenliği sağlamakla yükümlü olan makamın görevini yapmaması demektir".
Koçali: "Kürt sorununda kalıcı barış istenmiyor"
SDP (Sosyalist Demokrasi Partisi) Genel Başkanı Filiz Koçali'yle, yasaklamanın bölgede yapılan operasyonla ilişkilendirdi.
"Dersimle sınırlı bir şey değil. Son zamanlarda uygulanan politikaların parçası.Biliyorsunuz giderek tırmanan çatışma ortamı var ve buna bağlı olarak yürütülen bir baskı. Bu durumda baskının bir parçası ve Kürt sorununun çözümüne bakışla ilgilidir.
Operasyonların, devam etmesi, 127 kişinin bir gece ansızın öldürülmesi, festivalin ertelenmesi başta olmak üzere bütün bunlar son aylardaki uygulanmakta olan politikaların parçası. Kürt sorunda adil, kalıcı bir adım atmak yerine baskı uyguluyorlar, insanlara çözümü çok görüyorlar.
Dersim çok yoksul bir bölge. Tarımın sınırlı olduğu bölge. Bir çok insan yurtdışında çalışmakta. Bu festival buluşma aracı oluyordu. Birlikte eğlenip eğitiliyorlardı. Bu Dersimlilerin kaderi nedir böyle.
Hem köylünden yurdundan uzak kal, hem de yılda bir kez buluşma hakkın elinden alınsın. Bu büyük bir haksızlık.Yasaklarla bir yere varılmaz. Çözüm için adım atılması lazım.
Can: "Tunceli'de alternatif festival yapılıyor"
78'liler Vakfı Başkanı Celalettin Can ise, Munzur da 5 yıldır süren bir kültür festivalin Munzur sorunlarını da gündeme taşıdığına değindi. Yasaklamaya rağmen Tunceli Belediyesi'nin alternatif bir festival yaptığını ve olay çıkmadığını da sözlerine ekledi:
"Bu kültür festivalinin özelliği yörenin doğasını, kültürünü sanatçı dostlarıyla kamuoyuyla paylaşıyor ve Munzur'un sorunlarını işliyor. Arama ve Munzur doğasını yok etme gibi eylemler var.
Geçen yıl provakosyonlara rağmen olaysız geçti.Bu yılda böyle bekleniyordu. Geniş sanatçı dostlar aydınlar olacaktı. Dünyanın her tarafından Dersimliler oraya gelecekti. Mülki erkan, güvenliği gerekçe yaparak, bunu yasakladı. Bu onların acizliğini, kültür konusundaki tavırlarını ortaya koyuyor.
Dersim'in kültürü, edebiyatı, sanatını ve bu konuda gelişecek duyarlılıklara karşı olumsuz yaklaşımları ortaya okuyor. Çıkan olaylar, provakosyon olabilirliliği gerekçe yapıldı. Ama bunların olmasının hiç biri söz konusu değildi. Munzur'un dostları bunu gerçekleştirecekti. Yapay bir gereç idi.
Bir yandan devletin devleti yönetin güçler terör yanlış diyor, diğer yandan da barışçıl kültürel etkinlik yasaklanıp, barışı sabote etme tavrı geliştiriliyor. Barışçıl bir kültürel etkinliği yasaklayarak , niyetin terör olmadığı, ortaya çıkıyor. Buna rağmen belediye Dersim de alternatif kültürel etkinlikleri yapıyor. Olay çıkmamış. Biz bu durumu protesto ediyoruz. Kınıyoruz.
Temelkuran: "Festival çatışma ortamını hafifletir"
Gazeteci Ece Temelkuran da Tunceli'ye gidemediği için üzülenlerden. Tunceli'deki bir festivali ertelemenin Konya'daki festivali ertelemekle aynı olmadığını söyleyen Temelkuran'ın da görüşleri şöyle:
"Öncelikle şunu söyleyeyim. Erteleme kararının açıklandığı anda gözümün önünde şöyle bir görüntü vardı: Devletin biz senin güvenliğinizi sağlayamayız gibi, sanki orası Türkiye değilmiş gibi, bir görüntü. Çok tuhaf bir şey. İnsanı ikileme sokuyorlar.
Ben kendi güvenliğimi sağlarsam geçebilir miyim? Hayır. Erteleme olayı, merkezin uzağında patlayıcı bulundu diye çatışmalarla oluşan savaş ortamını güçlendiren bir tavır gibi geliyor. Cümle sahibi kişilerin oraya gitmesi, çatışma ortamını hafifletebilecekken, onu engellediler gibi geliyor.
Festivalde uygulamalarla yerlerinden edinilen insanları görecektik. Onların içine girememek beni üzüyor. Önce erteleme dediler. Ben çok üzüldüm. Konya da bir festival ertelemek gibi değil. Hassas bir dönemde ertelemek ortamı daha çok geriyor"
Duran: "Erteleme değil yasaklama kararı"
Festivalin 'güvenlik gerekçesiyle 45 gün ertelenmesi' aslında yasaklanması
anlamına geliyor" diyen gazeteci Ragıp Duran'ın değerlendirmesi de şöyle:
"Aslında kültür ve sanat insanlarının bir araya gelip toplumsal sorunları tartışması, sinema, müzik, tiyatro, edebiyat ya da medya hakkında konuşması kadar güvenliği sağlamlaştıracak bir şey yoktur. Bölgenin nazik ve hassas durumuna rağmen özgür tartışma ortamı, bölge kültür ve sanatının gündeme gelmesi şiddet yanlılarını rahatsız etmiş olsa gerek. Yasakla herhangi bir sorun şimdiye kadar çözülemedi".
Günçıkan: "Güvenlik meselesi komik"
Gazeteci Berat Günçıkan'sa ertelemeyle ilgili olarak "Munzur festivalinin yasaklanmasının bence tek bir nedeni var, o da barış taleplerini susturmak" dedi ve sözlerine şunları ekledi:
"Çünkü festivalde barış isteği daha coşkulu dile getirilecekti ve kimse kolay kolay duymazdan gelemeyecekti. Yasaklanma gerekçesini yani "Güvenlik" meselesini ise komik buluyorum. Çünkü hem Tuncelililer, hem biz, yani konukları barışı ve can güvenliğimizi kimlerin, nasıl tehdit ettiğini çok iyi biliyoruz".
Eryılmaz: "İnsanların konuşup eğlenmeye hakları yok"
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz da erteleme kararını, yasaklamakla eşdeğerde görenlerden. Eryılmaz şöyle dedi:
"Şu zamanda yurtdışında AB kriterleri konuşup, içerde demokrasiden konuşulurken, üç günlük bir etkinliğin, festivalin can güvenliği sağlanamaması nedeniyle iptal edilmesi çok üzücü. Hala Türkiye'nin belli yörelerinde oturup, konuşup eğlenmeye haklarının olmadığını gördük. Ben çok gitmek istiyordum, ertelenmesine çok üzüldüm".(AD)