1965 yılında Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus Mülteci Kampı’nda doğdu. Ailesi, 1948 savaşı sırasında Filistin’in Remle kenti yakınlarındaki El-Kubeybe beldesinden sürgün edilmişti.
Yoksul bir ailede büyüdü ve ailesini desteklemek için Gazze İslam Üniversitesi’nde Kimya bölümünü geçici olarak bırakmak zorunda kaldı. 1988 yılında üniversiteden mezun oldu.
Askeri kariyeri
1987’de Birinci İntifada sırasındaki kuruluşundan kısa süre sonra Hamas’a katıldı. İsrail’in hedefi olmamak için Arapçada ‘misafir’ anlamına gelen ‘Dayf’ adını aldı.
1989’da Hamas üyeliği nedeniyle İsrail tarafından tutuklandı ve 16 ay sonra esir takasıyla serbest bırakıldı. Ardından kısa süre içinde Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kuruluşunda yer aldı. 2000 yılında ise İsrail’in talebi üzerine Filistin Yönetimi tarafından tekrar tutuklandı, ancak aynı yılın aralık ayında gardiyanların yardımıyla kaçtı.
1990’lar ve 2000’lerin başında, aralarında 1996’daki Yafa yolu otobüs bombalamaları gibi birçok intihar saldırısını planladı.
Temmuz 2002’de İsrail’in Salah Şehade’yi öldürmesinin ardından, İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın lideri oldu. Örgütü amatör hücrelerden organize askeri birliklere dönüştürdü. İsrail’e karşı roket saldırılarını tünel savaşlarıyla birleştiren stratejiler geliştirdi.
Suikast girişimleri
1995’ten bu yana İsrail’in ‘en çok arananlar’ listesinde yer alıyor. Bu süreçte birçok suikast girişiminden sağ kurtuldu. İsrail’in askeri ve istihbarat birimlerinin başarısız suikast girişimleri sırasında ailesinden birçok kişiyi kaybetti.
En az yedi suikast girişiminden kurtuldu.Bunlardan ilki 2001 yılında İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın liderliğini üstlenmeden önceydi.
İkincisi ve en ünlüsü ise 2002 yılında İsrail güçlerinin arabasına doğrudan bir saldırı düzenlemesi idi. Olay yerinde çekilen video görüntülerinde kanlar içinde sürüklenerek götürüldüğü görülüyordu.
İsrail güçleri 2003 ve 2006 yıllarında da Hamas’ın üst düzey liderlerinin toplantılarına ev sahipliği yapan evleri bombaladı.
Sekiz yıl boyunca faaliyetlerini tamamen yeraltında tutmayı başardı.
2014’teki Gazze savaşı sırasında, Şeyh Rıdvan Mahallesi’nde bir eve düzenlenen hava saldırısından sağ kurtuldu.
İsrail ona ulaşamadan gölgeler içinde bir altı yıl daha geçirdi, 2021 yılında ‘Kudüs'ün Kılıcı’ savaşı sırasında bir hafta içinde iki başarısız suikast girişimi daha atlattı.
Ancak başarısız suikast girişimleri sırasında bir gözünü kaybettiğine, birden fazla uzvunda ciddi yaralanmalar meydana geldiğine ve hareket etmek için tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldiğine inanılıyor.
Aksa Tufanı Operasyonu
7 Ekim 2023’te İsrail’e karşı başlatılan ‘Aksa Tufanı Operasyonu’nun planlanmasında merkezi bir rol oynadı.
Bu süreçte İsrail ordusunun başlıca hedefi oldu. Operasyonun başlamasından kısa süre sonra aile evine hava saldırısı düzenlendi. Saldırıda kardeşi ve diğer iki aile üyesi hayatını kaybetti. İsrail saldırısının bir suikast girişimi mi yoksa ‘Aksa Tufanı’ nedeniyle Ed-Dayf’a karşı yapılmış bir ‘intikam eylemi’ mi olduğu belirsiz.
El-Mevasi saldırısı
13 Temmuz’da İsrail ordusu, daha önce ‘güvenli olduğunu’ iddia ettiği Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin batısında yer alan El-Mevasi bölgesine hava saldırısı düzenledi.
En az 90 kişinin hayatını kaybettiği ve 300 kişinin yaralandığı saldırı sonrası İsrail, Ed-Dayf’ın hedef alındığını savundu.
İsrail ordusu, 1 Ağustos’ta yaptığı açıklamada söz konusu saldırıda Ed-Dayf’ın öldürüldüğünün ‘teyit edildiğini’ öne sürdü.
(VC)