14 Haziran'da "PKK'ye yardım etmek" suçlamasıyla dört kişiyle birlikte tutuklanan ve Tunceli Kapalı Cezaevi'ne gönderilen gazeteci Demirkaya için avukatı Barış Yıldırım, dün (19 Haziran) Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurdu.
Yıldırım: Suçlamaların mantıksal temeli yok
Demirkaya'nın Hozat Dağören Karakolu'na teslim olan ve PKK'li olduğunu iddia eden bir itirafçının beyanıyla tutuklanmasına tepki gösteren Yıldırım, Demirkaya'nın salt itirafçı beyanıyla tutuklanmasının "hukuka aykırı" olduğunu bildirdi.
Yıldırım, itirafçının "2005 yılı sonbaharında Tunceli Merkez Sakak Köyü'ne giderek orada PKK'lilerle görüştü; PKK'lilere bir dizüstü bilgisayar ile 10 boş CD verdi. Bali Deresi yakınına operasyon yapacak olan askeri birliklerin operasyonunu önceden örgüt üyelerine haber verdi" ifadeleri için de "suçlamaların mantıksal temeli yok" diye konuştu.
"Demirkaya suçlamanın yapıldığı tarihte İzmir Alsancak'ta Vizyon Dershanesi'ne devam ediyordu. Tunceli il sınırları içerisinde değildi."
PKK'lilere askeri operasyonu haber vermek için cep telefonu ile haberleşmenin mümkün olması gerektiğini bildiren Yıldırım, "Bu dağlık alanda cep telefonlu veya başka bir tür haberleşme sistemiyle iletişim kurmak imkansız" dedi.
Tunceli jandarma Merkez Komutanlığı'nca gözaltına alınarak üç gün sonra tutuklanan Demirkaya'nın gazeteci olduğunu ifade eden Av. Yıldırım, kaçma şüphesi ve kanıt bulunmadığı halde muhabirin tutuklamasının Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 100. maddesine aykırı olduğunu iddia etti.
Kırandi Davası'ndan yargılanıyor
Muhabir Demirkaya, PKK'nin kaçırdığı Er Coşkun Kırandi'yi 4 Ağustos 2005'te teslim alan insan hakları heyetini izlerken üç gazeteci ve beş aktivistle birlikte gözaltına alınmış ve hakkında, "örgüt ve amacının propagandası yapmak" iddiasıyla dava açılmıştı. Bu davaya 8 Eylül'de devam edilecek.
Demirkaya, Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Namık Dursun hakkında dolandırıcılık iddiasıyla yapılan suç duyurusunu haberleştirdiği için 4 Mayıs 2005 gecesi evinden gözaltına alınmıştı. (EÖ/TK)