*Fotoğraflar: Aslı Kalaycıoğlu
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin, 2 Ocak 2021'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rektör atamalarına karşı "özerk" ve "demokratik üniversite" talebiyle başlattıkları direniş birinci yılını doldurdu.
367 gündür nöbette olan akademisyenler, bugün 248. kez #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek rektörlük binasına arkalarını döndüler.
Akademisyenler, nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz” “Vazgeçmiyoruz”, “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” yazılı dövizler ile akademisyenler Can Candan, Feyzi Erçin, Özcan Vardar, Seda Binbaşgil ve 92 gündür tutuklu olan öğrencileri Berke Gök ve Perit Özen’in fotoğraflarını taşıdılar.
Nöbet sonrası kamuoyuna ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ailelerine seslendikleri iki açıklama okuyan akademisyenler, "bir yılda Boğaziçi'ne verilen hasarların, Türkiye'deki tüm üniversitelere ve hatta ülkeye verilen hasarları özetler nitelikte olduğunu" belirttiler.
Kamuoyuna: Demokrasiyi savunuyoruz
"Değerli kamuoyu, sevgili öğrencilerimiz, üniversitemizin tüm çalışanları ve bizimle elele mücadele eden mezunlarımız,
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri olarak, 52 hafta boyunca tam 245 gün Rektörlük binasına arkamız dönük olarak nöbet tuttuk. İlk nöbetimizi 5 Ocak 2021’de tutmuştuk, bugün direnişimizin sembolü haline gelen nöbetlerimizin yıldönümü.
Bununla yetinmedik, tüm hukuksuzluklara karşı 20’ye yakın dava açtık. Mücadelemizin sadece Boğaziçi’ne yönelik olmadığının, Türkiye’deki tüm üniversitelerde nitelikli eğitim ve araştırma koşulları tesis edilmesinin bir kamu yararı olduğunun altını ısrarla çizdik.
2022-01-05 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti no. 248 (4/5) - Açıklama-1 from Can Candan on Vimeo.
"Senato ve Yönetim Kurulu işlevsiz kılındı"
Tüm Türkiye toplumunun güvenilir bilgi hakkından yoksun bırakılmaması için üniversitelerin bağımsız olması gerektiğini her fırsatta ifade ettik. Aradan geçen bir yılda Boğaziçi’ne verilen hasarlar, Türkiye’deki tüm üniversitelere ve hatta ülkeye verilen hasarları da özetler niteliktedir. Üniversitenin meclisi niteliğinde olan Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu’muz işlevsiz kılındı.
Seçmen iradesiyle belirlediğimiz dekan ve enstitü müdürleri atanmadı. Kurumun içi, partizan kadrolaşma ve keyfi atamalar yoluyla boşaltılmaya çalışılıyor. Bu uygulamalara muhalefet edenler suçlu gösterilmek suretiyle baskı altına alınıyor. Üniversitenin kapasitesi ve verimliliği göz ardı edilerek birimler tepeden inme kararlarla kuruluyor.
"Anayasal haklar çiğnendi"
Bunlar bizi yıldırmadı, inancımızı daha da güçlendirdi. Bir yıldır verdiğimiz mücadeleden önümüzdeki sene de vazgeçmemize imkan yok, çünkü biz partizan bir amaca değil, ideal olana, olması gerekene sahip çıkıyoruz. Akademik özgürlük, evrensel hukuk ilkeleri ve demokrasinin gereklerini savunuyoruz.
Çok değerli hocalarımızın ihraç edilmesine, kampüse dahi alınmamasına, yüzlerce öğrencimize disiplin soruşturması açılmasına, öğrencilerimiz Berke ve Perit’in 92 gündür tutuklu yargılanıyor olmasına Anayasa tarafından güvence altına alınan haklar çiğnendiği için karşı çıkıyoruz. Kurumsal özerklik ilkesinin ihlalini ve yönetimin tek elde toplanmasını antidemokratik buluyoruz. Gücümüzü şiddet ve zor aygıtlarından değil, ilkesel birlik ve beraberliğimizden alıyoruz."
3 Ocak 2021'de belirttiğimiz üzere Üniversite Senatomuzun 2012 yılında kabul ettiği aşağıdaki ilkelerden vazgeçmeyeceğimizi huzurunuzda yineliyoruz:
| |
Velilere: Sözümüzü tutacağız
"Kamuoyuna seslenen mektubunuzda şöyle demiştiniz: “Çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirlerle dopdolu barışçıl eylemlerine, sonuna kadar destek vereceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla ses çıkarıyoruz ve bundan vazgeçmeyeceğiz.”
2022-01-05 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti no. 248 (4/5) - Açıklama-1 from Can Candan on Vimeo.
Bizler de, 159 yıllık köklü bir tarihi olan Boğaziçi Üniversitesi’nin öğretim üyeleri olarak, 3 Ocak 2021’de yaptığımız ilk açıklamada 'Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz' dedik ve, tüm üniversite bileşenleriyle birlikte 1 yıldır özgür akademi ve özerk üniversite için anayasal, evrensel ve bilimsel taleplerimizi dile getiriyoruz.
Kararlılığımız devam edecek ve tüm yaraları sarmak için çabalayacağız. Niyetimiz öğrencilerimizin layık olduğu nitelikli geleceğin önünü açmak, onları koruyup kollamak olsa da bu süreçte elbette hatalarımız olmuştur. Ancak, öğrencilerimize verdiğimiz nitelikli eğitim sözünü yerine getirebilmek için, kamusal alanda görünür olmayan birçok kurum içi engele karşı her an mücadele ettiğimizden emin olabilirsiniz.
Bir kez daha tekrarlamak isteriz: direnişimizin ikinci yılına girerken aynı kararlılık ve sebatla mücadeleye devam edeceğimizden kimsenin en ufak kuşkusu olmasın!" (RT)