Açılış konuşmasını Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Nazan Moroğlu'nun yaptığı panele, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Ömer Uğur Gençcan ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ali İhsan Özuğur konuşmacı olarak katıldı.
Aile Mahkemeleri'nin 18 Ocak 2003'te yürürlüğe giren kanunla kurulduğunu hatırlatan Moroğlu, Aile Mahkemelerinin iş yükünün ağırlığına, uzman kadro eksikliklerine, fiziki alt yapı yetersizliklerine dikkat çekti.
Aile mahkemelerinin görev alanının çok geniş tutulduğuna ve yasaların kabulü ile yürürlüğe girmesi arasında yeterli zaman bırakılmadığına da değinen Moroğlu, hakime tanınan 'davanın esasına girmeden sulh yoluyla çözüm getirilmesi' ibaresinin "anlaşmalı boşanmalar" için zorlayıcı olabileceğini söyledi.
Moroğlu, "İki kişi özgür iradeleriyle nasıl evlenmeye karar verebilirse, yine özgür iradeleriyle boşanma hakları da olmalıdır. Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı durumlarda, artık 'sulh yolunun' zorlanması doğru bir çözüm olmayacaktır" diye konuştu.
"Alt yapı yetersiz, görev alanı çok geniş"
Moroğlu, sorunları ve eleştirilerini şöyle sıraladı:
* İhtisas Mahkemesi olarak kurulan Aile Mahkemeleri yargıçların hizmet içi eğitim almasına, uzman kadrosunun oluşturulmasına, duruşma salonu, mahkeme kalemi gibi fiziki donanımın sağlanmasına zaman tanınmadan göreve başladılar.
* Aile mahkemelerinin görev alanı çok geniş tutuldu. Kuruluş amacı sadece Aile Hukukundan doğan davalara bakmak olduğu halde, Medeni Kanunun Aile Hukuku kitabında yer alan vesayet vd., bütün konular görev alanına dahil edilmiştir.
* Yeni kurulan Aile Mahkemelerine yeni açılacak davaların verilmesi yerine, daha önce açılmış görev alanına giren bütün davaların devredilmesi, ağır iş yükü ile göreve başlamalarına yol açmıştır. Bu durumda sağlıklı bir yapının oluşması ve sağlıklı işlemesi son derece zorlaşmıştır.
"Yasaların anlaşılması için yeterli zaman tanınmadı"
* Yasaların kabulü ile yürürlüğe girmesi arasında yeterli zaman bırakılmaması, yeni yasaların okunup anlaşılması, yorumlanmasını ve amaca uygun uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Aile Mahkemelerinin de görev alanına giren Medeni Kanun'da 22.11.2001 de kabul edilen köklü değişikliklerin 1.1.2002 de yürürlüğe girdiği göz önünde tutulduğunda, öğrenilmesi için bir ay ne derece yeterlidir.
* Aile Mahkemelerinin Kuruluşuna ilişkin 7. maddede hakime tanınan "davanın esasına girmeden sulh yoluyla çözüm getirilmesi" ibaresi "Anlaşmalı boşanmalar" açısından zorlayıcı bir anlayışı birlikte getirmekte ve farklı uygulamalara yol açmaktadır.
* Aile Mahkemelerinin bünyesinde görev yapacak uzmanların görevlendirilmesi, raporlarını ne şekilde vermesi gerektiği için yöntem tam anlamıyla sağlanamamıştır. (BB)