Fotoğraf: PİRHA
İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alınan ve 22 Ekim'de tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) ve Dersim gazetesinin düzenlediği 15 Kasım 1937'de idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını anma gecesine mektup gönderdi.
Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde yapılan anmada Mızraklı'ın mektubunu DAM yönetiminden Nesimi Aday okudu. Mızraklı, mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi:
"Kendi topraklarımızda baskı ve zor uyguladılar"
“Tarihimize baktığımızda hep bir üçleme görürüz. Baskı, direniş ve katliam. Evet bu yüzyıllardır böyle süre gelmiştir. Hegemonik güçler kendi topraklarımızda bizlere baskı ve zor uyguladılar.
"Uyguladıkları politikalara karşı gelişen direnişleri ise katliamlarla bastırmaya çalıştılar. Bundan dolayıdır ki Kürt cephesine her zaman direniş düşerken düşmanlarına ise baskı uygulamak ve katliam yapmak düşmüştür.
"Direngen ruhlarından taviz vermemişleridir"
"Bu topraklarda yüzyıllardır değişmeyen üçleme hep Kürde kader olmuştur. Dersim Katliamı da bu kanlı üçlemenin yakın tarihimize aks etmesidir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini bünyesinde barındıran ulus devlet anlayışının zuhur bulmuş hali ise ırkçılıktır.
“Baskı, zor, göç ve asimile etme politikaların yoğun yaşandığı bir döneme rastlar Dersim Katliamı. Evlad-ı Kerbelanın torunları olan ve onlar kadar acılar yaşayan Dersimliler bir katliama tabi tutulurlar.
“Bu katliam döneminde ihanetlerle, hilelerle ve aldatmalarla Seyit Rıza ve yakın çevresindekiler tutsak alınır. Kendilerine af dilemeleri karşılığında serbest bırakılacakları söylenmesine rağmen hiçbir zaman direngen ruhlarından taviz vermemişlerdir.
"Bugün de baskı, zulüm, katliam yaşanıyor"
“Buğday pazarında ölüme bile giderken gülümseyip "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun” diyerek direnişçi geleneğini bizlere bırakmıştır. Evet bizlere de onlardan direngenlik, baş eğmeme kalmıştır.
“Bu dönemde de bir baskı, zulüm ve katliam yaşanmaktadır. Siyasi soykırım yapılmaktadır. Belediyelerimize kayyımlar atanmakta iradelerimiz hiçleştirilmek istenmektedir. Kürtler, Sol, sosyalistler, gençler, kadınlar yani muhalefet olan kim varsa gözaltına alınmakta, işkence edilmekte ve tutuklanmaktadır. Bu iktidara itaat istenmektedir. Tek adam rejimi kalıcı hale getirilmek istenmektedir.
"Direncimizi geçmişimizden alarak karanlığa son vereceğiz"
“Aykırı bir ses istenmemektedir. İşte böylesi kızılca kıyametin koptuğu, korku cumhuriyetinin olağanlaştırılmak istendiği bir dönemde bizler Seyit Rıza'nın torunları olarak Yezide karşı duruyoruz. Asiliğimizi, direncimizi ve korkusuzluğumuzu geçmişimizden alarak bu karanlık günlere son vermek için mücadele edeceğiz.
“Şu anda fiziken aranızda olmasam da ruhen sizlerin yanınızdayım. Dört duvarın bizleri birbirimizden ayırdığına inanlara yanıldıklarını bugün burada bir kez daha göstermiş olduk. Ne yaparlarsa yapsınlar özgürlüğe susamış insanları asla teslim alamayacaklardır. Bizleri asla birbirimizden koparamayacaklardır.” (RT)