Burhan Felek Konferans Salonu'nda Basın Senatosu Başkanı Necmi Tanyolaç'ın yönetiminde yapılan toplantıda, konuşan deneyimli karikatürcü Semih Balcıoğlu "İşler yolunda gitmediği zaman basının suçlanması bir gelenek olmuştur. Musa Kart'ın çizdiği kedi karikatürü kadar masum bir karikatür olamaz" dedi.
TGC Basın Senatosu'nun 4 Mart'ta yapılan genişletilmiş toplantısına doğal üyelerin yanı sıra konuk gazeteciler ve konuşmacı olarak da karikatürcü Tan Oral da katıldı.
Tanyolaç: "Mizaha hoşgörüsüz yaklaşılıyor"
Tanyolaç'ın, gündemin belirlenmesinde, son dönem de mizah ve karikatüre hoşgörüsüz yaklaşımların artmasının etkili olduğunu belirterek yaptığı açış konuşmasından sonra TGC Başkanı Orhan Erinç söz aldı.
Erinç konuşmasına 1 Nisan'da yürürlüğe girecek Türk Ceza Yasası'nın yıllar öncesinde olduğu gibi Adliye Koridorlarının yeniden gazetecileri yoğun biçimde buluşturacağı konusunda uyardı.
Erinç, yeni TCK'nın yoruma açık çok sayıda suç içermesi nedeniyle de hapisteki gazeteci sayısının artması tehlikesini de birlikte getireceğini belirterek başladı.
Mizah ve karikatüre yönelik düşmanlığın ilk örneğinin Osmanlı Milletvekili Meclisi'nin, Matbuat Kanunu'nu (Basın Yasası) görüştüğü 8 Mayıs 1877 günlü birleşiminde yaşandığını belirten Erinç o günün tartışmalarını Tutanak Dergisi'nden aktardı ve "Aradan 128 yıl geçmiş, Türkiye Avrupa Birliği üyesi olma çabalarını yoğunlaştırmışken, benzer düşüncelerin tazminat ve ceza davaları ile gündeme getirilmek istenilmesi dikkat çekicidir" dedi.
Erinç: "Medya politik figürlerle ilgilenir"
Erinç, Avrupa Konseyi Bakan Yardımcıları'nın 12 Ocak 2004 günlü toplantıda hazırladıkları "Medyadaki Politik Tartışma Özgürlüğü Üzerine Deklarasyon"un Bakanlar Komitesi tarafından kısa bir süre önce kabul edilerek açıklanmasını Avrupa'da medyaya özgürlük çabalarına örnek olarak gösterdi.
Erinç, 8 maddelik deklarasyonda politikacılarla kamu görevlilerine yapılan çağrılardan şu bölümleri aktardı:
* "Çoğulcu demokrasi ve politik tartışma özgürlüğü; kamuyu ilgilendiren olaylarda medya aracılığı ile olumsuz bilgi ve eleştirisel görüşler de dahil olmak üzere, politikacılar ve politik figürler hakkında bilgi alınmasını içerir."
* "Nükteli ve ağır eleştiri, Anlaşmanın (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 10. maddesinde korunduğu gibi bu eleştiriler geniş bir abartıya ,hatta provokasyona kadar varabilir, ancak kamuoyu yanlış yönlendirilmemelidir."
* "Politik figürler ve kamu görevlilerinin özel hayatları ile kamu ilgilidir. Medyanın da bu konuda araştırma yapma hakkı vardır."
Oral : Mizah, en yüce ruhsal başarı
Tan Oral da konuşmasına, karikatürcülerin elinden çok politikacı geçtiğini belirterek "Mizah kalıcı, başbakanlık ise geçicidir" sözleriyle başladı.
Başbakanları eleştirmenin eskisi kadar kolay olmadığını vurgulayan Oral, "Bazen bir ülke varsayıyorum ki orada yöneticiler dürüst, şeffaf davranıyorlar. Sözlerinin erleri ve yalan söylemiyorlar. Böyle bir ülkede mizah yapılamaz bence. Mizahı en yüce ruhsal başarılardan biri olarak tanımlıyorum. Mizaha yapılan baskıyı ise ruhsal çöküntülerden biri olarak nitelendiriyorum" dedi.
TGC'nin önceki başkan yardımcılarından usta gazeteci Recep Bilginer, medyanın yapı değişikliğine de dikkat çekerek, gazetecilik yaptığı dönemin patronlarının da gazeteci olduğunu, herkesin birbiriyle arkadaşlık yaptığını anımsattı.(EÖ/EÜ)