Sivil toplum örgütleri ve misket bombası mağdurları, dün (19 Mayıs) başlayan görüşmelerde hükümetleri, bombaları herhangi bir istisnaya yer vermeden tam olarak yasaklayacak bir anlaşma ortaya çıkarmaya çağırdı.
Ancak bombaları üreten ya da kullanan bazı ülkeler antlaşmayı zayıflatmaya çalışıyor.
İçindeki yüzlerce küçük bombayı havada patlayarak saçan misket bombaları siviller için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Geniş kapsamlı yasak
Antlaşma taslağı misket bombalarının kullanımını, üretimini ve ticaretini yasaklıyor. Ayrıca ülkelere ellerindeki misket bombalarını imha etmek için belli bir süre veriyor. Bombaların saçıldığı alanların temizlenmesini zorunlu kılan taslak, ülkelere bu bombaların mağdurlarına destek vermek için yükümlülükler de getiriyor.
Yasağı hafifletmeye çalışanlar
Danimarka, Fransa, Japonya, Hollanda, İsveç ve Britanya, kendi bölgelerinde belli tip misket bombalarına hâlâ askeri açıdan ihtiyaç olduğunu ve bu bombaların diğer misket bombaları kadar zarar vermediğini öne sürerek antlaşmaya istisnalar getirmeye çalışıyor.
Bazı ülkeler de yasak olmasına karşın, yeni bir askeri alternatif geliştirene kadar, yedi ila 15 yıl boyunca bu bombaları kullanmayı sürdürecekleri bir "geçiş dönemi" istiyor. Bu isteği en güçlü dile getirenler Fransa, Almanya, Japonya, İsviçre ve Britanya.
Birçok ülke de ortak askeri operasyonlarda kendisi misket bombası kullanmasa bile diğer ülkelerin kullanmasını engelleme yükümlülüğünün kaldırılmasını istiyor. Bunlar arasında Avustralya, Kanada, Japonya ve Britanya var. Bu konuda en büyük baskı ABD'den geliyor.
Üreticiler ortada yok
En büyük misket bombası üreticileri ya da stoklayıcıları olan ABD, Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan ve İsrail bu sürece katılmıyorlar. ABD, Rusya ve İsrail'in misket bombalarını kullandığı biliniyor.
30 Mayıs'ta metnin son halinin kabulünden sonra artık değişiklik yapılamayacak. Antlaşma, 2-3 Aralık'ta görüşmelere katılmayanlar da dahil bütün ülkelerin imzasına açılacak. Bağlayıcılık kazanması içinse belli sayıda ülkenin onaylaması gerekecek. (TK/GG)