Bu tespit, Vakıf eserleri üzerine çalışmalar yapan Mehmet Çayırdağ 'a ait.
Minare dayanıklılığı tartışması 17 Ağustos depremi günlerinde başlamıştı. Yaşanan şu şiddetli fırtına ve lodos günlerinde de yıkılmayan minareleri düşünmemek elde değil, yıkılanları da elbette.
Kenet ve Horasan harcı
Selçuklu ve Osmanlı minarelerinde, "kenet" adı verilen kurşunlu kilit sistemi ve Horasan harcı kullanıldığını anlatan Çayırdağ, "kenet" üzerine şu bilgileri veriyor:
* Eski minare ustaları, kullandıkları kesme taşların uçlarını 'ken' adı verilen dairesel şekilde oyup, içine kurşun akıtıp 'U' şeklindeki bir demirle bağlantı yapmışlar. Minarelerdeki taşlar böylece sıkıca birbirine bağlanmış.
* Bir minare için en az 2 ton kurşun, bağlantılar için de yarım tona yakın demir kullanılmış.
* Bağlantı demirleri demirciler tarafından örslerde özel olarak dövülerek hazırlanmış. Taşların dolgusunda kullanılan Horasan Harcı da yapının sağlam ve dayanıklı olmasını sağlamış.
* Horasan harcı için kullanılan kireç eritilip süzüldükten sonra mayalanıp sağlamlaşması için 10 ila 15 yıl toprak altında bekletildikten sonra kullanılmış.
Kesme taş ve çimento harcı
* Günümüzde minareler daha çok kesme taş ve çimento harcı kullanılarak yapılıyor. Birçok usta taşları birbirine demirle bağlamadığı için de hızı saatte 100 kilometreyi geçen bir fırtınada çok sayıda minare yıkılıyor.
Çayırdağ, özellikle eski minarelerin, ait oldukları camilerden bile daha sağlam olduğunu da hatırlatıyor:
* Selçuklu camilerinin bulunduğu Kayseri, Malatya, Konya ve Erzurum 'da yıkılan bazı camilerin minareleri hâlâ duruyor.
* Eski camilerin minarelerinin yapımında genellikle kesme taş veya tuğla kullanılmış. Minarelerin boyutları da estetiği bozmayacak ölçülerde tasarlanmış.
Elmas testere kolaylığı
Minare ustası Duran Demirezen de günümüzdeki minare yapımını anlatıyor:
* Artık, minare taşları el işçiliği yerine elmas testerelerle kesiliyor.
* Harç yüzeyi pürüzsüz olan bu tür taşlar harçla iyi birleşemiyor.
* Minare taşlarının birbirlerine mutlaka köprü demir kullanılarak bağlanması gerekir.
* İşlenen taşların harçla temas eden alt ve üst yüzeylerine, harcı bırakmaması için kanal açılmalıdır.
Usta Demirezen, yine eski minarelere işaretle yıkılmayacak minare yapımı için gerekenlere dikkat çekiyor:
* Eski minarelerin alt kısmından başlayarak yarıdan fazla bölümünün çift sıra taşla örülüdür. Günümüzde ise minarelerin büyük bölümünün tek sıra taş kullanılarak yapılıyor.
* Duvar kalınlığı ince olan minareler daha dayanıksız oluyor.
Eğri Minare
Aksaray'ın Çerdiğin Mahallesi'ndeki Eğri Minareli Camii'nin minaresi, 27 derecelik eğimle duruyor.
Anadolu Selçuklu döneminde 1221-1236 yılları arasında inşa edilen cami, minare kırmızı tuğladan yapıldığı için "Kızıl Minare Camii" diye de anılıyor.
Dört köşe bir kaidenin üzerine silindirik bir gövde şeklinde oturtulan 2 şerefeli minare, 92 basamaklı ve dış gövdesi çini mozaiklerle kaplı.
Eğri minare, olası yıkılma tehlikesine karşın kalın halatlarla yere sabitlenmiş. Eğri Minare'nin birlikte inşa edildiği caminin yıkıldığı, minareye 10 metre mesafedeki mevcut caminin ise Osmanlı döneminde inşa edildiği biliniyor. (NM)