Fotoğraf: Özge Elif Kızıl - AA
Depremlerin olduğu ilk günden itibaren bölgede afet sonrası müdahale ve tespit, iyileştirme süreçleriyle ilgili çalışmalar yapan TMMOB Mimarlar Odası, "6 Şubat 2023 Depremleri Tespit ve Değerlendirme Raporu" hazırladı.
Rapor, 11-16 Şubat 2023 tarihleri arasında, Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu tarafından oluşturulan heyet tarafından bölgede yerinde yapılan inceleme ve tespitler ışığında, sağlıklı ve güvenli kentleşme ve yaşam çevrelerinin oluşturulması amacıyla kamu ve toplum yararı doğrultusunda hazırlandı.
Hazırlanan raporda, bölgenin tarihsel ve kültürel yerleşim alanlarına, jeolojik yapısına, doğal kaynaklarına, ulaşım olanaklarına ilişkin gerekli çalışmaların ilgili tüm kurum ve kuruluşlar, meslek odaları, üniversiteler ve sivil demokratik toplum kuruluşlarıyla birlikte yapılması ve plan uygulamalarının bu temelde yeniden ele alınmasının zorunlu olduğu belirtildi.
İmar affı yoluyla kaçak yapılaşma
Bölgede yapılan gözlem ve incelemeler kapsamında, kentsel alanlarda yaşanan yapısal hasarların başlıca nedenleri ise raporda şöyle sıralanıyor:
• "Afet verileri dikkate alınmaksızın yapılan imar planları ve plan tadilatları.
• İmar affı yoluyla kaçak yapılaşmanın teşvik edilmesi, imar kurallarına aykırı proje ve uygulamalar, kaçak yapılar.
• Tarım arazilerinin ve taşıma kapasitesi düşük zeminlerin yapılaşmaya açılması.
• Nitelikli mimarlık, mühendislik ve planlama hizmetlerinin yapı üretim ve denetim sürecinden dışlanması.
• Mesleki uzmanlık alanlarında teknik eleman yetersizliği ve denetim eksikliği.
• Yapı-zemin ilişkisinin kurulamaması, yapının yüküne uygun olmayan zeminlerde inşaat yapılması.
• Yüksek katlı yapılarla yapı yükünün artırılarak zemin-yapı ilişkisinin bozulması.
• Zemin sıvılaşması.
• Uygun temel seçimi yapılmamasından kaynaklanan hasarlar.
• Sismik yükleri dikkate almayan mimari ve taşıyıcı sistem tasarımlarının yapılması.
• Hatalı malzeme seçimi, işçilik ve uygulamalar.
• Düşük beton kalitesi.
• Düz donatı kullanımı ve yetersiz donatı sayısı.
• Gereken önlemler alınmadan asmolen ve kirişsiz döşemelerin kullanılması.
• Kullanım sürecinde yapılan müdahalelerden oluşan hasarlar.
• Yapıların giriş-zemin katlarında yer alan ticari fonksiyonlar (market, galeri, ofis vb işlevler) nedeniyle yapılan tadilatlar, geniş açıklıklar, asma katlar ve farklı kat yükseklikleri nedeniyle yumuşak kat ve kısa kolon etkisinin oluşması.
• Bitişik yapı düzeninde gerekli düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle çekiçleme etkisinin ortaya çıkması, olarak karşımıza çıkmaktadır."
"Afet yönetimi nitelikli hale getirilmeli"
Yapısal hasara ve kayıplara neden olan bu uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirten Mimarlar Odası önerilerini ise şöyle sıraladı:
• Mimarlar Odası, TMMOB'ye bağlı ilgili meslek odaları ile yerel ve merkezi idarelerin, bölgeye yönelik inceleme ve çalışmalarını işbirliği ve koordinasyon içinde sürdürmesinin sağlanması.
• Bölgede yaşanan olumsuzluklar ve deneyimler dikkate alınarak afet yönetimi ve koordinasyonunun nitelikli hale getirilmesi.
• Geçmişte yaşanmış olan tüm afetlerin deneyim ve birikiminin, ilgili kuruluşların kurumsal hafızasının gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yürütülmesi.
• Kırsal alanda ve köy yerleşmelerinde bulunan geleneksel yapıların ve toplumsal yaşamın korunması için gereken önlemlerin alınması.
• Bölgede toplumsal, sosyal yaşamın ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesi için önlem alınması.
• Bölgede yer alan doğal çevrenin, Hatay Milleyha Kuş Cenneti ve çevresi başta olmak üzere, yıkılan yapıların yıkıntı ve atıklarından korunması gibi önemli konu ve başlıkların dikkate alınması gerekmektedir."
(AÖ)