Vekil oldukları andan itibaren taşıma ruhsatı ve silah almak onlar için çocuk oyuncağı. Çocuk oyuncaklarının silahtan arındırılmasının konuşulduğu bir dünyada milletvekilleri için silah oyuncak gibi. Alışmışlar.
Zaten Meclis Başkanı'da dertli...Ellerindeki silahları ateşleyerek eğlencelerine eğlence katan, havaya ateş etmek suretiyle silah taşımayı erdem sayan milletvekillerinin fotoğrafları unutulmayacak.
Her olayda medya tarafından bu fotoğraflar kullanılacak. Vekillerde itiraz edemeyecek. Örnek oldular bir kere...
Devletin resmi aracından düğün sırasında havaya ateş eden milletvekilleri ve göstere göstere silahlarıyla fotoğraf olan milletvekilleri Meclis Başkanının çağrısı karşısında ne yapacaklar?
Çok basit... Meclise silahlarıyla gelecekler. Bellerinden silahlarını çekecekler. Görevliye teslim edecekler. Sıkı sıkı tembihleyecekler. Aman silahlarına bir şey olmasın!.. Meclisten çıkarken geri alacaklar ve tekrar silahlanacaklar.
Meclise giriş silahsız, çıkış silahlı...
Mecliste terörün ve silah kaçakçılığının önlenmesi için oylanan yasa tasarıları için el kaldıracaklar... Çok eğlenceli. Tasarı hazırlayıp "silah kanunu" için çaba göstereceklerini mi sanıyorsunuz? O yüzden Meclis Başkanı da çalışma arkadaşlarını tanıdığı için; ihtiyacımız olan şeyin özgürlüklerimizi korumak olduğu söylüyor ve halkın huzurundan bahsediyor. Halkın huzurunu kaçıranlar ise milletvekilleri.
Ellerinde silahlarla medyalık olan milletvekilleri hakkında soruşturma açıldı mı? Savcılık düzenlediği fezlekesi ile kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş eden milletvekilleri hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırma istedi mi?
Yoksa dokunulmazlık zırhına çarpan bu soruşturma nedeniyle milletvekillerinin dokunulmazlıklarını mı kaldırmalısınız? Buna elinizde, belinizde silah olmadan oylarınızla Meclisten karar çıkarmaya cesaretiniz var mı?
Kimse kimseyi aldatmasın. Meclis üyeleri silah bırakmaz. Hiçbirisi silahlarından vazgeçmez. Onlar silahı ve silahlı yaşamayı seviyorlar.
Bırakanlar da medyasız yapamıyor. Medya önünde silahlarını bırakıp silahsızlanacaklar. Politikaya ve siyaset yapma alışkanlığına terk edilmiş bir örnek olma yöntemiyle örnek olunmaz.
Hangi milletvekili sessiz sedasız, medyasız ve gürültüsüz silahını geri iade ederse Meclisin silahlı üyelerinde bir değişiklik o zaman başlar. Aksi takdirde hem kendilerini ve hem de bizim gibi düşünen insanları aldatmasınlar.
"Bazı insanları zaman zaman kandırabilirsiniz, bazı insanları her zaman kandırabilirsininiz. Ama herkesi her zaman kandıramazsınız..." Abraham Lincoln'ın bu sözünü çok severim.
Umut Vakfı 'Türkiye'de Bireysel Silahlanma Sorunu: Çözüm Önerileri' Arama Toplantısı sonucunda hazırlanan Sonuç bildirgesini açıkladı.
Arama Toplantısı sırasında Sosyal Durum saptandı. Sonuç bildirgesine yansıtılan saptamaya göre: "Kültürümüzün, şiddete ve silaha yatkınlık yaratan, şiddeti kanıksamayı doğuran öğeleri bulunmaktadır. Açık iletişim alışkanlığının olmaması, bireysel ve toplumsal güvenliğin sağlanmasından sorumlu aktörlere duyulan güven eksikliği, güvenlik güçlerinin oransız güç kullanımı, barış kültürünün tesisinden sorumlu olanların şiddet uygulayıcısı olabilme özellikleri, sorunu pekiştirmektedir."
Toplumun güveneceği milletvekilleri ellerinde silahlarla düğünlerde ateş ediyor. Kaygı ve korku yaratıyorlar. Meclis Başkanı milletvekillerinden meclise silahsız gelmesini istiyor.
En çok güvenilmesi gereken milletvekilleri ya da kendisini bu topluma karşı sorumlu sayan "bireysel ve toplumsal güvenliğin sağlanmasından sorumlu aktörlere duyulan güven eksikliği" ortadan kaldırılmalıdır.
Ne yapılmalıdır?
Fardındalık yaratılmalıdır. Yanıt Sonuç bildirgesinde yazılı: "Silahlanma sorunu toplumun tüm kesimlerince benimsenmedikçe kesin çözüm üretmenin olanaksızlığına inanıyoruz. Bu nedenle saptama, görünür kılma ve izlemeyi içeren, farkındalık yaratma amaçlı, yaygın ve yüksek sesli kampanyalar yürütmeliyiz."
Umut Vakfı'nın yıllardır iğneyle kuyu kazarcasına gerçekleştirdiği çalışmalarında geleceğinden korkmayan ve herkesin korkusuzca yaşayabileceği bir toplum yaratabilmek için çaba gösteriyor.
Bireysel silahsızlanma bu uğraşın bir parçası. Onun için "28 Eylül Dünya Bireysel Silahsızlanma Günü" olsun istiyor. Bu gün simgesel olarak, herkesi her zaman kandıramayacakları gerçek bir gün olsun.
Dünyada 28 Eylül gününü silahsızlanma için kendimiz ve geleceğimiz için isteyelim. Meclis bu ilk adımı cesaretle atmalıdır.
Sonuç Bildirgesine göre: "Kamuoyunda benimsenmiş olan 28 Eylül tarihinin Dünya Bireysel Silahsızlanma Günü olarak kabul edilmesi önerisinin TBMM ve hükümete sunularak, ayrıca BM tarafından kabul edilmesi için gerekli girişimlerin başlatılması tavsiye olunur."
Meclis'ten böyle bir tavsiyeyi karar olarak geçirip Birleşmiş Milletlere de aynı öneriyi götüremez misiniz?
O zaman iyi bir iş yapmış olursunuz. Bu iş sadece yapılması geç kalınmış, yapılması gereken bir görevdir. Yapabilir misiniz? Yapın ve farkındalık yaratın. (Fİ/BA)