Yarın (Cumartesi) başlayacak Festival kapsamında Ankara'daki "militarist semboller"e gezi düzenleniyor, ret açıklamaları duyuruluyor ve Pazar günü (14 Mayıs 2006) "Devrimler, Askerler, Özgürlük" başlıklı panel yapılıyor.
Festival Komitesi, festivali yapma amaçlarından birini şöyle açıklıyor: "Yokmuş gibi davranılan vicdani ret kavramını duyurmak, görmezden gelinme halini 'görünür' kılmak, yüz binlerce fiili retçiyi 'kaçak' damgasıyla yaşamamaya çağırmak, reddiye eylemini sıradanlaştırmak, sokağa taşımak ve herkesin hayatına sokmak istiyoruz"
"Antimilatiristler Militurizm Festivaline..."
Sırf takvimde boş olduğu için 15 Mayıs'ta kutlanmaya başlanan "Dünya Vicdani Retçiler Günü"nü, Türkiyeli antimilitaristler, vicdani, total retçiler de "Geleneksel Militurizm Festivali"yle kutluyor. Festivalin gezi programı cumartesi günü tamamlanırken, pazar günü ise dört konuşmacının katılımıyla bir panel düzenlenecek.
Festival kapsamında gezi, ret açıklamaları gibi etkinliklerin yanı sıra bazı dramatizasyonlar da yapılacak. Gezi boyunca Ankara'daki bazı militarist semboller, gezi katılımcılarına "tarihsel, sosyolojik ve siyasi açılardan" ayrıntılı olarak anlatılacak.
Gezilecek noktalar şöyle: Ankara Garı, Yeraltı Çarşısı, Makine ve Kimya Endüstri Kurumu (MKEK), Tandoğan Orduevi, Kore Şehitleri Anıtı, Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), Asker Alma Dairesi Başkanlığı (ASAL), ve Mamak Cezaevi
"Devrimler, Askerler, Özgürlük" başlığını taşıyan panelin katılımcılarıysa yazar Mahmut Memduh Uyan, Gazeteci Birgül Özbarış, Cemil Cahit Selimoğlu ve vicdani retçi Mehmet Öd.
"Vidani red eylemini sokağa çıkarıp, sıradanlaştırmak istiyoruz"
"Her gün militarist bir abidenin önünden geçiyoruz. Küresel kapitalizmin kâr hırsı ve devletlerin topraklarını genişletme arzuları, milliyetçilik sosuyla karıştırılıp dinsel köktencilikle kızıştırılıp cinsiyetçilikle bulandırılan 'militarizm'i güçlendiriyor. Bu anlamda, neyle karşı karşıya olduğumuzu teşhir etmek ve militarist sembollerin, ritüellerin 'karizmasını çizmek' bizce mümkün" diyen festival düzenleyicileri militurizm festivalinin yapılma amaçlarını şöyle sıralıyor:
* Vicdani retçi Osman Murat Ülke ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahlemesi (AİHM) kararına Türkiye Cumhuriyeti devleti henüz herhangi bir yanıt vermiş değil. Cezaevinden yeni çıkan Mehmet Tarhan da diğer retçiler gibi, 'emre itaatsizlik' suçundan pratikte ömür boyu hapis riski ile karşı karşıya bulunuyor. Üstelik gündeme getirilen Terörle Mücadele Yasası, "halkı askerlikten soğutma" bağlamında, vicdani retçileri, anti-militaristleri, pasifistleri, yani terörizmin gerçek düşmanlarını terör kapsamına sokmayı amaçlıyor. Yokmuş gibi davranılan vicdani ret kavramını duyurmak, görmezden gelinme halini "görünür" kılmak, yüzbinlerce fiili retçiyi "kaçak" damgası ile yaşamamaya çağırmak, reddiye eylemini sıradanlaştırmak, sokağa taşımak ve herkesin hayatına sokmak istiyoruz.
*Askeri yargı vicdani retçilerin yanı sıra eşcinselleri de görmezden geliyor. Eşcinselliği bir psikolojik bozukluk olarak nitelendirerek aşağılıyor. Ret kavramı ile kendileri arasında bir ilişki olmadığı düşündürülen ve ordu tarafından zaten istenmeyen kadın, eşcinsel, sakat, hasta ya da "askerliği bittiği" için terhis olmuş birey arasındaki ilişkiyi de vurgulamak istiyoruz. Orduya, hatta savaşa katılmış ve fiilen, ruhen ya da her iki şekilde zarar görmüş/görmekte olan bireyin 'kader' sığınağını da yok etmeyi amaçlıyoruz.
*Türkiye'de neredeyse 20 yıldır bir savaş sürmekte. Savaşın sonuçları, her gün, bir kitabevinde patlayan bomba, küçücük çocuklara yasaklanan bir dil, göç, işsizlik ve yoksulluk, sokaklarda yitirilen çocukluk ya da sağlığı bozulmuş ruhlar olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan medyasıyla, resmi ya da 'sivil' kurumlarıyla, sokaktaki insanıyla hiçbir şey yokmuş gibi bu savaşa sırtını dönen koca bir toplum var. Son dönemde, savaşa ve silaha dayalı "çözüm"e (!) dayalı yaklaşımlar, iktidar çevrelerinde ve günlük politikada egemenlik alanını genişletiyor. Bu şiddet ve savaş çığırtkanlığını gündelik yaşamlarımızdan silmeyi arzuluyoruz. (EZÖ)