* Fotoğraf: AA arşiv
Cumhur İttifakı’nın gündemi, seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu barajla ilgili planlanan düzenlemeyi bianet'e değerlendirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP), Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Yasası'na ilişkin yürüttüğü çalışmayla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Seçim barajı yüzde 7 olarak netleşti. MHP de olumlu bakıyor" açıklamasının ardından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yaptığı yazılı açıklamada, seçim barajıyla ilgili kararlarının yüzde 7 olarak tescillendiğini ifade etti. Cumhur İttifakı'nda yer alan Birlik Partisi'nin (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise barajın tamamen kaldırılmasını savunuyor.
“İktidarın kaybetme korkusu ve acziyeti”
HDP Sözcüsü Ebru Günay:
“Türkiye’de yüzde 10 seçim barajı, Kürtlerin seçime ve Meclis’e girmesini engellemek üzere getirilmişti. Yani bu Kürtler için düzenlenmiş bir barajdı ama partimizin çalışmalarıyla, yüzde 13’leri bulan bir oranla Meclis’e girdik. Barajın düşürülmesinin şimdi konuşulması da partimizin başarısıdır.
“Tabii bu aynı zamanda iktidarın acziyetini de gösteriyor. Dünyada seçim barajlarına müdahale genellikle demokratik sebeplerle yapılır ancak burada iktidar kendi iktidarını korumak adına böyle bir hamle yapıyor.
“Barajın şimdi düşürülmek istenmesi, iktidarın MHP’yi ve kendisini kurtarma operasyonu. Zaten iktidarın son dönemdeki tüm seçim hamleleri de buna yönelikti. Baraj tartışması da böyle bir hamle.
“Ama hangi barajla oynarlarsa oynasınlar kaybedişlerini, gidişlerini engellemeyecekler. Hepimiz sahadayız iktidara ve küçük ortağına toplumun ne kadar öfkeli ve tepkili olduğunun farkındayız bu da sandığa yansıyacak.
“Bu baraj hamlesi de MHP’yi kurtarmayacaktır. Özellikle ırkçı söylemlerinin, toplumu kışkırtma çabalarının toplum farkında. Tüm bunlar da sandığa yansıyacak.
“Yani iktidarın bu son baraj adımı bir acziyet göstergesi. Eğer demokrasi adına yapılıyor olsaydı daha farklı değerlendirebilirdik ama burada iktidar kendi faşizmini kurumsallaştırmak adına böyle bir yola başvuruyor. Kaybetme korkusunun getirdiği bir çaba.”
Ebru Günay, seçimin 2023’ü beklemeyeceği iddialarıyla ilgili de “Türkiye’nin erken seçimden ziyade demokrasiye ihtiyacı var. dün 1 Eylül’dü, gündemimiz barıştı. Türkiye’nin toplumsal barışa ihtiyacı var, bizim parti olarak sahada olmamızın da temeli bu. Demokrasi ve özgürlükler adına bir mücadele yürütüyoruz, toplumun çözüm iradesi olmak için mücadele yürütüyoruz. Seçimden daha büyük ve ileride bir mücadelemiz var” değerlendirmesini yaptı.
"Bahçeli partisinin paçasını kurtarmaya çalışıyor"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem:
"Demokrasilerde temsili adalet yani mümkün olduğu kadar halkın idaresinin Meclis'e girmesi önemli. 82 Anayasası'ndan beri Türkiye'de yüzde 10'luk bir seçim barajı var. Bu, milletin iradesinin yüzde 10 barajının altında kalan partilere gitmesi halinde, bambaşka partilerin hak ettiğinden daha fazla Meclis'te koltuk sayısı alması demek. Dolayısıyla demokrasiye aykırı bir sistem.
"Bu nedenle İYİ Parti olarak iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem ilkelerinde seçim barajının yüzde 5'e inmesini istedik. Bizim amacımız MHP ve AKP'nin aksine istikrar ve aynı zamanda da temsilde adaletin sağlanması içindi. Ancak Devlet Bahçeli'nin önerdiği yüzde 7'lik baraj sınırı bu amaçla önerilen bir teklif değil. Tamamıyla MHP'nin kamuoyu yoklamalarında ilgili ve Devlet Bahçeli'nin yüzde 7'yi geçeceğini düşünmesiyle ilgili. Zaten bu nedenle AKP'nin 'Barajı yüzde 5'e indirilelim' teklifini Devlet Bahçeli reddetti ve kendisinin ulaşacağını düşündüğü yüzde 7'yi bir seçim barajı olarak gündeme getirdi.
"MHP'nin buradaki amacı hiçbir suretle bütün milletin idaresi Meclis'e yansısın, mümkün olduğu kadar çok parti Meclis'e girsin değil. Sadece seçimlerde kendi partisinin paçasını kurtarmaya çalışıyor. Ancak MHP muhtemelen yüzde 7'yi bile geçemeyecek seçimlerde. Kendisini kurtaracağını düşündüğü seçim barajına bile ulaşamayacak Devlet Bahçeli. Bu da ilahi adalet olacak ona."
Erdem ayrıca, tartışmalar ışığında seçim barajında bir değişiklik olacaksa barajın yüzde 5'e düşürmesi gerektiğini söylemini bir kez daha yenileyerek "Ne AKP ne de MHP tekliflerini hazırlarken demokrasiye veya millete hizmet etmek amacıyla yapmıyor bunları. Sadece kendilerini düşünerek, nasıl hakkımız olmadan daha fazla koltuk sahibi oluruz, nasıl paçayı kurtarır Meclis'e gireriz, milletin de idaresini gasp ederiz düşüncesiyle yapıyorlar. AKP ve MHP'den iyi bir şey beklemek artık imkansız" dedi.
"Erken seçim ihtimali çok yüksek"
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu:
"MHP barajı yüzde 5 istiyordu, çünkü anketlerde yüzde 7'yi bile yakalayamayacaklarına dair kanaatleri var. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin görüşünü yüzde 7 olarak ilan ettikten sonra MHP yüzde 5'ten vazgeçmek zorunda kaldı. O zaman 'Cumhurbaşkanı yüzde 7 istiyor, fakat MHP'ye iyilik olsun diye yüzde 5'e çekiyor' diye bir algı oluşacaktı ki bu MHP'nin millet nezdindeki gerçek durumunu ortaya koyacaktı. Bahçeli de kendince hodri meydan anlamında bir cümle kurmuş oldu 'tescillendi' diyerek. Aslında bu Cumhurbaşkanı'na bir tepkiydi, çok da hoşlarına gitmedi yüzde 7."
Yeneroğlu, Bahçeli'nin bu türden açıklamalarının "Türkiye erken seçime gidiyor" yönündeki yorumlara neden olmasını da "Normal zamanda seçim olacağını hiçbir zaman düşünmemiştim zaten. Böyle bir ihtimal görmüyorum. Çünkü Cumhurbaşkanı, normal zamanda yapılacak bir seçimde Anayasa'ya göre tekrar aday olamaz. Anayasa'nın lafzı bu anlamda bana göre çok açık. Cumhurbaşkanı bunu deneyebilir, 'YSK'yi yanıma aldım, buradan istediğim kararı çıkartırım' şeklinde bir düşüncesi olabilir ama bu düşüncenin de toplumda bir karşılığı olamayacağına dair bir kaygısı var. Biliyorsunuz, İstanbul Seçimleri'nde YSK'nin araçsallaştırdılar ve toplum bunu kabullenmedi. Sayın Cumhurbaşkanı'nın normal zamanda seçime gitme ve tartışılır bir adaylıkla seçime gideceğine ihtimal vermiyorum. Bu açıdan baktığımızda kalan tek alternatif erken seçimdir" ifadeleriyle değerlendirdi.
AKP ile MHP'nin, Seçim Kanunu'nu Meclis'e "getiremeyebileceğini" de söyleyen Yeneroğlu, "Araları çok da iyi değil, limoni bir ilişkileri var. MHP zaten anketlerde kendi durumunu görüyor. Cumhur İttifakı, 2018'de yüzde 60'ın üzerinde oy alırken bugün oy oranı yüzde 40'ın altında. Kanunu Ekim 2021'de Meclis'e getirebilirlerse muhalefet Ekim-Kasım 2022'de yapılacak bir seçimi kabul eder ve Türkiye erken seçime gidebilir. Erken seçim ihtimali normal tarihte seçim yapılması ihtimalinden çok daha yüksek" dedi.
Resmi ittifakta baraj hesabı
Resmi Gazete’de 16 Mart 2018’de yürürlüğe giren 7102 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre, milletvekilliği seçiminde ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamının yüzde 10'u geçmesi halinde, bu siyasi partilerin her biri barajı geçmiş sayılacak. İttifakın elde edeceği milletvekili sayısının hesaplanmasında, ittifak yapan siyasi partilerin toplam oyu esas alınacak.
Ancak siyasi partilerin gelecek milletvekilliği seçiminde resmi olarak ittifak yapıp yapmayacakları henüz belirsiz. (HA/AS/DŞ)