İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Artvin'de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi öncesi düzenlenen eylemde polisin sıktığı biber gazı sonucu ölen Metin Lokumcu için ortak açıklama yaptı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İHD İstanbul Şubesi'nin düzenlediği basın açıklamasındayız.#MetinLokumcuİçinAdalet #MetinLokumcuAdaletBekliyor https://t.co/5JqOXPMQ2Z
— Metin Lokumcu Davası (@MetinLokumcuDv) December 15, 2021
TIKLAYIN - 10 soru/10 yanıt: Metin Lokumcu için adalet
İki kurum, Metin Lokumcu'nun ölümüyle ilgili 20-21 Aralık 2021 tarihinde Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmaya katılım çağrısı yaparak şu açıklamalarda bulundu:
Emsal niteliğinde dava
"Kimyasal gaz ve kolluk şiddeti nedeniyle gerçekleşen pek çok yaşam hakkı ihlali bakımından emsal niteliğindeki bu davanın ilk duruşması görülmeden önce 19 Nisan'da yaptığımız açıklamada; 'Metin Lokumcu'nun 31 Mayıs 2011'de, Hopa'da yapılan bir basın açıklamasına kolluk görevlilerinin yaptıkları müdahale sırasında uyguladıkları şiddet ve kullandıkları kimyasal gaz nedeniyle yaşamını yitirmesinden bu yana sürdürülen, yaklaşık 10 yıllık hukuk mücadelesi sonucunda açılan dava ile cezasızlık zırhında açılan gedik, davanın etkin takibi ve faillerin hak ettikleri şekilde cezalandırılması ile anlam kazanacaktır' demiştik.
Cezasızlık zırhı
"Hatırlanacağı üzere, bu uzun ısrarlı hukuk mücadelesi sayesinde ve ancak Metin Lokumcu'nun ölümünden 9 yıl 5 ay sonra, Artvin İl Emniyet Müdürü ile Hopa İlçe Emniyet Müdürü'nün de aralarında bulunduğu 13 polis hakkında 'taksirle ölüme neden olma' gerekçesiyle Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
"19 Nisan'da yaptığımız açıklamada; 'Davanın, "olası kastla ölüme neden olma' yerine 'taksirle ölüme neden olma' suçlaması ile açılmış olması faillerin hafif bir cezayla kurtarılmasının amaçlandığını gösterse de; açılan bu dava, Metin Lokumcu'nun ölümünden sorumlu olanları yıllardır koruyan cezasızlık zırhının delinmesi ve adaletin tesisi için önemli bir imkân yaratmasının yanında; işkence ve kötü muamele olarak değerlendirilen kimyasal gaz kullanımının dolaylı da olsa suç olarak nitelenmesi ve işkence faillerine yargılamanın yolunu açması bakımından önem arz etmektedir' tespitinde bulunmuştuk.
Bilimsel raporlarla kanıtlandı
"Faillere hiç soruşturma açılmaması, açılan soruşturmaların takipsizlik kararları ile kapatılması, dava açılmak zorunda kalındığında ise beraat ya da en az ceza ile davaların sonlandırılması, cezaların ertelenmesi, paraya çevrilmesi yanında yargılamaların uzatılarak davaların zamanaşımına uğratılması yoluyla uygulanan cezasızlığın, ihlallerin devamına olanak yarattığına dikkat çekmiş ve faillerin hak ettikleri cezayı almaları için hukuk mücadelesinin süreceğine işaret etmiştik.
"Nihayetinde, davayı gören Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi 28 Haziran 2021 tarihinde yapılan 2. duruşmasında, suçun görev alanını aştığından bahisle görevsizlik kararı vermiş ve dava, olması gerektiği gibi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
"Toplumsal olaylarda gaz kullanımının engellenmesi ve cezasızlıkla mücadele için ciddi öneme sahip bu davayı izlemeyi sürdürecek ve ölümüne yol açan asli nedenin aşırı/yoğun/ölçüsüz kimyasal gaz kullanımı olduğu bilimsel raporlar ile kanıtlanan Metin Lokumcu için adalet istemeye devam edeceğiz."
Açıklama sonrası Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu da bir konuşma yaptı.
Ne olmuştu?
Dönemin Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mayıs 2011'de seçim gezileri kapsamında il merkezi yerine bir ilçede miting yapmayı tercih etti.
Erdoğan'ın mitingi Hopa sahil dolgu alanında bulunan festival alanında gerçekleşecekti.
Başbakan'ın kentlerine geleceğini öğrenen Hopalılar, hidroelektrik santraller ve çay tarımında yaşanan sorunlar üzerine Hopa meydanında basın açıklaması yapmak istediler. Henüz mitinge saatler vardı, Başbakan kente gelmemişti ama basın açıklaması çok sert polis şiddetiyle karşılaştı.
Metin Lokumcu da, Hopa meydanındaydı. Lokumcu, polisin yoğun kimyasal gazlı saldırısına fazla dayanamadı, ikinci kimyasal gaz bombardımanından sonra meydanda bekleyen ambulansa doğru götürülürken, ambulansın altına yeniden gaz fişeği atıldı. Durumu ağırlaşan Lokumcu, Hopa Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Metin Lokumcu'nun ölüm haberi üzerine Hopa'da başlayan protestolar hızla yayıldı. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok kentte Metin Lokumcu'nun polis şiddetiyle öldürülmesi protesto edildi.
(AÖ)