"İşveren sosyal güvenceyi canının istediğine lütfediyor"
Mersin Serbest Bölge'de 35 işyerinde 3 bin işçi çalışıyor. Tekstil Sen Bossa Şube Başkanı Toprak on gün önce eyleme başlayan tekstil işçilerinin çalıştığı koşullar hakkında şöyle bilgi verdi:
"İşçiler su ihtiyaçlarını bir kuyudan karşılıyor ve kuyu suyunun analizi yapıldığında sağlıksız olduğu belirlendi. Pek çok işçi bu nedenle hastanede tedavi görüyor. Ayrıca çalışmaları gereken sürenin iki katını çalıştıkları halde mesai ücreti almıyorlar, mesaiye kalmayanlar tehdit ediliyor."
İşverenin fütursuzca hareket ettiğini söyleyen Toprak işçilerin anlattığına göre işverenin zaten işçiye sosyal güvence sağlamak zorunda olduğu halde SSK'li yapmayı bir lütufmuş gibi gösterip sadece çok çalışan ve ses çıkarmayan, "canının istediği" işçiyi bu haktan yararlandırdığını anlattı. Üstelik SSK'li olan işçi de 30 gün çalışmasına rağmen 10 ya da en fazla 20 gün çalışıyormuş gibi gösteriliyor.
Toprak işçilerin 4857 numaralı yasa gereği haftada 45 saat çalışmaları gerekirken haftada yüz saat çalıştıklarını ve fazladan çalıştıkları saatlerin ücretlerini almadıklarını, bu nedenle mesaiye kalmak istemediklerini ve işveren tarafından baskı ve tehdit gördüklerini de açıkladı.
Toprak işçilerin iddiasına göre işverenin kayıtsız işçi çalıştırdığını da söyledi.
Sırayla tuvalete gidiyorlar
Toprak "İşçiler tuvalete gitmek için bile bir kart dolduruyorlar ve sırayla tuvalete gidiyorlar. Kuyu suyundan hasta oldukları için paket su kullanmak istiyorlar. Ancak kullandıkları, içtikleri suyun parasını bile her ay 5 YTL olmak üzere işverene veriyorlar. Halbuki işveren işçinin sağlığını korumak ve ona suyu bedava vermek zorunda" dedi.
Toprak olumsuz çalışma şartlarından dolayı işçilerin on gün önce işe giriş-çıkışlarda eylem düzenlemeye başladıklarını söyledi.
Eylem dışardan içerilere taşınıyor
Tekstil Sen'in de eylemin ikinci günü işçilerle irtibat kurduğunu ifade eden Toprak "İşçinin talebini işverene uzlaşarak iletme talebindeydik. İşveren sendikayla görüşmeyi reddetti. Bunun yerine işçilerden beş kişilik temsilci bir heyetle görüşmek istedi. İşçilere de 'Eylemi kapıda değil kendi iş yerlerinizde yapın' demişler'" dedi.
Toprak işverenin tavrını "Eylemi kırmak ve işçilerin dayanışmasını bölmek için böyle söylüyorlar." diyerek yorumladı.
"Bunun bir başka nedeni de işçinin sendikayla alaka kurmasını, sendikalı olmasını da engellemek" diyen Toprak eylemin artık firmalarda işçilerin örgütlenmeleriyle sürdüğünü ve işverenin bu durumu engellemek için firma isimlerini değiştirdiklerini söyledi.
Toprak gerek Çalışma Bakanlığı'na gerekse yetkili mercilere şikayetlerin yapıldığını söyledi. (EZÖ/AÖ)