Alman Gazeteciler Birliği (dju), tutuklu gazeteci-yazar ve TELE 1 televizyonunun Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın serbest bırakılmasını için çağrıda bulundu.
Almanya'daki en büyük ikinci işçi sendikası Ver.di (Birleşmiş Hizmetliler Sendikası) bünyesinde, medya emekçilerinin en büyük sendikası olarak yer alan dju, Yanardağ'ın tutuklanmasından iki hafta sonra yaptığı açıklamada "Muhalif gazeteci Merdan Yanardağ'ın sesini kesmek istiyorlar" dedi.
dju'nun açıklaması söyle:
"Türkiye'deki muhalif televizyon kanalı TELE1'in Genel Yayın Yönetmeni saçma suçlamalarla susturulmak isteniyor. Merdan Yanardağ iki haftadır Türkiye'de cezaevinde. Ancak savcı kendisine daha şimdiden dava açtı. Savcılık, Yanardağ'ın terör suçundan hapisteki PKK kurucusu Abdullah Öcalan'ın zeki olduğu yönündeki açıklamasını terör propagandası olarak görüyor. Ver.di bünyesindeki Alman Gazeteciler Birliği (dju) olarak bu tutuklamayı ve suçlamayı şiddetle kınıyoruz! Burada bir gazetecinin abartılı suçlamalarla belli ki susturulmak istendiği açıkça görülüyor. TELE1'in yayın yasağı alması da bu varsayımı doğruluyor. Dju olarak, Merdan Yanardağ'ın derhal serbest bırakılmasını ve TELE1'e yayın yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz."
Ne olmuştu?
Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, 20 Haziran'da yayımlanan '4 Soru 4 Cevap' programında AKP'nin PKK lideri Abdullah Öcalan ile yeni bir çözüm süreci hazırlığında olduğunu imâ etmek için şu sözleri kullanmıştı:
"İmralı'ya baktığımız zaman, 70 yaşını geçmiş bir Abdullah Öcalan ve kabul etmek gerekir ki çok uzun süredir, 25 yıldır kesintisiz hapiste ve tecritte olan bir kişiden söz ediyorum.
"Türkiye'de en uzun süre yatan siyasi mahkumdur. Normal infaz yasaları geçerli olsa aslında serbest bırakılması gerekiyor, ev hapsi vs. Abdullah Öcalan'a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Biz görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz. O izliyor mu, izlemiyor mu bilmiyoruz.
"Ama orada elinde rehin olarak tutmuşsun, adamla pazarlık yapıyorsun. Onun üzerinden tehdit savuruyorsun. Ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Neredeyse cezaevinde filozof oldu çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor.
Siyaseti doğru okuyan, doğru gören, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir."
Hedef gösterilmiş ve tutuklanmıştı
Yanardağ'ın bu sözleri bağlamından koparılarak bir video aracılığıyla sosyal medyada dolaşıma girmişti. Yanardağ'ın konuşmasına ilişkin ilk olarak RTÜK harekete geçmiş ve Tele1 hakkında inceleme başlatmıştı.
Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "suçu ve suçluyu övmek" ile "örgüt propagandası yapmak" suçlarından Yanardağ hakkında soruşturma açmıştı.
Yanardağ, 27 Haziran'daki yayın esnasında Tele1'in ofisine gelen polisler tarafından gözaltına alınmış ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilmişti.
(GK/AÖ)