"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve tahkir" fiilini düzenleyen 312. maddesine "cinsiyet ve bölge farklılığı" da eklendi.
"Ben bu kanunu bekliyorum"
Gazeteci Ruhat Mengi, dün (Salı) "Vatan" gazetesindeki köşesinde, bu düzenleme ışığında, kendisine tazminat davası açan Doğan Soyaslan'a da dava açılıp açılmayacağını da sordu.
"Bundan sonra ,'kadın gibi korkak' diyenler 1 yıla kadar hapis cezası alabilecekmiş" diyen Mengi yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Şimdi, bana kimseyi 'kin ve düşmanlığa tahrik ve tahkir etmeyen' yazılarımdan dolayı milyarlarca lira ceza kesiliyor. Bunu gören, seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) vitrinine çıkarılmış bir eski şarkıcının aklına geliveriyor, bir sene önce yazılmış (ve nedense o zaman dava açmak aklına gelmemiş) bir yazıdan dolayı 20 milyarlık bir dava açıyor.
Neymiş efendim 'Kuzu gibi meliyordu dediğim için para ödedim. Bülbül gibi şakıyordu desem kızacak mıydı? Bu da hayvanlar arasında ayrımcılık... İyi ki kuzular okumayı bilmiyor yoksa onlar da dava edebilirlerdi' gibi bir şeyler söylenmiş.
Aynı cümleler bir batı ülkesinde yazılsa ve hatta TV'de söylense espri anlayışı ve özgüveni olan şarkıcılar güler geçer, bizde her şey hakaret olarak alınıyor. 'Vay efendim, ben kimim de kimim, nasıl söyledi' ...
Baskı bir kere başladı mı böyle çorap söküğü gibi gider işte. Ama bize müstahak 'Bugün ona, yarın bize, basın kalem oynatamaz hale gelecek' demeden üç maymunları oynayan bir medya var karşılarında. Adım adım tırmandırıyorlar
olayı.
Neyse, başa dönelim... Bize sadece 'takıntılı' sözcüğünden, sözlükteki karşılığı hakaret anlamına gelmeyen tek bir kelimeden 10 milyar TL ceza kesen adalet acaba Doğan Soyaslan'ın 'Çalışan kadın daha az dindardır' sözü gibi halkı kutuplara ayıran ve tahrik eden bir cümleye de 1 yıl hapis verecek mi?
Veya Trabzonlu avukat Kemal Bayraktar'ın 'Pantolon giyen kadın hayasızdır. İki top ve yarık ortada, en mahrem yerlerini teşhir ediyorlar' gibi, bırakın ayırımı resmen tacize, saldırıya neden olacak sözüne...
Biz kadınlar kanun çıktıktan sonra dava açsak 'Yasa geriye işlemez' mazereti ileri sürülecektir. Medeni Kanun'da Avrupa ülkelerinde bütün kadın nüfusa uygulanan 'devrim niteliğindeki değişikliği' aynı mazeretle kadınların yarısı için geçersiz saydılar. Bir yıl önce yazılan yazıya dava açılıyorsa, söylenen söze de açılmalı.
Ben bu kanunu bekliyorum. Bu iki hukukçu sözlerini yargıya mutlaka açıklamak zorundalar!" (EÖ/BB)