"Memlekete hizmet aşkıyla yola çıktıklarını" ifade eden Kafkas Karadeniz Gazetesi'yle yaptığı röportajda şöyle konuştu:
Genç Parti olarak görüş ve ilkeleriniz nelerdir?
Partimiz "Asıl olan fertlerin ve toplumun mutluluğudur" görüş ve ilkesinde olan; fırsat eşitliğine ve sosyal adalete inanmış, işsizliğin ve fakirliğin kaldırılmasını, ekonomik kalkınmayı, gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesi ve bu şekilde refahın yaygınlaştırılmasını öngören ekonomik kalkınma ve gelişmede bireylerin teşebbüs gücünü esas kabul eden; millet iradesinin ancak hür ve demokratik düzen içerisinde tam olarak ortaya çıkaracağına inanan; 'adalet mülkün temelidir' anlayışına sahip, insan temel hak ve hürriyetlerini vazgeçilmez kabul eden, milli birlik ve bütünlüğü her şeyin üzerinde telakki eden, Yüce Atatürk'ün ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş uygarlık düzeyine erişmeyi hedef alan, geleceğimizin güvencesi gençlerimizin çağdaş Türkiye'yi yaratma ilkesine bağlı, ülke yönetimine her aşamada katılan, dış dünyaya, yeni düşünce ve gelişmelere açık, inançlı ve sağlam karakterli bir gençlik olarak yetişmesini Milli Eğitimin esası sayan, bağımsız, gelişmiş, itibarlı büyük Türkiye idealine ulaşmayı gaye edinen bir partidir.
Partinizin idealindeki "Devlet" tanımı ve işleyişi nasıl olmalıdır?
Devlet, başta vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün korunması olmak üzere, toplumsal düzeni, adaletli, iç ve dış güvenliği sağlayan, millet tarafından oluşturulan kurumlar bütünüdür. Devletin var oluş sebebi, milletin refah ve mutluluğunu arttırmaktır. Sosyal güvenlik ve yardımın sağlanması, sosyal adaletin oluşturulması, yönlendirilmesi devletin başlıca görevleri arasındadır.
Türkiye'nin AB'ye girme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
AB'ye girmeye karşı değiliz, fakat zamanlama hatası yapmadan güçlü ve etkili bir şekilde, ayağımız yere basarak girmeliyiz. Bu gün İtalya'da kişi başı gayri safi milli hasılanın 31.000 dolar olduğu bu dönemde, ülkemizde bu rakam 1500 dolar seviyesindedir. Peki bu şekilde hangi ülke bizi AB'ye kabul eder. Hadi etti diyelim, bu güçsüzlük ve dengesizlikle hangi konuda Türkiye olarak masaya yumruğu vurabiliriz.
Genç Parti olarak tarım ve sanayi politikalarınızdan bahseder misiniz?
Türkiye, tarımda kendi kendine yeten dünyanın sayılı ülkelerinden biriyken, izlenen yanlış politikalar neticesinde tarım ürünü ithal eden bir ülke haline gelmiştir. Ülkemizde öncelikle kendi kendine yeter miktar ve çeşitte tarım ürünü yetiştirilmesi ve daha sonrada üretilen ürünlerin ihraç edilmesi ana tarım politikası olmalıdır. Tabi bunun temini için de tarım üreticisi sürekli ve yeterli oranda teşvik ve sübvanse edilmeli, üretimde en yeni teknolojilerin kullanılması ile kalitenin arttırılması sağlanmalıdır.
İktidar olmanız halinde nasıl bir dış politika izleyeceksiniz?
Partimiz, tarihsel geçmişi birikimi ve jeopolitik konumu itibariyle Türkiye'nin başta Avrupa olmak üzere dünya politikasında ağırlıklı bir yeri olması gerektiği kanaatindedir. Türkiye Cumhuriyeti dünya barışının tesisinde bölgesel ve global sorumluluğunu yüklenmek zorundadır. Bölgemizi ve sınır komşularımızı ilgilendiren sorunlarda Türkiye askeri, politik ve ekonomik olarak bölgemizin en önemli gücü olduğunun bilinciyle ağırlığını koymalı ve çözüm üreten bir konumda yer almalıdır.(NK)