Manken aktivist Melisa Aydınalp ve aktivist Ecem Güvenciler, dün (24 Ocak) İstanbul Beyoğlu’nda, erkek şiddetine karşı eylem düzenledi.
Aktivistler, ellerinde taşıdıkları “1 yılda 394 kadın” ve “Sorumlular istifa etsin” dövizleriyle 2024 yılında öldürülen kadınları hatırlattı.
bianet'in 1 Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 döneminde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlediği güncel verilere göre, erkekler, 2024'te en az 378 kadını ve 43 çocuğu öldürdü.
Erkekler 2024'te en az 378 kadını öldürdü
Aydınalp ve Güvenciler, eylemlerine ilişkin yaptıkları açıklamada şöyle dedi:
“1 yılda 394 kadın öldürüldü. Tükiye Cumhuriyeti’nde en yüksek sayılardan biri bu. Kadınların toplumun içindeki yerleri bu derece sarsılırken kadınların eril şiddetin kurbanı olmalarını kabul etmiyoruz. Failler caydırıcı hiçbir ceza almadan hayatlarına devam ediyorken kadınların çoğu bu ülkede katlediliyor. Bu kadın katliamından sorumlu insanlar derhal istifa etmelidir.
“Sorumlular da kadınların ölümlerine bir o kadar sebep olmuşlardır. Kadınların kalkınmasına, yaşamasına, sosyal hayattaki yerlerine ve nefeslerine saygı göstermeyen siyasi politikaların sonucudur bunlar. Kadınların ölümlerinden sizler de sorumlusunuz.”
Melisa Aydınalp’in eylemleri
Melisa Aydınalp, İstanbul sokaklarında özellikle kadın haklarıyla ilgili yaptığı eylemlerle tanınan bir model aktivist.
Melissa Aydınalp ve Burçak Tekin’den eylem: İstanbul Sözleşmesi bizimdir
Aktivist, 2023 yılında Bağdat Caddesi'nde "Memelere özgürlük" yazılı pankartla yürüyerek dikkat çekti ve bu eylemi nedeniyle "hayasızca hareketlerde bulunma" suçlamasıyla hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Haziran 2024’te beraat eden Aydınalp’in iddianamesinde "Somut olaya bakıldığında sanığın giysileriyle mahrem bölgelerini kapattığı, alenen cinsel ilişkide bulunduğuna veya madde kapsamındaki belirtilen şekilde teşhircilik yaptığına ilişkin delil elde edilemediği anlaşıldığından sanığın beraatine karar verildi" ifadeleri yer aldı.
Aydınalp, kadın bedeninin “utanılacak” veya "müstehcen" olarak nitelendirilecek bir şey olmadığını vurgulamak için bu tür protestolar düzenliyor ve eylemleriyle toplumun kadın bedenine yönelik bakış açısını sorgulamayı amaçlıyor. (TY)
