Ahmet Kaya’nın kızı Melis Kaya yaşamını, birlikte sürgüne çıktıkları babasını yitirdiği Fransa'da sürdürüyor. Melis Kaya, Mezopotamya Ajansı'nın Kayaları Fransa'ya götüren koşullara, babasının ve sanatının uğradığı saldırılara, yaklaşan seçimler öncesinde Paris'ten bakıldığında görünen Türkiye'ye, Kürtlere, Kürtlerin geleceğine ilişkin umut ve düşlerine yönelik sorularını yanıtladı.
"2023 yılında[...], Cumhuriyetin yüzüncü yılında[...] Hala bir dilin, üstelik aynı topraklarda yaşayan milyonlarca insanın konuştuğu bir anadili [...] hala nasıl tartışıyor, [...] yargılıyor olabiliriz," diye soran Melis Kaya, "Yeni bir seçim yeni bir şans demek Türkiye halkları açısından. Umarım bu şans iyi değerlendirilir. İktidara gelecek olan kim olursa olsun, tarihi bir dönemeç olduğunu düşünüyorum," diyor.
Melis Kaya, Yeşil Sol Parti'nin milletvekili adaylığı önerisinden onur duyduğunu, ancak "bu tarihi dönemeci" milletvekili adayı olarak kat etmeyi, bu göreve koşulları bakımından daha hazır olduğunu düşündüğü arkadaşlarına bırakmayı uygun bulduğunu söylüyor.
MA- Ülke seçim gündemiyle ısınıyor. Seçimlere bir ay kaldı. Bugün de tıpkı Ahmet Kaya gibi insanlar fikirlerini söyledikleri için katlediliyorlar (Tahir Elçi), yargılanıyorlar ya da yargılandıkları için sürgüne gitmek zorunda kalıyorlar. Tam da bu noktada 14 Mayıs seçimlerine gidiliyor. Siyaset gündemini takip ediyor musunuz? Oradan izleyince Türkiye siyaseti nasıl görünüyor?
Melis Kaya-Türkiye toplumunda bir tükenmişlik ve yılgınlık hali var. Yeni bir seçim yeni bir şans demek Türkiye halkları açısından. Umarım bu şans iyi değerlendirilir.
Tabii ki, burada zaten Türkiyeli olan herkesin şu an da bende dahil birincil gündemi bu. Seçimler ve seçimlerden sonra ne olacağı, sonrasında neler gelişeceği. Buradan görünen haliyle Türkiye toplumunda bir tükenmişlik ve yılgınlık hali var. Dışarıdan bakınca çok net okunan bir durum. Yeni bir seçim yeni bir şans demek Türkiye halkları açısından. Umarım bu şans iyi değerlendirilir. İktidara gelecek olan kim olursa olsun, tarihi bir dönemeç olduğunu düşünüyorum. Buradan da Batı basınından, Avrupa basınından da bu böyle okunuyor, böyle değerlendiriliyor. Bunun Türkiye açısından önemli bir dönemeç olduğu şeklinde değerlendiriliyor. Dolayısıyla biz de öyle düşünüyoruz, takip ediyoruz ve bekliyoruz sonucu.
Yeşil Sol Parti'nin size adaylık teklifi getirdiği doğru mu?
Doğru, bana adaylık teklifi getirildi Yeşil Sol Parti tarafından. Onur duydum gerçekten, bu vesileyle sizin aracılığınızla bir kez daha teşekkür etmiş olayım parti yönetimine ve değerli arkadaşlara.
Aday listesinde göremedik...
Aslında bunun birkaç sebebi var; ilk sebebi fiziki koşullar, ben biliyorsunuz uzun süredir Fransa'da yaşıyorum. Burada bir takım profesyonel angajmanlarım var. Dolayısıyla burada kalmam gerekiyordu, son anda maalesef karar verip hemen gelip girebileceğim bir şey değildi. Burada beni çok zorlayacaktı bu karar fiziki anlamda. Bir diğer kısmı da aktif siyaset gerçekten çok zor ve adanmışlık isteyen bir alan, büyük bir karar, üzerine iyi düşünülmesi gerekiyor. Sahada olmak, sokağın nabzını bilmek, yereldeki çalışmaları iyi takip etmek gerekiyor. Fakat ben bu dönemde kişisel olarak siyasetin içinde olmasam da biliyorum ki beni de halkı da Meclis'te başarıyla temsil edecek olan çok değerli arkadaşlarımız olacak. Benim de aklım ve kalbim her zaman onlarla.
Seçimlerde siz oy renginizi neye göre belirleyeceksiniz?
Oyumu elbette kimliksel ve düşünsel anlamda beni en iyi temsil ettiğini inandığım siyasal çizgiden yana kullanacağım.
Uzun yıllardır kalıcı bir barışın imkanlarını tartışıyoruz. Kalıcı bir barışı düşlüyoruz. Bunun yolu da elbette Kürt halkının parlamentodaki temsilinden ve çoğulcu bir parlamentodan geçiyor. Bunu artık inkar edemeyiz. Benim de aslında bütün yaşamım, çocukluğumdan bu yana, 35 yaşındayım, bu inancın, bu siyasetin kıyılarında geçti. Dolayısıyla kendimi politik olarak başka bir yerde konumlandırmam zaten çok zor. Ben de oyumu elbette kimliksel ve düşünsel anlamda beni en iyi temsil ettiğini inandığım siyasal çizgiden yana kullanacağım.
Seçimlere dair siyasetçilere, ittifaklara ve halka bir çağrınız var mı?
Öncelikle tüm taraflar açısından sağ duyunun ve aklın hakim olduğu bir seçim süreci olmasını diliyorum. Halka vekillik etmek üzere yola çıkan siyasilerin halkın iradesinin tüm güncel siyasi tartışmaların üstünde olması gerektiğini hatırlamaları gerekiyor. Mutlaka herkes, halkımız sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı bu seçimde.
(AEK)