*Fotoğraf: Can Candan
Boğaziçi Üniversitesi'ne Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rektör olarak atadığı Melih Bulu'ya yönelik protestolar sürüyor.
Akademisyenler, rektörlük binasına sırt dönerek tuttukları nöbet için 79. kez Güney Kampüs'teydi. Bir kez daha "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" dediler ve atanmışlar Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne dekan olarak atanan Selami Kuran'ın istifasını istediler.
2021-04-22 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti No. 79 ve Açıklaması - 16. Hafta/109. Gün (4/4) from Can Candan on Vimeo.
Gündem: SenatoAkademisyenlerin 15. açıklaması şöyle: "Bugün 22 Nisan Perşembe. Sizlere basının ve mezunlarımızın alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği kampüsümüzden sesleniyoruz. Yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, resmî tatil olduğundan bültenimizi bugün okuyoruz. Karakolda şiddet"İki öğrencimiz bu hafta adli kontrol şartlarının gereği olarak her hafta pazartesi günleri yaptıkları gibi Armutlu Fatih Sultan Mehmet karakoluna gittiler. Karakola sırt çantalarıyla girdikleri bahanesiyle çıkan tartışmada polis şiddetine maruz bırakıldılar. Darp edildiler, çıplak arama yapılmakla tehdit edildiler. "Öğrencilerimizden birisi, bu olayın ardından hastaneden darp raporu aldı. Anayasayla güvence altına alınmış barışçıl protesto haklarını kullanan öğrencilerimiz üzerinde, 2 Ocak'tan beri sürdürülen bu psikolojik ve fiziksel şiddete, soruşturma ve davalara derhal son verilmelidir. "Protestolara katılan öğrencilerin temel insani haklarını ihlal ederek yaratılan bu baskı, şiddet ve korku atmosferinin, haklı mücadelelerini sindirmesine izin vermeyeceğiz. Üniversite tarihinde görülmemiş "darbe""Bu hafta atanmış rektör ve ekibi üniversitemizin demokratik işleyişinin teminatı olan senatomuzda sayısal çoğunluğu ele geçirmek için üniversite tarihinde görülmemiş bir darbe gerçekleştirdi. "Bu darbe pek çok antidemokratik adımla hazırlandı. Seçilmiş Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlerinin yerine rektör yardımcıları vekaleten atandı. Yabancı Diller Yüksek Okulu müdürü bileşenlerine danışılmadan değiştirildi. "Gayrimeşru rektör, bir gecede kurulan İletişim Fakültesine kendini dekan vekili olarak atadı. Bir gecede kurulan ve öğrencisi, öğretim kadrosu, fakülte kurulu olmayan Hukuk Fakültesine, üniversite dışından bir senato temsilcisi taşındı. "Mükerrer oy kullanmak istediler""Tüm bu adımlar senatoyu gasp etmeye yetmediği için gayrimeşru rektör ve yardımcıları dünkü senato toplantısında kendi kendilerini atadıkları pozisyonlara dayanarak mükerrer oy kullanma teşebbüsünde bulundular. "Sinsice planlanmış böylesi acınası bir mizansenle karşı karşıya bırakılan meşru senatörlerimiz toplantıyı terk ettiler. Senatörlerimizin üniversitemizin temel ilkelerini savunmak için gösterdiği bu tavrı destekliyoruz. Senatörlerimizin yanındayız. Çocuklara söz"23 Nisan vesilesi ile, ülkemizin tüm çocuklarına söz veriyoruz. Yarın, onların ülkesinde üniversiteler dışarıdan ve tepeden inme emirlerle yönetilmeyecek. Rektörler bir gece yarısı üniversitenin haberi olmaksızın saray koridorlarında belirlenmeyecek. Bir hafta sonu ansızın yeni fakülteler açılmayacak, dekanlar atanmayacak. "Üniversiteler, siyasi iktidarın ya da Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) arka bahçesi değil, özgür, bağımsız, özerk kurumlar olarak serpilip gelişecekler. Üniversite kapılarına zincir vurulmayacak, yerleşkelerde polis kol gezmeyecek, öğrenciler göz altına alınmayacak. "Üniversitelerimiz, hiçbir görüş ya da eğilimin baskı altına alınmadığı, rektörün, kurulların ve tüm öğretim görevlilerin birlikte yönettiği demokratik ve özgür kurumlar olacaklar. İstifa talebi yinelendi"Üniversitelerde tüm birim, fakülte ve enstitülerin yöneticilerinin seçimle göreve gelmesi gerektiğini tekrar ediyoruz. "Bir kez daha, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne atanmış Selami Kuran'ın istifasını talep ediyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz." | |
"Tanık olmamız lazım"
Boğaziçi Üniversitesi direnişinin 108. gününde, yani dün, akademisyenlerin 78. Nöbetinin ardından gerçekleşen açık derste Eğitim Bilimleri Bölümü'nden Doç. Dr. Hande Sart, travmanın ne anlama geldiğini, dayanışmanın travma ile başa çıkmaktaki rolünün ne olduğunu anlattı. Derse "Dayanışma 101" adı verildi.
Sart, akademisyenlerin 108 gündür sürdürdükleri nöbetlerin dayanışmanın önemli bir parçası olduğunu söyleyip "Travma olayın kendisi değildir. Travma sizin içinizde olup sizin orada kurban olmanızdır. Halbuki bizim burada tanık olmamız lazım. İşte dayanışma da bu tanıklığın bir çerçevesidir" dedi.
Boğaziçi Üniversitesinin Bahar döneminin ilk gününde düzenlediği Söz 101 dersi ile başlayan açık derslerin dördüncüsü, Doç. Dr. Zeynep Gambetti'nin 28 Nisan'da vereceği Siyaset 101 dersi olacak.
2021-04-21 Boğaziçi Üniversitesi - Dayanışma 101 Açık Dersi - Doç. Dr. Hande Sart (08:16) from Can Candan on Vimeo.
(DŞ)