Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında cuma günü patlama meydana geldi. Patlamada 41 işçi yaşamını yitirdi, 5’i ağır 11 işçi ise yaralandı.
Yaşamını yitiren işçilerin cenazeleri toprağa verilirken; patlamanın meydana geldiği ocakta işlemler bitinceye kadar kömür üretimine ara verildiği açıklandı.
Amasra’da bulunan CHP eski milletvekili ve Sosyal Haklar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Melda Onur, bianet’e konuştu.
Amasra’daki dikkat çeken noktalara değinen Onur, “Birincisi cenazeler çok apar topar defnediliyor. Burada hâlâ bir savcı yok. Cenazeler toprağa verilirken ailelerden, bu ocakta bir gaz kaçağı olduğunu ve işçilerin bunu aileleriyle paylaştıklarını öğrendik. Hatta işçiler, ‘burası tehlikeliymiş, burayı kapatacak bizleri de çıkaracaklar’ diyenler olmuş. Açıkçası buranın böyle olacağı çok belliymiş” dedi.
"Cenazeler çok hızlı defnediliyor"
Onur, cenazelerin hızlıca defnedildiğini ve bu durumun insanlar da şaşkınlık yarattığını söyledi: “Burada büyük bir şaşkınlık ve büyük bir acı var. ‘Ortada hiçbir kanıt bırakılmadı, kedi yavrusu gibi hemen gömdüler, nasıl oldu, ne ara gömdüler bu insanları’ diyenler var. Çok şey konuşuluyor ama şu an ailelere çok bir şey sormak mümkün değil.”
"Patlamanın üstü örtülcek gibi bir hava var"
Devletin bütün kadrolarıyla Amasra’da bulunduğunu ifade eden Onur, şöyle konuştu: “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bütün bakanlar, garnizon komutanı devlet buraya dökülmüş durumda, inanılmaz bir kalabalık var. Burada olmaları bir hassasiyetten ziyade bir şeyleri kapatmak gibi bir hava oluşturuyor.
"Cumhurbaşkanının hızla buraya gelmesi, aile başına 350 bin ödeme yapılacağını söylemesi, ailelere 'siz dava açmayın biz size gerekeni yapacağız' anlamına geliyor. Buradaki insanları hayatı madencilik. Türkiye Taş Kurumu burada hayat, yaşam. Bir ailenin bir çocuğu ölüyor ama bir çocuğunun da işe ihtiyacı var, mecburen yine ocağa giriyor."
"Soma'dan daha büyük bir olay"
301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma patlamasını hatırlatan Onur, "Amasra'nın Soma'dan daha sıkıntılı olduğunu düşünüyorum" dedi ve ekledi:
"Şu an buradaki olayı tüm detaylarıyla anlamak için çok erken ama temiz şeylerin olmadığı çok ortada. Buradaki ocak muhtemelen bir özelleştirme sürecine gidiyor gibi görünüyor. Personel azaltıyor, denetim yapılmıyor, kapatılacağı söylemleri yangınlaşıyor. Beş gün önce yapılan bir denetim var, yani burada çok bilinmeyenli bir durum var.
"Muhtemelen hemen yanı başında küçük bir maden işletmesi bulunan Hattat Holding’e satılacaktı. Çünkü Hattat Holding’in burada yapmak istedikleri termik santraller var. Burası soru işaretleriyle dolu ve Soma’dan çok daha boyutlu, Soma’dan daha büyük bir olay."
"Adil bir soruşturma yürütülmeli"
Son olarak, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi" başlıklı 176. maddesini hatırlattığımız Onur, sözleşmenin yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini belirtti ve Sayıştay’ın 2019 yılı Amasra maden ocağı ile ilgili raporuna değindi:
“Sayıştay raporu, Meclis Komisyonu’na geliyor ve AKP ve MHP milletvekillerinin onayı ile 2020 raporundan çıkarıyorlar. Raporun çıkarılması dahi başlı başına bir ihlal. ILO Sözleşmesinin yükümlülerine dair 'ne yapıldı, ne kadar yapıldı' bilebilmemiz için gerçek bir soruşturma yürütülmesi gerekiyor.
"Burada adil bir soruşturma yürütülürse, bilirkişi raporları gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik hazırlanırsa bu patlamadan bir dizi ihmal ve ihlal çıkar. Ama adil bir soruşturma yürütülmezse, aileler baskı görecek olursa burada ne olduğunu bilemeyeceğiz. Bu soruşturmada adil bir yargılamanın yapılamaması büyük bir hukuk katliamı olur."
(RT)