Bunun sakıncalarına değinen TGC Başkanı Erinç, yabancı sermayenin kendi ülkelerindeki örgütlenme anlayışını Türkiye'ye geldiklerinde yerli sermayeye ayak uydurarak yok saydıklarına dikkat çekti.
Doğru Avrupa ülkelerinde benzeri gelişmelerin yaşandığını bildiren TGS Genel Başkanı İpekçi ise, "Yabancı sermaye medya alanında girdiği ülkede ucuz işçilikten yararlanıyor, anladığımız manada bir sendikal harekete izin vermiyor" dedi.
Erinç, Avrupa Birliği'ni "her alanda belirlenen kuralları salt ticari ilişkiler açısından değerlendirerek sendikalaşma ve çalışanların hakları konusunda tek laf etmemekle" suçlarken İpekçi de, "Avrupa'nın Türkiye'ye özgürlüklerle ilgili dayatmaları sadece kendi muhalefetleri, sivil toplum kuruluşları yatıştırmaya yönelik" diye konuştu.
Erinç : Sermaye güçlendikçe iktidar iş hukukunu tanımıyor
Erinç, "Türkiye için ifade özgürlüğünün sağlanması isteniyor ama o özgürlüğün gereği gibi kullanılması için gerekli olan sendikasızlaştırma olgusu yok sayılıyor" diyerek tepki gösterdi.
Medya alanına uluslararası ilginin "gazetecilerin dikkatli olmaları" çağrısıyla 2. Gazeteciler Konferansı Bildirgesi'ne girdiğini hatırlatan Erinç, "Sermaye güçlendikçe güçsüzlerin hakkını savunmak amacıyla oluşturulmuş olan İş hukuku da sermaye ile yakın ilişki içindeki iktidarlar tarafından amacından saptırılıyor" dedi.
Küreselleşme modasının etkisiyle ticari bir hizmete dönüşen gazeteciliğin, elbette ticaretin de yer aldığı bir hizmet olduğunu açıklayan Erinç, kamusal görev alanının da ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'deki ağır basan yaklaşımın, kamusal görevin yok saymak olduğuna inanan Erinç, "medya yönetim piramidinde en tepeden aşağıya doğru inildikçe gazetecilerin kendisilerini çalışan olmak yerine işveren vekili olarak algılamaları değişmedikçe ve siyasal iktidarlarla medya ilişkileri bu düzeyde kaldıkça bu alandaki sorunların aşılması zor görünüyor" diye konuştu.
İpekçi: Yabancı patronla hak kendiliğinden gelmeyecek
TGS Başkanı İpekçi ise "Avrupa sermayesi, tıpkı yerli sermaye gibi Türkiye'deki özgürlük ve insan hakları, örgütlenme ve sendikalaşma hakkı ile çok fazla ilgilenmiyor" dedi.
Uluslar arası medyanın Türkiye'ye ilgisinin altyapısının Basın Kanunu değişikliğiyle oluşturulduğunu ifade eden İpekçi, Türkiye vatandaşı olmayanlara Genel yayın yönetmeni ve gazete sahibi olabilmelerinin önünün açıldığını söyledi.
En 2004 İlerle Raporu'nda da bu konuda Türkiye'nin takdir edildiğini hatırlatan İpekçi, gazetecileri de uyararak, "çalıştığımız kurumun sahibinin yerli veya Avrupalı olması bizim özgürlük ve haklarımızı sendikalaşma haklarımızı otomatik olarak iyileştirmeyecek. Sorunlarımızı, kendi mücadele geleneğimizi yaratarak, ihtiyacımız doğrultusunda ve taleplerimizi somutlaştırarak çözebiliriz" dedi.(EÖ)