"Kadınların toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri sonucu yaşadığı her tür şiddet ve ayrımcılık sadece kadınların değil tüm toplumun sorunudur" denilen Medya İzleme Grubu'nun açıklamasında,"Medya kuruluşları ve medya mensupları da kadınlara yönelik insan hakları ihlallerine toplumsal bir sorun olarak yaklaşmalı ve kadınlara yönelik insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve durdurulması için sorumlu davranmalıdır" denildi.
Medyanın, Kadının İnsan Haklarına Yönelik ihlalleri önlemekte sorumlu davranmadığına işaret eden açıklamada,şu noktalara dikkat çekildi ve medya sorumlu davranmaya davet edildi:
* Kullanıldığı söylendiği gibi 'tarafsız' olmayan,cinsiyetçi haber/sunum dili ile,
* Özel hayatı teşhir ederek/özel hayatın dokunulmazlığını ihlal ederek ve kadınların özgürlük alanını kısıtlayarak.
* Tecavüz gibi suçların muhataplarını cinsiyetçi yargılar eşliğinde kendi kurduğu sanık sandalyesine çıkararak, suça maruz kalanın 'ahlakını' sorgulamaya kalkışarak, yani suçluyu ya da suçu değil daha çok suça maruz kalan kadını cinsiyetçi önyargılarla yargılamaya kalkışarak,
* Kadınlara yönelik suçları magazinleştirerek ve bu suçları pornografik röntgenciliği besleyecek şekilde reyting/izlenirlik malzemesine dönüştürerek...
* Kadına yönelik şiddet ve cinsiyetçilik söz konusu olduğunda kendi iç denetim/disiplin mekanizmalarını hemen hiç işletmeyerek,
* Kadına yönelik konuları işlerken, kendi alanında yıllardır mücadele veren, önemli bir bilgi ve deneyim birikimine sahip kadın örgütlerini muhatap almayarak, görüşlerine başvurmayarak, vb...
Medya İzleme Grubu, tüm kadın kurum kuruluş ve örgütlerine de çağrıda bulunarak, bölgelerinde ve yörelerindeki kadının insan haklarına ilişkin medya haberlerinin arşivlenmesini istedi:
"Medyada artan teşhir, magazinleştirme, cinsiyetçi ön yargıları yineleme ve pornografi üretimiyle tüm kadınların bedensel, zihinsel ve duygusal bütünlüğüne zarar vermekte; kadınların insan haklarını ihlal ettiği gibi, kadınlara yönelik suçların artmasında da etken olmaktadır. Yani bu ihlallerden tüm kadınlar zarar görmektedir."
Kadınların gördüğü zararı kamuoyuyla paylaşmak, bu zararı önlemek ve sonlandırmak üzere çeşitli kadınlar ve kadın kurumları bir araya gelerek bir Medya İzleme Grubu oluşturduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Medya İzleme Grubu olarak, öncelikle, tüm medya mensupları ve ilgili tüm birimleri bu ihlalleri işlememek ve sürdürmemekte duyarlı ve sorumlu olmaya davet eder, bu ihlallerin takipçisi ve müdahili olacağımızı duyururuz.
Tüm kadınları ve kadın kurumlarını bu çabada bizlerle olmaya çağırıyoruz." (AD)