Yasanın RTÜK'e bazı denetleme ve uygulama görevleri verdiğini aktaran TGC Başkanı Erinç, "İktidarın zaten ele geçirmek için girişimlerde bulunduğu kurumu bu açıdan da tartışılır hale getirmemesi zorunludur" dedi.
"Şifreli kanallara ceza kurala aykırı"
RTÜK'e verilen yetkilerden birinin kural dışı bir yayın söz konusu olduğunda o programı yayınını engellemek ve yerine kendi seçtiği eğitici bir programını yayımlanmasını sağlamak olduğunu kaydeden Erinç, geçtiğimiz günlerde Primemax ve Primemax 2 şifreli-paralı kanallarının "Küçük Özgürlük" filminden ve "bölücülük" iddiasıyla süresiz kapatılmasını kurala aykırı bir uygulama olarak değerlendirdi.
Uzan Grubu'na ait televizyonların satışı için getirilen kuralla, yabancı sermayenin yüzde 100 sahiplik olasılığını gündeme getirdiğinin altını çizen Erinç, "Bunun anlamı, yayın organlarının kamusal görevini bir yana bırakarak yalnızca ticaret kurumu olarak algılandığını gösteriyor" diye eleştirdi.
"Televizyonlar kamusal görevi bir yana bırakıyor"
Ulusal televizyon kuruluşlarının da bu "kamusal görevden uzaklaşma"dan etkilendiğini savunan Erinç, buna RTÜK'ün uyarılarına konu olan aile eksenli programlarını örnek gösterdi.
Erinç, "yakınılan konu da yayın organlarının kamusal görevi bir yana bırakmış olmalarından kaynaklanıyor" dedi.
Erinç, son olarak "O nedenle, bu yaklaşım ne yazık ki kimi yayınlara da yansıyor. RTÜK Başkanı Karaca'nın bu açıda bakıldığında iç denetim mekanizmasını çalıştırılması isteğini yerinde buluyorum" diye konuştu.(EÖ/EÜ)