Birinci gün türbanlılar ikinci gün hiç kimse
İzleyicilerin ağırlığını başörtülü/türbanlı kadınların oluşturduğu ilk günün tersine ikinci gün katılımcıların azaldığı dikkat çekti. Kimi başbakan Erdoğan'ın gezi programını izlediğinden; kimi de AKP ilçelerindeki kongreleri nedeniyle salondaki yerini alamadı. AKP kadın teşkilatlarından toplanan izleyicilerin, katılımcılarla fotoğraf çektirme yarışı kongrenin merkezindeki "Kadın Sorunları"nın izleyicilerin en merak ettikleri şey olmadığına ilişkin bir işaret sayılabilirdi.
Kongredeki sunumlar da ya bir tanıtımdan ibaret ya da bildik bir söylem üzerineydi. "Medeniyetler İttifakı" gibi oldukça iddialı ve tartışmalı bir konuda çözüm önerileri getirilmemesi, iyi bir hazırlık yapılmadığının göstergesiydi.
Türban lobisi
"Medeniyetler İttifakında Kadın" kongresinde türbanlı kadınlar lobi faaliyetlerine epeyce zaman ayırdılar. Türbanlı kadınlar, Türkiye'de milyonlarca kadının (!) başörtüsü mağduru olduğunu söyleyerek Avrupa Parlamentosu milletvekili Emine Bozkurt'u, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) türban kararıyla ilgili olarak sıkıştırdılar.
Kongrenin bir başka eksikliği de- eksiklikse eğer(!)- kadın hakları bağlamında Cumhuriyet'in kazanımlarına ve Atatürk'e vurgu yapan hiçbir yazılı ya da görsel malzemenin olmayışıydı. Atatürk'ten ilk söz eden Iraklı Türkmen katılımcı Dr. Enise Avcı'ydı. Daha sonra Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu ve Yeni Çözümler, Kadının İnsan Hakları Vakfı'ndan Doç.Dr. İpek İlkkaracan andılar. Devlet katından gelenlerse söz etmediler.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün (KSGM) davet listesinin farklı sese izin vermeyecek şekilde düzenlendiği kongreden, kadın hakları ve kadın konusunda çalışan bir çok kadın kuruluşun haberdar olmadığı gözlendi. Ancak iletişimi yapan "Zarakol İletişim" telefonla başvuranlara "isteyen herkesin katılabileceği" bilgisi veriyordu.
Erkek bakışının yeniden üretilmesi
Kongrenin iki oturumunun başlığı;"Bilim Ve Teknolojide Kadın" ve "Yasal Boyutta Kadının Statüsü "idi. Bu oturumların katılımcıları kendi alanlarında etkin ve yetkin konumlarıyla ayrıcalıklı kadınlardı.
İş yaşamında en üst yönetim kademelerinde yer alan; özellikle üç kadın, işkadını, Şişecam-Cam Ev Eşyası Grup Başkanı Gülsüm Azeri; Türkiye İş Kadınları Derneği Başkanı Nilüfer Bulut, ve Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Bodur kendi şirketleri hakkında bilgi vermekle yetindiler. Kongreye kadına bakış açılarıyla farklı bir söylem getirmedikleri gibi şirketlerindeki kadın-erkek yönetici oranıyla ilgili bilgi de vermediler.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, kadın çalışmalarından söz ettiği konuşması ise kadının geleneksel rollerini pekiştiren uygulamalardan ibaretti. Çoğunluğu dar bütçeli el işi- nakış ya da sağlık kurslarının; kadın erkek eşitliği ya da kadın sorunlarına çözüm getirmediği bir gerçekti.
Topbaş, konuşmasında "Sığınak çalışmalarımız var" demekle yetindi, ancak ayrıntılı bir çalışmadan söz edemedi. Oysa, Belediyeler Yasası'ndaki nüfusu 50 bini geçen il, ilçe ve beldelerin "Kadın Sığınağı açma" zorunluluğunu olduğunu bilmemesi olası değildi.
"Medeniyetler İttifakı'nda Kadın" kongresi oldukça iddialıydı ama, bir sonuç bildirgesi yayınlanmadan sona erdi. Kongre boyunca katılımcılara tek bir soru yöneltilebildi. O da sorudan çok bilgilendirmeydi.
Kongreden ne konuşmacıların önerileri doğrultusunda bir karar çıktı; ne de çoğunluğu Doğulu ve Müslüman ülke kadınlarından oluşan katılımcıların sunumları doğrultusunda batı kadınlarına bir çağrıda bulunuldu. Kota, aile içi şiddet, namus cinayetleri söz olarak vardı ama, yasal düzenleme ve mevzuatların iyileştirilmesi doğrultusunda bir müjde de yoktu. (AD/EK)